'Baba ve oğlu bile ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz'
'Baba ve oğlu bile ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz'
Bülent Arınç'ın istifasını değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Bülent Arınç'ın oğlu çıkıp 'tek reis var' dedi. İhsan Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan aynı şekilde devam etti. Düşünün baba ve oğlu bile bu şekilde ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 30.11.2020 09:26
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2020 09:26
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, reform söylemlerini, AKP-MHP arasındaki gerilimi ve Ankara siyasetindeki son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Diren Yurtsever'e değerlendirdi.
Reformdan ziyade ciddi bir demokratik dönüşüme ihtiyaç olduğunu ifade eden Beştaş, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz ucube sistemde, her şey tek elde toplandı. Şimdi tek adamın yerine ikinci bir adam geldi. Bir adam diğerini yönetiyor. Aslında yol veriyor. Ama yetki Bahçeli'de, sözcülüğü Bahçeli yapıyor, Erdoğan teyit ediyor. Son dönemlerde böyle bir hale büründü" dedi.
'Reform söylemlerinin karşılığı yok'
Reform söylemlerinin toplumda bir karşılığı olmadığını ifade eden Beştaş, iktidarın 18 yıl boyunca "reform" dediğini hatırlattı.
Beştaş, "Erdoğan, Avrupa Birliği'ni yeniden keşfetmiş gibi 'bizim yolumuz Avrupa yoludur' dedi. Büyük bir çelişki var. Reformu yapanlar 'Kürt sorununu çözeceğiz' demiyorlar. 'Kürt sorunu yoktur', 'Kürt sorununu çözdük' diyor. Bu nedenle bir inandırıcılığı yok, bir karşılığı da yok" dedi.
'AB'ye göz kırpılıyor'
Beştaş, ABD seçimlerini Joe Biden'in kazanması ardından AKP'nin makas değişikliğine gittiğini ifade ederek, "Diğer etken de 10 Aralık'ta düzenlenecek AB Liderleri Zirvesi. Oradan yaptırım kararlarının çıkmasını önlemek ya da azaltmak istiyorlar. Kuzey Doğu Suriye meselesi hala girift olarak bir sorun olarak ortada duruyor. Bunların tümü totalde hem ekonomiye hem de Türkiye'nin dış politikasına ve iç siyasetine yansıyor. Hükümet bu anlamda kendini reform söylemine geçmek zorunda hissetti" diye konuştu.
'AKP içerisinde sesler daha yükselecek'
Beştaş, AKP eski milletvekilleri ve kurucularından olan Bülent Arınç ve İhsan Arslan'ın çıkışını şöyle değerlendirdi:
"AKP içinde bunları sindiremeyecek olan isimler olduğunu tahmin ediyorum. AKP içinde, babalar ile oğulları karşı karşıya geliyor. Bülent Arınç'ın oğlu işte çıkıp 'tek reis var' dedi. İhsan Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan aynı şekilde devam etti. Yani düşünün baba ve oğlu bile bu şekilde ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz. Hatta dün Emine Erdoğan'ın bir açıklaması çok yorumlandı. Umarım ve dilerim ki Emine Erdoğan mafyaya yaptığı göndermeyle Çakıcı'ya cevap vermiş olsun. Çünkü kadınların mafya ilişkisine tahammülü ve hoş görüsü zaten mümkün olamaz. Güç, kan kaybediyorlar. İhraçlar, istifalar, affetmeler işte birçok mesele ayyuka çıkmış durumda. Şu anda AKP'lilerin özellikle Erdoğan'ın yakın çevresinin en büyük kaygısı, bir gün Bahçeli çıkacak grup toplantısında 'erken seçim istiyorum' diyecek, mecbur yapacaklar. Çünkü seçime o karar veriyor, siyasi sözcü o. MHP'de bunu yapamıyor çünkü baraj altı. Kendilerini korumak için birbirlerine tutunmaya şimdilik devam ediyorlar ama bunun çok uzun süreceği kanaatinde değilim. Bu birlikteliğin bitmesi kamu yararınadır. Bunu görmek lazım."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
'Baba ve oğlu bile ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz'
Bülent Arınç'ın istifasını değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Bülent Arınç'ın oğlu çıkıp 'tek reis var' dedi. İhsan Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan aynı şekilde devam etti. Düşünün baba ve oğlu bile bu şekilde ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz" dedi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, reform söylemlerini, AKP-MHP arasındaki gerilimi ve Ankara siyasetindeki son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Diren Yurtsever'e değerlendirdi.
Reformdan ziyade ciddi bir demokratik dönüşüme ihtiyaç olduğunu ifade eden Beştaş, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz ucube sistemde, her şey tek elde toplandı. Şimdi tek adamın yerine ikinci bir adam geldi. Bir adam diğerini yönetiyor. Aslında yol veriyor. Ama yetki Bahçeli'de, sözcülüğü Bahçeli yapıyor, Erdoğan teyit ediyor. Son dönemlerde böyle bir hale büründü" dedi.
'Reform söylemlerinin karşılığı yok'
Reform söylemlerinin toplumda bir karşılığı olmadığını ifade eden Beştaş, iktidarın 18 yıl boyunca "reform" dediğini hatırlattı.
Beştaş, "Erdoğan, Avrupa Birliği'ni yeniden keşfetmiş gibi 'bizim yolumuz Avrupa yoludur' dedi. Büyük bir çelişki var. Reformu yapanlar 'Kürt sorununu çözeceğiz' demiyorlar. 'Kürt sorunu yoktur', 'Kürt sorununu çözdük' diyor. Bu nedenle bir inandırıcılığı yok, bir karşılığı da yok" dedi.
'AB'ye göz kırpılıyor'
Beştaş, ABD seçimlerini Joe Biden'in kazanması ardından AKP'nin makas değişikliğine gittiğini ifade ederek, "Diğer etken de 10 Aralık'ta düzenlenecek AB Liderleri Zirvesi. Oradan yaptırım kararlarının çıkmasını önlemek ya da azaltmak istiyorlar. Kuzey Doğu Suriye meselesi hala girift olarak bir sorun olarak ortada duruyor. Bunların tümü totalde hem ekonomiye hem de Türkiye'nin dış politikasına ve iç siyasetine yansıyor. Hükümet bu anlamda kendini reform söylemine geçmek zorunda hissetti" diye konuştu.
'AKP içerisinde sesler daha yükselecek'
Beştaş, AKP eski milletvekilleri ve kurucularından olan Bülent Arınç ve İhsan Arslan'ın çıkışını şöyle değerlendirdi:
"AKP içinde bunları sindiremeyecek olan isimler olduğunu tahmin ediyorum. AKP içinde, babalar ile oğulları karşı karşıya geliyor. Bülent Arınç'ın oğlu işte çıkıp 'tek reis var' dedi. İhsan Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan aynı şekilde devam etti. Yani düşünün baba ve oğlu bile bu şekilde ayrıştıran bir dönemi yaşıyoruz. Hatta dün Emine Erdoğan'ın bir açıklaması çok yorumlandı. Umarım ve dilerim ki Emine Erdoğan mafyaya yaptığı göndermeyle Çakıcı'ya cevap vermiş olsun. Çünkü kadınların mafya ilişkisine tahammülü ve hoş görüsü zaten mümkün olamaz. Güç, kan kaybediyorlar. İhraçlar, istifalar, affetmeler işte birçok mesele ayyuka çıkmış durumda. Şu anda AKP'lilerin özellikle Erdoğan'ın yakın çevresinin en büyük kaygısı, bir gün Bahçeli çıkacak grup toplantısında 'erken seçim istiyorum' diyecek, mecbur yapacaklar. Çünkü seçime o karar veriyor, siyasi sözcü o. MHP'de bunu yapamıyor çünkü baraj altı. Kendilerini korumak için birbirlerine tutunmaya şimdilik devam ediyorlar ama bunun çok uzun süreceği kanaatinde değilim. Bu birlikteliğin bitmesi kamu yararınadır. Bunu görmek lazım."
En Çok Okunan Haberler