Bursa Kadın Platformu: '8 Mart mücadeleyi hatırlatan bir gün'

Bursa Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadınlar, yağmura rağmen Fomara Meydanı'nda 18.30'da bir araya geldi. Yürüyüşe başlamadan önce kadınlar, halay çekti. "Yaşasın kadın dayanışması", "İnadına isyan, inadına özgürlük", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları atıldı. Erkek devlet şiddetine karşı bir araya geldiklerini söyleyen kadınlar, "Kadın, Yaşam, Özgürlük" diye seslendi.

Yoğun katılımın olduğu etkinlikte kadınlar, sloganlar eşliğinde Kent Meydanı'na yürüdü. Gülistan Doku'nun hala bulunmadığını hatırlatan kadınlar, "Susma, haykır, kadınlar öldürülmesin", "Kadınlar birlikte güçlü" sloganları atıldı. 

Kent Meydanı'nda yapılan basın açıklamasını platform adına Tüm Belediye ve Yerel Yönetimler Emekçileri Sendikası (Tümbel-sen) Şube Başkanı Pınar Koşal ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan okudu. 

'SAVAŞ, ÖZGÜRLÜK İÇİN VERDİĞİMİZ MÜCADELEYİ SEKTEYE UĞRATIYOR'

Kadınlar Günü'nün 1857'de New York'ta 40 bin tekstil işçisinin "Eşit işe eşit ücret!" haykırışı ile başlayan ve 129 kadının canına mal olan katliamdan, Bursa'da bir gece yarısı çıkan yangında "kaçmasınlar" diye kilitli bırakılarak can veren Ayşe'ye, Sadife'ye, Gülden'e, Necla'ya ve Sevgi'ye uzanan bir tarihinin olduğu hatırlatıldı. 
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kutlamaktan öte, her adımda mücadeleyi hatırlatan bir gündür" ifadeleri kullanıldı. 

Eşitlik ve özgürlük için her alanda seslerini yükselteceklerini söyleyen kadınlar, dünyanın dört bir yanında devam eden savaşlara yönelik, "Savaş, kadınların ve çocukların haklarını ihlal ediyor, hayatlarını karartıyor. Savaş, yoksulluğu, açlığı ve eşitsizliği derinleştiriyor. Savaş, barış ve özgürlük için verdiğimiz mücadeleyi sekteye uğratıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde tüm kadınları barış için mücadeleye çağırıyoruz" dedi. 

LGBTQ+ bireylerin ayrımcılık ve şiddete maruz kaldığını söyleyen kadınlar, "Herkesin cinsel yönelimi ve kimliği ne olursa olsun eşit haklara sahip olması gerektiğine inanıyoruz" diyerek ayrımcılık ve şiddetin son bulması için mücadele çağrısında bulundu.

'KADINLARIN BOŞANMAK İSTEMESİNİN KARŞILIĞI ÖLÜM OLUYOR'

Medeni Kanun'un hayatın temelini oluşturduğunu belirten kadınlar, açıklamasına şöyle devam etti:

"Ancak, bir toplum kesimi bu kanunu sindiremedi. Kadını aile içinde erkeğe hizmet ve itaate mahkûm eden bir zihniyet, Medeni Kanun'u hedef aldı. Bazıları Allah'ın emriyle, bazıları ise Avrupa hukuku bahanesiyle bu kanunu değiştirmeye çalışıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın masasında hazır bekleyen bu kanun değişikliği, nafakayı ve hızlı boşanmayı hedef alıyor. Hızlı boşanma, kadın ve çocukların aile konutundan atılması anlamına geliyor. Tek taraflı boşanma beyanının kesin delil kabul edilmesi, kadınların can güvenliğini tehlikeye atıyor. Bizler, kadınların geçinebilmek için hiçbir erkeğe bağımlı olmadan yaşayabilmesi için mücadele ediyoruz. Kadınların boşanmak istemesinin karşılığının ölüm olduğunu biliyoruz."

'KADIN DOSTU KENTLER İÇİN...'

"Kadın dostu bir kent, kadınların da erkeklerle eşit şekilde şehrin tüm imkanlarından yararlanabildiği, güvenli ve özgürce yaşayabildiği bir kenttir" diyen kadınlar, Bursa ve tüm şehirlerin kadın dostu kent olabilmesi için, "Daha geniş ve aydınlık sokaklar, Güvenli toplu taşıma araçları, Tacize karşı sıfır tolerans, Daha fazla kreş ve çocuk bakımı hizmeti, Kadınların işgücüne katılımını teşvik eden politikalar, Kadınların karar verme mekanizmalarında daha fazla temsili" gerektiğini dile getirdi. 

2023 yılında 361 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünün hatırlatıldığı açıklamada, "Bu vahşetin son bulması için ne kadar daha beklememiz gerekiyor? Kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddete karşı acil ve somut adımlar atılmasını talep ediyoruz. Kadın sığınma evlerinin sayısı ve kapasitesi artırılmalı, şiddet uygulayanlara caydırıcı cezalar verilmelidir. Kadınların ve çocukların yoksulluktan kurtulması için ekonomik ve sosyal politikalar geliştirilmelidir. Eğitimde ve iş hayatında eşitlik sağlanmalı, ayrımcılığa karşı mücadele edilmelidir" denildi.