'12 Eylül Davası'nda cuntanın iki üyesi Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı duruşmaları devam ederken; dikkatler Bursa'da görülen 12 Eylül dönemine ilişkin önemli bir davaya çevrildi.
Haber Giriş Tarihi: 05.02.2013 10:01
Haber Güncellenme Tarihi: 05.02.2013 10:01
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
12 Eylül dönemi işkence mağdurlarından Sait Özdemir'in failler ve sorumlular hakkında açtığı davanın ikinci duruşması 12 Mart'ta Bursa'da yapılacak. Davanın sonucu; emsal olması açısından Türkiye siyasi tarihini yakından ilgilendiriyor.
Gerek Ankara'da, gerek Bursa'da görülen davaya müdahil olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP), 12 Eylül öncesi ve sonrasında yaşananları mercek altına aldı.
YSGP Bursa İl Eş Sözcüsü Yüksel Akgün Bursa'daki davanın önemine dikkat çekerek, "Sonuç geleceğimizi belirleyecek" dedi.
Bursa'da faaliyet gösteren Haber Atölyesi'nden Özder Şeyda Sarı'nın sorularını yanıtlayan Akgün, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
12 Eylül 2010'da yapılan referandurumunu takip eden gün, dönemin EDP Bursa İl Yönetimi olarak hemen suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Akgün, "Artık '12 Eylül darbecileri yargılanmalıdır' dedik. Darbe, 30 yıldır devam eden Türk Hukuku Anayasası'yla, yasalarıyla zihniyetlerde mahkum edilmelidir" dedi.
'12 Eylül' mahkum edilmeden daha eşit daha özgür bir ülke olmayacağını ifade eden Akgün, şunları söyledi:
"Çünkü hala o dönemin o baskıcı yasaları ve zihniyeti devam ediyor. Dolaysıyla o günden beri biz bunun takipçisi oluyoruz. 12 Eylül davasında şu an da Eş Sözcümüz olan Avukat Arif Ali Cangı müdahildir. Ama bunun yetmeyeceğini düşündük . 12 Eylül döneminde -biliyorsunuz- 700 bin kişiyi gözaltına alındı. Bunlar hep bildiğimiz şeyler...Bu insanlar hala bu ülkede yaşıyorlar bir çoğu hala o dönemin travmalarını yaşıyorlar. Hala cezaevinde olanlar var. Bitmiş bir süreçten söz etmiyoruz. Hala içimizde olan eşimiz dostumuz annemiz babamız kardeşimiz neyse... Onların da kendi hikayelerinden yola çıkarak kendi yaşadıklarının hesabını sorması gerekiyor.Türkiye'nin her yerinde suç duyurularında bulunulmalı.Sadece mahkeme ile değil; -hiç bir şey olmazsa- kamu vicdanında mahkum edilmesi önemli olur.Böyle düşünüyoruz. Bu nedenle 12 Mart'taki Bursa davasının önemi çok büyük. Bütün kamuoyunun aklıyla düşünerek,vicdanıyla hissederek bu duruşmaya ilgi göstermesini ve katılımlarını bekliyoruz.Çünkü bu davaların sonucu geleceğimizi belirleyecek."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
12 Eylül Davası'nda gözler Bursa'da
'12 Eylül Davası'nda cuntanın iki üyesi Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı duruşmaları devam ederken; dikkatler Bursa'da görülen 12 Eylül dönemine ilişkin önemli bir davaya çevrildi.
12 Eylül dönemi işkence mağdurlarından Sait Özdemir'in failler ve sorumlular hakkında açtığı davanın ikinci duruşması 12 Mart'ta Bursa'da yapılacak. Davanın sonucu; emsal olması açısından Türkiye siyasi tarihini yakından ilgilendiriyor.
Gerek Ankara'da, gerek Bursa'da görülen davaya müdahil olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP), 12 Eylül öncesi ve sonrasında yaşananları mercek altına aldı.
YSGP Bursa İl Eş Sözcüsü Yüksel Akgün Bursa'daki davanın önemine dikkat çekerek, "Sonuç geleceğimizi belirleyecek" dedi.
Bursa'da faaliyet gösteren Haber Atölyesi'nden Özder Şeyda Sarı'nın sorularını yanıtlayan Akgün, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
12 Eylül 2010'da yapılan referandurumunu takip eden gün, dönemin EDP Bursa İl Yönetimi olarak hemen suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Akgün, "Artık '12 Eylül darbecileri yargılanmalıdır' dedik. Darbe, 30 yıldır devam eden Türk Hukuku Anayasası'yla, yasalarıyla zihniyetlerde mahkum edilmelidir" dedi.
'12 Eylül' mahkum edilmeden daha eşit daha özgür bir ülke olmayacağını ifade eden Akgün, şunları söyledi:
"Çünkü hala o dönemin o baskıcı yasaları ve zihniyeti devam ediyor. Dolaysıyla o günden beri biz bunun takipçisi oluyoruz. 12 Eylül davasında şu an da Eş Sözcümüz olan Avukat Arif Ali Cangı müdahildir. Ama bunun yetmeyeceğini düşündük . 12 Eylül döneminde -biliyorsunuz- 700 bin kişiyi gözaltına alındı. Bunlar hep bildiğimiz şeyler...Bu insanlar hala bu ülkede yaşıyorlar bir çoğu hala o dönemin travmalarını yaşıyorlar. Hala cezaevinde olanlar var. Bitmiş bir süreçten söz etmiyoruz. Hala içimizde olan eşimiz dostumuz annemiz babamız kardeşimiz neyse... Onların da kendi hikayelerinden yola çıkarak kendi yaşadıklarının hesabını sorması gerekiyor.Türkiye'nin her yerinde suç duyurularında bulunulmalı.Sadece mahkeme ile değil; -hiç bir şey olmazsa- kamu vicdanında mahkum edilmesi önemli olur.Böyle düşünüyoruz. Bu nedenle 12 Mart'taki Bursa davasının önemi çok büyük. Bütün kamuoyunun aklıyla düşünerek,vicdanıyla hissederek bu duruşmaya ilgi göstermesini ve katılımlarını bekliyoruz.Çünkü bu davaların sonucu geleceğimizi belirleyecek."
En Çok Okunan Haberler