SON DAKİKA
Hava Durumu

'Bursa'da yeni OSB'ler üzerinden yürütülen rant paylaşımına dur denilmeli'

Verimli Bursa Ovası'nın büyük bölümü sanayi bölgeleri ve çarpık yapılaşmanın kurbanı olurken, "teknoloji", "ileri teknoloji" gibi isimlerle gündeme gelen yeni sanayi bölgeleri ile Bursa'nın kalan tarım toprakları ranta kurban edilmeye devam ediyor. Türkiye'nin en fazla sanayi bölgesine sahip olan ve OSB enflasyonu yaşanan Bursa, kentin batısı ve doğusundan yeni sanayi bölgeleri ile kuşatılıyor.

Haber Giriş Tarihi: 04.05.2024 21:44
Haber Güncellenme Tarihi: 05.05.2024 14:41
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Bursa'da yeni OSB'ler üzerinden yürütülen rant paylaşımına dur denilmeli'

ZAFER OPSAR / BURSAPORT

17 organize sanayi bölgesi, 3 özel endüstri bölgesi, 8 sanayi bölgesi, 24 adet küçük sanayi sitesi ile Türkiye'nin en geniş sanayi bölgelerine sahip olan, boğazına kadar sanayi dolan Bursa'da yeni organize sanayi bölgeleri ile 1. sınıf tarım arazileri ranta kurban edilmeye devam ediyor. Gözünü ranta dikenler tarımsal üretim yapılan arazileri "teknoloji", "ileri teknoloji" OSB gerekçesiyle değişik yol ve yöntemlerle elde ederek oluşan rantla servetlerine servet katıyor, Bursa'nın geleceği ile oynuyorlar.

Bursa'da ovanın, doğal çevrenin, tarihi ve kültürel mirasın korunması için görev yaptığı akademik odalarda ve CHP İl Başkanlığı dönemlerinde yoğun mücadele veren Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan, "Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına, sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına izin verilmemelidir" dedi.

Karaman Dernekler Yerleşkesi'nde ADD Bursa Şubeleri yöneticilerinin de katıldığı basın toplantısında Bursa'daki tarım arazilerinin yok oluşu, organize sanayi bölgeleri ile yapılmak istenen OSB'ler ve tesislere ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulunan Gürhan Akdoğan, TEKNOSAB ile Kestel Soğuksu'da yapılmak istenen İleri Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi'ne ilişkin önemli soruları gündeme getirdi. Toplantıya katılan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da konuyu Meclis gündemine taşıyacağını söyledi.

"YILLARDIR HER ŞEYİ RANT GÖREN ANLAYIŞLA MÜCADELE EDİYORUZ"

Bursa'da yıllarca her şeyi rant gören anlayışla, vahşi çarpık kentleşme ve çarpık sanayileşme ile mücadele ettiklerini belirten Akdoğan, "Bursa Ovasını yok ediyorsunuz dedik. Sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğayı, çevreyi koruyarak sanayileşmeyi, kentleşmeyi birlikte planlayalım dedik yine olmadı. Onlarca sanayileşme ve kentleşme sempozyumları düzenledik, raporlar hazırladık, kent yağmasına, ova talanına karşı davalar açtık ama bir türlü dinlemediler" diye konuştu.

1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa Ovası’nın korunması hakkındaki protokolde ova koruma alanının 20 bin hektar olarak belirlendiğini ancak sanayileşme ve yerleşim nedeniyle, bunun 11 bin 245 hektarın elden gittiğini, 2011 yılındaki belirlemelere göre geriye 9 bin 163 hektar kaldığına dikkat çeken Akdoğan, "Bursa Ovası kan kaybetmeye devam ediyor. Ova alanı bugün 9 bin hektarın da altına düşmüş durumda. Kalan bu alanı da sulayamıyoruz" dedi.

Bursa'nın Anayasası olan 2020 Yılı Çevre Düzeni Planı'nda bugüne kadar yaklaşık 300 adet plan değişikliği yapıldığına dikkat çeken Akdoğan, bu değişiklikleri, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Bursa İl Özel İdaresi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyeleri ve meclislerinin yaptığını aktardı.

"Ama unutmayın bizler buradayız. Değerlerimizi yemenize, geleceği yok etmenize müsaade etmeyeceğiz" diyen Gürhan Akdoğan, plan notları ile birlikte yapılan yaklaşık 300 plan değişikliği içinde; Cargill (1998), Gürsu Dışkaya (2003), BESOB (2008), KOTİYAK (2010), TEKNOSAB (2011), TOGG ve Samanlı Bağlantı Yolu'nun da bulunduğunu belirtti.

Gürhan Akdoğan yeni OSB'ler konusunda önemli soruları gündeme getirdi

19. Yüzyıl başlarında 1,5 milyar olan dünya nüfusunun bugün 7,8 milyara ulaştığını, 2050 yılında 10 milyara çıkmasının tahmin edildiğini ifade eden Gürhan Akdoğan, 1950 yılında 21 milyon olan Türkiye nüfusunun ise aradan geçen sürede 2023 yılı itibarıyla 4 kat artarak 85 milyona ulaştığına dikkat çekti. Akdoğan, "Yaşadığımız uygarlık, doğal kaynakların yanlış kullanımı ve doğal yaşam alalarına verilen zarar nedeniyle tehlikeye girmiş durumdadır. Kapasitenin üzerinde kullanımının sonucunda dünya, aşırı bir baskıyla karşı karşıyadır. Endüstri devriminden günümüze dek geçen süre içerisinde dünya nüfusu sekiz katına çıkmıştır. Son 100 yıl içinde, endüstriyel üretim 100 kat artmıştır. İnsan etkinliklerinin ve nüfusun bu inanılmaz artışı çevre üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler yaratmıştır" ifadelerini kullandı.

Gürhan Akdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bursa'nın genel arazi dağılımı içinde tarım arazileri 2016 yılında 417 bin 420 hektarla toplam arazinin yüzde 38,34’ünü oluştururken, 2022 yılında 369 bin 727 bin 80 hektara düşerek yüzde 33,36’ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47 bin 692 bin 20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı da yerleşim yerleri ve sanayi alanına dönüşmüştür. Bursa'da toplam tarım alanlarının yüzde 79’luk kısmı sulamaya uygun olmasına karşın, yüzde 42’lik kısmı sulanabilmektedir. Sulamaya uygun alanın ise yüzde 53’ü sulanmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da hala tarımsal sulama suyunun yüzde 68’i açık sulama sistemleri ile sadece yüzde 32’si kapalı basınçlı sistemlerle sulanacak arazilere ulaştırılmaktadır.

"BURSA'DA YENİ SANAYİ BÖLGELERİNE İZİN VERİLMEMELİ"

Türkiye'de olduğu gibi Bursa'da da plansız ve ağırlıklı dışa bağımlı bir sanayileşme söz konusudur. Bugün Bursa'da, faaliyette ve alt yapı çalışmaları devam eden,17 adet Organize Sanayi bölgesi (OSB), 3 adet Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB), 8 adet Sanayi Bölgeleri (SB), 24 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) ile toplam 52 adettir. Yaklaşık 5 bin 200 hektarlık bir alan üzerine kurulu Organize Sanayi Bölgelerinde, 153 bin civarında kişi istihdam edilmektedir.

Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık, mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına, sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına izin verilmemelidir.

"ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN YÜZDE 30'U BOŞ"

Organize sanayi bölgelerinin büyük bir bölümünde, sonradan OSB olmasından kaynaklı olarak, alt ve üst yapı sorunları hala sürmektedir. Parsel bazında yüzde 30 boş kapasitesi olan Organize Sanayi Bölgelerinin, yüzde 62'sinde arıtma tesisi yoktur. Yüzde 85’inde itfaiye teşkilatı, yüzde 92’sinde sağlık merkezi, yüzde 70’inde PTT ve okul gibi tesisler bulunmamaktadır. Sınırları içerisinde, sanayi bölge ve sitelerini yoğun şekilde barındıran Kestel, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin durumu ise vahimdir ve bu ilçeler adeta 'S.O.S.' vermektedir.

Daha önce Uluabat Gölü kenarında kurulmak istenen KOTİYAK, Kestel'de BESOB Sanayi Sitesi ve sonrasında TEKNOSAB'la karşımıza çıkan model, şimdi de Doğu OSB olarak imar rantını sağlamak üzere yöntem olarak da son derece geliştirerek (gerçekten zekice) karşımıza çıkıyor. Neymiş? İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi yapacaklarmış. Kulağa ne kadar hoş geliyor. Gelecek stratejileri - ileri teknoloji sanayi - AR-GE üssü - Bursa vizyonu - uzay, havacılık, silah sanayi - yüksek ve ileri teknoloji, gibi altı doldurulmamış birkaç laf daha süsle püsle cilala modern yönetimde kullanılan çok değerli bilimsel kavramların içini boşalt sonra gelsin imar rantı. Olan budur. Kestel'de yapılması düşünülen İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi'nden önce TEKNOSAB'la ilgili sorulacak ve yanıt aranacak sorular şunlar:

- İlk tahsisler kaç firmaya ve kimlere verildi?

- Kaç şirket el değiştirdi?

- İleri Teknoloji Bölgesi denen OSB'de parsel sahipleri kimler ve iştigal konuları ileri teknoloji sanayi mi? Yoksa içinde sanayici bile olmayanlar var mı?

- 825 hektar büyüklüğe sahip 167 parseli mevcut FİFA standartlarında 1155 adet futbol sahası büyüklüğündeki OSB'de kaç firma faaliyete başladı?

İLERİ TEKNOLOJİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Bu soruları aynı şekilde Kestel'de yapılmak istenen İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi için de sorabiliriz. Sadece ölçek değişiyor orada da 322 hektar yani 450 futbol sahası büyüklüğünde. Bursa'da 17 organize sanayi bölgesi, 3 özel endüstri bölgesi ve 8 sanayi bölgesinin bulunduğu, bunların 5200 hektar alanı kapladığı, yüzde 30'unun da boş olduğu göz önüne alındığında ne kadar daha sanayi bölgesine ihtiyaç olup olmadığı da ortadadır.

Şimdi gelelim Kestel Soğuksu'da planlanan sanayi bölgesine;

Süreç 2018’de başlıyor. Kestel’de OSB planlanan söz konusu alan 3 bin 300 dönümlük dev bir araziyi kapsıyor. Soğuksu’daki 3 bin 300 dönümlük alanın 2 bin 300 dönümü hazine arazisi iken konut yapmak amacı ile TOKİ’ye devrediliyor. TOKİ konut yapmaktan vazgeçiyor ve sanayiciler tarafından kurulan bir kooperatif, TOKİ’den sanayi alanı olmak koşuluyla 2 bin 300 dönümlük alanı satın alıyor. Bin dönümlük şahıs arazisinin 800 dönümü anlaşma ile 200 dönümü de kamulaştırma yoluyla S.S İleri Teknoloji Sanayi Toplu Yapı Kooperatifine devri için TOKİ ile ilgili Kooperatif arasında 29.11.2017 tarihli protokol imzalanıyor. Bu protokolün içeriği nedir? Bu kooperatife kimler ve hangi ileri teknoloji üretimi gerçekleştiren sanayiciler üyedir? Bunlar kamuoyu tarafından bilinirse şeffaflık, denetlenebilirlik, katılımcılık da sağlanır. Bu arada OSB olarak kurulması planlanan alan, 2040 Çevre Düzeni Planı çalışmalarında da tarım ve orman alanı olarak geçiyor.

Bursa 2020 Yılı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 19.01.1998 tarihinde onaylanmıştır. Plan değişikliğine konu alanının bir kısmı 'Diğer Tarım Alanı', bir kısmı 'Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar'da kalmaktadır.

Bursa 2020 Yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına ait plan hükümlerinin '4.1.2.GELİŞME İLKELERİ' başlığında: 4.1.2.1 maddesinde; Gelişme alanlarının, tarım alanlarını yok etmeyecek biçimde dengeli olarak geliştirilmesi esastır.' denilmekte ve tarım alanlarının korunması hedeflenmektedir.

Tarımsal Niteliği Korunacak Alan olarak planlı durumdaki ilgili parselde, plan ana kararlarını, sürekliliğini ve bütünlüğünü bozacak, tarım alanlarına sanayileşme ve şehirleşme baskısı yaratacak nitelikte parçacıl ve noktasal anlayışla sanayi ve depolama amaçlı organize sanayi bölgesi ilan edilmiştir.

Tarım alanları; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8/c 'Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.'  Maddesi ile koruma altına alınmıştır. Ancak yapılan işlem kanun maddesini göz ardı etmektedir.

Sanayi ve depolama alanı için seçilen bölge; Planlama alanları dışında, 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 Yılı Çevre Düzeni Planında 'Diğer Tarım Alanı', bir kısmı 'Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar'da Soğuksu Mahallesi merkezine mesafesi yaklaşık 380 metre iken Soğuksu Mahallesi'nin doğu sınırı ile sınırdaştır.

Sanayi ve depolama alanının bir bölümü (37,9 hektar) DSİ’nin Boğazköy Sulama proje sahasında kalmaktadır. Planlama raporunda da yer verildiği üzere söz konusu planlama ile yapılacak çalışmaların DSİ’nin tarımsal potansiyeli yüksek tarım arazilerinin sulanması amacıyla gerçekleştirdiği kapalı sistem sulama boruları, drenaj kanalları vb. alt yapılarını etkileyeceğini, zarar vereceği bilinmektedir.

İZNİK GÖLÜ KIYISINA KURULMAK İSTENEN BAKIR SÜLFAT ÜRETİMİ VE KİMYEVİ GÜBRE ÜRETİM TESİSİ

İznk'te kurulması planlanan kimyevi tesisinin de bölgeye ve çok önemli bir sulak alan olan İznik Gölü'ne ve 3. Derece sit alanı olan bölgeye vereceği zararın göz önünde bulundurularak iptal edilmesi son derece gereklidir. Şirket tarafından Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna yapılan başvuruda aşınmazlarda seracılık ve ağaçlandırma yapılması talebi yapılmasına rağmen İznik Gölü'ne 950 metre mesafede kimyevi madde atığı oluşturacak bir tesis kurulmak istenmesi akıl dışıdır.

Diğer taraftan sözkonusu tesisin ihtiyaç duyacağı kimyevi maddelerin depolanması, günde yaklaşık 185 ton proses kaynaklı sıvı atıkların deşarjı, prosesle ilgili oluşacak toz emisyonlarının 3. Derece sit alanı olan bu bölgeye ve İznik Gölü'ne zarar vereceği açıktır.

Tüm yukarıda belirttiğimiz hususlar meslek odalarının uzmanlık alanlarından edindiğimiz bilgiler yerelde yaptığımız çalışmalar, çeşitli taraflarla görüşmeler ile bilimsel temelli yaklaşımlar çerçevesinde oluşturulmuştur. Böylesi büyük ve geleceği etkileyecek projeler plan hiyerarşisi içinde 1/100000 1/25000 ve 1/5000'lik planlar yapılmadan özellikle Bursa’nın Anayasası diyeceğimiz 2050 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı yapılmadan onu destekleyen ulaşım master planları gerçekleştirilmeden parçacıl şekilde yamalı bohça misali kesinlikle yapılmamalıdır.

Duruşumuz, toplum çıkarlarını önceleyen kentimizin geleceğini, doğayı ve çevreyi koruma, sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde planlı sanayileşme yaklaşımlarını içermekte olup Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu veya buna benzer olumsuz yatırımların, planlamaların bundan önce olduğu gibi bundan sonrada takipçisi olacağımızı, Başta TMMOB, Baro ve Meslek odaları olmak üzere, üniversitelerin değerli bilim insanları, çeşitli çevre dernekleri, demokratik kitle örgütleri ve siz değerli basın mensupları ile işbirliği içinde olacağımızı bir kez daha kamuoyuna arz ederiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.