10 Ekim Katliamı 8’inci yılında Bursa’da protesto edildi

8 yıl önce 10 Ekim günü Barış Mitingi için Ankara Garı önünde toplananlara yönelik canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 103 kişi Bursa'da anıldı. 

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, DİSK, KESK ve Bursa Tabip Odası tarafından Şehreküstü Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına siyasi partiler ile demokratik kitle örgütleri de katıldı.

'KATLİAMA TEDBİR ALMAYARAK YOL VERENLER HALKIMIZIN VİCDANINDA MAHKUMDUR'

Basın açıklamasını TMMOB Bursa İKK Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek okudu.

10 Ekim 2015’te düzenlenen “Emek, Barış Ve Demokrasi Mitingi”ne yapılan saldırıda 104 kişinin yaşamını yitirdiğini, 500’e yakın kişinin yaralandığını hatırlatan Şimşek, "Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçmiştir. O dönemin karanlığından iktidarını tahkim etmek isteyenler, karanlık ve katliamdan oy hesabına dönenler, şehitlerimizi statlarda yuhalatanlar, bu katliama gereken tedbirleri almayarak yol verenler, bu toplumun, tüm halklarımızın vicdanında mahkumdur" diye konuştu. 

8'inci yılında 10 Ekim anmalarının adalet arayışı gereği olarak yaşamını yitirenlerin hatırasına uygun bir şekilde yapılmasını istediklerini belirten Şimşek, "Anmaların onarıcı bir adalet duygusuna yönelmesi için tüm kamuoyu ve kamu görevlileri gereken özeni göstermelidir. Ancak özellikle güvenlik bürokrasinin geçtiğimiz yıllarda anmalar için tedbir alınması gerekirken, 10 Ekim Barış Ailelerine ve yoldaşlarına yönelik fiili, fiziki, yargısal saldırılar yaşanmıştır. Bu tutum toplumsal barışı tehdit etmektedir" dedi.

'MAHKEME SÜREÇLERİNDE KİRLİ İLİŞKİLERİN ORTAYA ÇIKTIĞINA TANIK OLDUK'

Katliamda kardeşini kaybeden Resul Baykara, anmada yaptığı konuşmada, "Onların mücadelesini ve düşüncesini terk etmedik. Bir Hasan'ı kaybettik ama yüzlerce Hasan ile geleceğe yürümeyi bir duruş olarak ortaya koymaya çalışıyoruz. Mahkeme süreçlerinde de kirli ilişkilerin ortaya çıktığına tanık olduk. Ankara Başsavcısının bir sözünü hiç unutmuyorum. 'Eger Suruç Katliamı engellenmiş olsaydı, Suruç'un failleri önceden tutuklanmış olsaydı Ankara Katliamı olmayacaktı' demişti. Aslında bu bir itiraftı. Ondan sonra yaşanan saldırı ve katliamlar, kirli ilişkilerin deşifre edilmemesinden kaynaklıydı. 8 yıl geçmesine rağmen bundan nemalanan, iktidarını güçlendirenler varsa katliamla ilişkilerinin açığa çıkarılması gerekiyor. Bu mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadık. Bundan sonra da bu mücadelemizi sürdürecegimizi ifade ediyoruz" dedi.