AİHM Büyük Dairesi, Osman Kavala için 2019'da verilen tahliye kararının uygulanmaması nedeniyle Türkiye'nin AİHS'nin 46'ıncı maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
Haber Giriş Tarihi: 11.07.2022 18:01
Haber Güncellenme Tarihi: 11.07.2022 23:01
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017'den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını açıkladı.
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye'nin "AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği" gerekçesiyle AİHS'nin 46/1'inci maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Kavala'ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
Dışişleri Bakanlığından AİHM'in Osman Kavala kararına tepki
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, AİHM'in Kavala kararının icrasına ilişkin aldığı karar hakkındaki soruyu yazılı cevapladı.
Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından AİHM'e havale edilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanlığının görüşlerini 2 Şubat'ta yapılan açıklamayla kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatan Bilgiç, şunları kaydetti:
"Açıklamamızda, AİHM'in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.
Süreç boyunca Avrupa Konseyi ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından adı geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adı geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM'e ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine bildirilmişti.
Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
AİHM Osman Kavala kararını verdi
AİHM Büyük Dairesi, Osman Kavala için 2019'da verilen tahliye kararının uygulanmaması nedeniyle Türkiye'nin AİHS'nin 46'ıncı maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017'den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını açıkladı.
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye'nin "AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği" gerekçesiyle AİHS'nin 46/1'inci maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Kavala'ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
Dışişleri Bakanlığından AİHM'in Osman Kavala kararına tepki
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, AİHM'in Kavala kararının icrasına ilişkin aldığı karar hakkındaki soruyu yazılı cevapladı.
Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından AİHM'e havale edilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanlığının görüşlerini 2 Şubat'ta yapılan açıklamayla kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatan Bilgiç, şunları kaydetti:
"Açıklamamızda, AİHM'in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.
Süreç boyunca Avrupa Konseyi ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından adı geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adı geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM'e ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine bildirilmişti.
Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."
En Çok Okunan Haberler