SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilim ve mühendislik depremden daha güçlü ama…

Maraş depremlerinde sadece eski ve kaçak yapılar değil, inşaat firmalarının deprem yönetmeliğine uygun, sağlam malzeme ve denetimin yapıldığını taahhüt ettiği birkaç yıllık konutları da yerle bir oldu. İnşaat Yüksek Mühendisi Şentürk Aydın, deprem yönetmeliğinin binanın ikinci bir depremde de ayakta kalmasını sağladığını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 11.02.2023 15:12
Haber Güncellenme Tarihi: 11.02.2023 15:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bilim ve mühendislik depremden daha güçlü ama…

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Maraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde ağır hasara neden oldu. Binlerce kişi, birkaç yıllık ve deprem yönetmeliğine uygun olarak yapıldığı taahhüt edilen yapıların enkazından sosyal medyada yardım talebinde bulundu. Mimarlık ve mühendislik hizmeti alması gereken, üretim aşamasında denetlenmesi gereken binaların yıkılması tepkiye neden oldu. İnşaat Yüksek Mühendisi Şentürk Aydın, deprem yönetmeliğine göre tasarlanan ve uygulamasında eksiklik olmayan yapıların depremin büyüklüğü ne olursa olsun ikinci bir depremde dahi yıkılmaması gerektiğini söylüyor.  

Malatya’nın yeni yerleşim yerlerinden Bostanbaşı mevkiinde inşa edilen iki bloklu Asur Konutları’nın bir bloğunun ikinci depremde yıkılması site sakinleri tarafından kaydedildi. Yapımı bir yıl önce tamamlanan binaların son deprem yönetmeliğine uygun yapıldığına yönelik tanıtımının yapılması dikkat çekti. İnşaat Yüksek Mühendisi Şentürk Aydın, deprem yönetmeliğine uygun tasarlanan ve uygulamada bütün şartları sağlayan binaların ikinci bir depremde de ayakta kalması gerektiğini söyledi.

Proje sahibi İshak İnşaat, çıkan haberlerin ardından yaptığı açıklamada, “Firmamız tarafından 13 yıl boyunca yapılan küçük veya büyük ölçekli 75 adet yapının hepsi yapı denetim firmalarınca denetlenmiş ve ilgili kamu kuruluşlarının projelerine ve eklerine göre inşa edilmiştir. 13:24'te gerçekleşen ikinci 7,6 büyüklüğündeki depremin ardından zemin ticari katta çökme yaşanmıştır” açıklamasında bulundu.

'BİLİM VE MÜHENDİSLİK BÜYÜK BİR DEPREMDE DAHİ AYAKTA KALACAK YAPILAR İNŞA EDER'

Öte yandan Hatay’da faaliyet yürüten Ser-Al İnşaat firmasının sahibi Servet Altaş’ın Venüs Gold, Mars sitesi ve 8 Kasım 2019’da açılışını yaptığı Güçlü Bahçe Sitesi depremde yıkılan konutlar arasında. Kahramanmaraş’ta Aksay İnşaata ait Manolya Sitesi (2014), Bilkent Sitesi (2015) ve Güneşli Kocabaş Sitesi (2018) enkaz altından yardım isteyen insanların bulunduğu konutlardan. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, sosyal medya hesabından, depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta İnşaat Mühendisleri Odası’nın İl Temsilciliği binasının çevresindeki binaların enkaza dönüşmesine rağmen sağlam bir şekilde ayakta kaldığı fotoğrafı paylaştı. Ulutaş, "Fazla söze gerek yok. Bilim ve mühendislik böyle büyük bir depremde dahi ayakta kalacak yapılar inşa etmeye yeter" ifadelerini kullandı. 

Tepkiler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldı. Hatay'da yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, yurt dışına çıkmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı. Adalet Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki savcılıklara Deprem Suçları Soruşturma Büroları kurulması için yazı gönderdi.

TMMOB Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanları ve İnşaat Yüksek Mühendisi Şentürk Aydın, depreme dayanıklı olması gereken birkaç yıllık yapıların neden yıkıldığını değerlendirdi.

‘DEPREM YÖNETMELİĞİ BİNANIN İKİNCİ BİR DEPREMDE DE AYAKTA KALMASINI SAĞLIYOR’

Son deprem yönetmeliği 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girdi. İyi bir deprem yönetmeliğinin olduğunu söyleyen İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Yüksek Mühendisi Şentürk Aydın, yönetmeliğe ilişkin bilgiler verdi. Deprem yönetmeliği, şimdiye kadar olmuş depremlerden alınan ve binanın yapılacağı yerin 200 kilometre çapında oluşan depremlerdeki değerlere göre binanın nasıl tasarlanacağını belirtiyor. İnşaat Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri ile birlikte zemin etüdü çalışması yapıyor. Yapı ne kadar ağırsa deprem etkisi o kadar fazla oluyor. Yapının kütlesi ve zemin etüdünden elde edilen ivme değerleri çarpılarak depremin kuvveti hesaplanıyor. Bina hesaplanan bu deprem değerine göre tasarlanarak inşa ediliyor.

Deprem etüdü yapılırken kolon, kiriş betonarme yapıların çatlamış halinin dikkate alındığını söyleyen Aydın, “Yani bir deprem olduktan sonra ikinci bir depremde de yapımızın ayakta kalması gerekiyor. Yönetmelik binanın ikinci depremde de ayakta kalmasını bize sağlıyor. Yönetmelik bize diyor ki; deprem büyüklüğü ne kadar büyük olursa olsun bu bina hiçbir zaman çökmesin” ifadelerini kullandı.

‘HESAPLARA VE YÖNETMELİĞE GÖRE YAPILAN YAPI MOLOZ YIĞINI OLMAZ’

Beton, üzerine uygulanan basınca göre C14’den en yüksek kalite olan C50’ye kadar sınıflandırılıyor. Beton kalitesinden örnek veren Aydın, “Benim verdiğim C25 beton kalitesini yerinde su katıp C10’a düşürüyorlarsa iş bitti. Benim o kadar çalışmam hiçbir işe yaramıyor. Sahada mühendis, şantiye şefi olması lazım. Malzeme iyi olsa bile doğru uygulanmamış olabilir. Bunu da şantiye şefi sağlayacak. Hesaplara ve yönetmeliğe göre yapılan bir yapı hiçbir şekilde moloz yığını olarak zemine inmez” diye konuştu.  Aydın, plansız programsız şekilde mühendislik ve mimarlık fakültelerinin açılmasının niteliksiz mühendisler ve mimarlar yetişmesine neden olduğuna da dikkat çekti.

‘ZİNCİRİN BİR HALKASI EKSİK KALMIŞ DEMEKTİR’

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar, binaların yıkılma nedenlerinin deprem yönetmeliği, imar kanunu, yapı denetimi, inşaata izin veren kurumların onayı gibi birden fazla faktöre bağlı olduğunu söyledi. “Deprem yönetmeliğine göre yapılan bir binanın bu büyüklükte bir depreme dayanabilmesi mümkün” diyen Küçükkayalar, “Doğru malzeme kullanılmış mı, uygulama yapılırken kontrolü sağlanmış mı, projesine uygun demiri konmuş mu, bunlar denetlenmiş mi, ona bakacağız. Yıkıldığına göre zincirin en az bir halkası eksik kalmış demektir” diye konuştu. İmar affı uygulamalarına son verilmesi gerektiğini belirten Küçükkayalar, “Mevcut yapı stoğumuzun belirsizliği bilinen bir gerçek. Olası bir depremden nasıl etkileneceği bilinmeyen çok sayıda bina mevcutken bir de siyasi iktidar tarafından çıkarılan ‘imar afları’ can ve mal kayıplarının artmasına sebep oluyor” dedi.

‘KAĞIT ÜZERİNDE İMZA İLE İŞLER YÜRÜYOR’

Mimarlar Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, kaçak yapıların artmasını ve denetimin olmamasını eleştirdi:

“Sahada çalışan şantiye şefi yok. Şu an sadece kâğıt üzerinde imza ile işler yürüyor. Sonra proje vardı neden yıkıldı deniyor. Bursa’nın da bir yapı envanteri yok. Böyle bir deprem olduğunda Bursa’da hiçbir şey kalmaz. Ne yazık ki kentsel dönüşümleri de yap-sat modeliyle belediyelerimiz dışarıya (özel firmalara) veriyorlar. Seçim yaklaştı, dokunulmaz diye o kadar çok kaçak yapı üretimi var ki. Biz ‘durdurun artık, mezarlarınıza sebep oluyorsunuz’ diyoruz.”

‘ÖNGÖRÜLMESİNE RAĞMEN BU CİNAYETLER ENGELLENMEDİ’

Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun, ölümlerde olası kasıt olduğunu ve yargı önünde hesap soracaklarını aktardı: “Öngörülmesine rağmen bu cinayetler engellenmemiştir. Bu cinayetlere sebep olan kimler? Denetlemeyen belediyeler, yapı denetim şirketleri, buna izin veren siyasiler. Hesap sormaya çalışıyoruz, davalar açıyoruz. Yukarılarda engellere takılıyor, siyasilerin müdahalesiyle hukuk işlemiyor. Hukuk işlemezse bu felaketleri yaşamaya devam ederiz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.