SON DAKİKA
Hava Durumu

Tekstilde kriz kapıda: Üretim Mısır'a, alıcı Çin'e kaydı

Türkiye’nin tekstil merkezi Bursa’da, artan maliyetler ve uluslararası rekabetin etkisiyle sektörde daralma yaşanıyor. Son iki yılda konkordato ilan eden firmalar artarken, işçiler ise işsizlik tehdidiyle karşı karşıya. Avrupa’nın Çin’e yönelmesi ve üretimin Mısır’a kaydırılması, sektörün geleceğini belirsiz hale getiriyor.

Haber Giriş Tarihi: 22.05.2025 12:52
Haber Güncellenme Tarihi: 22.05.2025 13:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Tekstilde kriz kapıda: Üretim Mısır'a, alıcı Çin'e kaydı

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Türkiye Marmara Bölgesi’nin güneyinde bulunan Bursa’nın tekstilin merkezi olması M.S. 550 yıllarında ipeğin Çin’den getirilmesine dayanıyor. Osmanlı döneminde dokumacılığın merkezi olan kent, günümüzde de tekstille anılıyor. Bugün ülke geneline bakıldığında tekstil ve hazır giyimde dünyanın yedinci, Avrupa’nın üçüncü tedarikçisi Türkiye. SGK verilerine göre, ülke genelinde Eylül 2024 itibariyle tekstil ve hazır giyimde 59 bin 546 iş yeri bulunuyor. Bursa’da ise yaklaşık 4 bin 100 tekstil ve hazır giyim firması bulunuyor.

ENFLASYON VE ZAMLAR PAZARI MISIR’A KAYDIRDI

Bu veriler ışığında tekstil ve hazır giyim sektörü ülkenin istihdamında kayıt dışı (sigortasız) çalışan kesimde düşünüldüğünde büyük rol oynadığını tahmin etmek zor değil. Fakat pandemiyle birlikte ekonomideki olumsuz değişim uluslararası rekabet gücünü azalttı. Dengesiz döviz kuru, enerji kaynaklarına sürekli gelen zamlar tekstil sektöründe giderleri artırmasıyla üretilen malın maliyeti de arttı. Fiyatlardaki artış yurt dışı alıcısının ürünün daha uygun olduğu Çin piyasasına yöne kaymasına neden oldu. Maliyetleri kısmak isteyen üreticiler de kendi tezgahlarını daha uygun maliyetle üretebilecekleri Mısır’a kurdu.

‘Toz duman’ olan sektörde konkordato ilanları da peşi sıra geldi. Akın Tekstil, Fi Triko, Sateks Tekstil, Karaca Tekstil, 2024 yılının 11 ayında 86 konkordato başvurusu yapan firmalarından sadece birkaçı. Konkordatotakip.com sitesine göre, 2023 yılında tekstil sektöründe 240 konkordato ilan edildi. SGK verilerine göre ise son 2 yılda tekstil ve hazır giyimde 4 bin 504 iş yeri kapandı. Bu durum sektörde işsizliği de beraberinde getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istatistiklerine göre dokuma, hazır giyim ve deri sektöründe kayıtlı çalışan Ocak 2024’te 1 milyon 225 bin 669 kişi iken, Temmuz 2024’te 1 milyon 221 bin 416 kişiye geriledi.

İşten çıkarılan Öznur Mantarcı

İŞÇİLERİN MÜCADELESİNE İŞSİZLİK DE EKLENİYOR

Kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalışmaya işçiler için böylelikle işsizlik tehdidi de eklenmiş oluyor. Dokuma, hazır giyim ve deri iş kolundaki yüzde 8,49’luk sendikalaşma oranıyla işçiler, zaten işten çıkarmalara maruz kalıyorlardı. Bursa’da Acarsoy Tekstil, İpek İş Tekstil, Durak Tekstil birer örnektir. Sendikaya üye olduğu için 6 yıldır çalıştığı iş yerinden çıkarılan Öznur Mantarcı da onlardan biriydi. Mantarcı, kadın işçilerin yoğun çalıştığı iplik bölümündeydi. İş yerinde olduğu 8 saatin sadece yarım saatini yemek molasına ayırarak 7,5 saat ayakta çalışıyordu. Mantarcı, şöyle anlatıyor:

“Görünürde özlük haklarımız var gibi ama işverenden yana. 8 saat her geçen gün daha fazla yoruyordu. Eve zor atıyorduk kendimizi. Bedenen ya fıtık oluyorsun, dizlerin ağrıyor, topuk dikeni oluyorsun. Koşa koşa git yemek ye, koşa koşa dön işe. Yemek nereye gidiyor anlamıyorduk bile. Canımız çıkıyordu. Oradan çıkınca ‘oranın şartlarına nasıl dayanmışım’ dedim. Sendikaya geçince bir hengâmeyle işten atıldık. Psikolojisi beni yıpratmıştı. Çocuğumu evde küçük yaşta yalnız bırakıp işe gitmişim. Ben alın terimi vermişim oraya. Senin bana yaptığın şeye bak. Tek suçum sendikaya üye olmak.”

Öz İplik-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ekrem Saraçoğlu

SENDİKALAŞAN İŞÇİ İŞİNDEN OLUYOR, DAVALAR 2 YIL SÜRÜYOR

Öz İplik-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ekrem Saraçoğlu, işçilerin çalışma koşullarını anlatırken sektördeki daralmadan dolayı firmaların Mısır’a gittiğini söylüyor. Boyahanelerin yüzde 80’i 12 saat çalışıyor. Sabah 7’de evden çıkan işçi, akşam 9’da evine dönebiliyor. Geçinebilmek için pazar günü fazla mesai de yapıyorlar. Ailesiyle hiçbir sosyal yaşantısı yok. Saraçoğlu, Kestel’de Altun Brode, Organize Sanayi Bölgesi’nde Gül Cemal Tekstil, Gözde Boyahanesini örnek gösteriyor. Marka ürünlerin yapıldığı konfeksiyonlarda ise belli standartlar; işçiler asgari ücretin üzerinde ve 7,5 saat çalışıyorlar. Fakat merdiven altı konfeksiyonlar için aynısını söylemek güç. Sigortasız, asgarinin altına düşen ücretler ve uzun çalışma süreleri… Ve sendikalaşmaya karşı baskılar…

Sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan, haklarını hukuki yollardan arayan işçilerin davaları ortalama 2 yıl sürüyor. Kanun bu davaların 2 ayda biteceğini yazsa da uygulamada durum farklı. İki yıl süren dava sonucunda işçi ihbar, kıdem tazminatı hakkını 2 yıl önceki maaşı üzerinden alıyor. Aradaki enflasyon farkı işçiye yaramıyor. Saraçoğlu, bu durumu örneklendiriyor: “Yuvam İplik’te 16 maaş hakkı kazandılar ama geriye dönük ücretinden hesap edildiği için işçiye daha az ödeme yapılmış oluyor. Davası biten 10 işçi orada var. Harput Tekstil’de sendikalaştıkları için 150 işçi işveren tarafından işten çıkarıldı. 55 işçi dava açarak sendikal tazminatlarını aldılar. Akbaşlar Tekstil’de de aynı durum söz konusu.”

‘BÜYÜK BİR İŞSİZLİK SORUNU BİZİ BEKLİYOR’

İşçileri bekleyen bir sorun da sektörün daralması. Saraçoğlu, “İstihdamın yoğun olduğu tekstil sektöründe açılacak boşluğu dolduracak bir lokomotif sektör yok. Büyük bir işsizlik sorunu bizi bekliyor” diyor. Görüştükleri işletmecilerin 2025’in ilk 3 ayından sonra sektöre muamma olarak baktıklarını kaydediyor.

Desinatör Burcu Morkan

Burcu Morkan, bir kumaş fabrikasında desinatör olarak çalışıyor. Sabah 8.30’da başlayan mesai saati akşam 6’da bitiyor. Makinelerde dokunan kumaşın metrajı düşse de onların çalışma temposu hiç düşmüyormuş. Morkan, sektördeki gidişatı, “Pandemiden önce kumaşta en az aldığımız metraj 100 metreyken şu anda en fazla aldığımız metraj 100 metreye çıktı. Pandemiyle insanların istekleri de değişti. Birçok şeyi gereksiz olarak görmeye başladı. Devamlılığı olan ve doğal elyaflı kıyafetler giymeye başladılar” diyor.

Türkiye’de maliyetler fazla. Firmalar iş gücünü ve maliyeti azaltmak için işlerini Mısır’a taşıyorlar. Müşterilere artık 10 doların çok gelmesinin kendilerine nasıl yansıdığını “Bir kumaş yaparken 40 kez maliyetini düşünerek hareket etmek zorunda kalıyoruz. Mümkün oldukça o rakamların altına ürünler yapmaya çalışıyoruz. Maliyet oranını düşürmeye çalıştıkça kumaşın kalitesi de düşüyor” sözleriyle anlatıyor Morkan. Ve sektörde her 10 kişiden 5’inin artık işsiz kaldığını konuşmasına ekliyor.

Pazarlama sorumlusu Ömer Kuru

TÜRKİYE’DE KUMAŞ PAHALI, ÇİN’DE UYGUN

Pazarlama sorumlusu Ömer Kuru, tekstil sektöründe yaşanılan daralmada Çin’in büyük etkeni olduğunu söylüyor. Türkiye’de kumaş daha fazla maliyetle üretilirken Çin’de daha uygun. Avrupa’nın büyük orandaki tercihi Çin oluyor. Kuru, “Enflasyon, elektrik ve doğalgaz fiyatlarının artışı, bir sürü maliyetin artmasından dolayı sektör durgun. Son 2 yılda yüzde 50 daralma ve ihracatta azalma var. Bu gözle görülen bir şey. Önceden bir kazanç vardı, şimdi gider gelirden daha fazla oldu. Avrupa daha çok Çin’e yöneldi. Bizim rekabet içerisine girebileceğimiz maliyetler değil. Boyahanelerde, iplik firmalarında küçülmelerin olduğunu duyuyoruz” diyor.

‘2 YILDA YÜZDE 50 DARALMA VAR’

Nip Tekstil sahibi İhsan Pekayla, çoğunlukla Orta Doğu olmak üzere Rusya, Avrupa’nın belirli yerleri, Amerika, İngiltere’ye kumaş gönderiyor. Fakat müşterilerinin maliyetlerden dolayı daha uygun ülkeleri tercih ettiğini söyleyen Pekayla, “Asgari ücret, elektrik, doğalgaz zamları, faizler bizim işlerimizi ciddi şekilde etkiliyor. İhracat yapacağımız müşterilerimiz Çin, Uzak Doğu taraflarına kayıyor. Maliyetlerde çok yüksek kaldık. Giderlerden dolayı maliyeti tutturamıyoruz. Piyasaya baktığımızda 2 senede yüzde 50 daralma var. Herkes günü, haftayı, ayı geçirmeye çalışıyor. Para ciddi şekilde kırana girmiş durumda. Etrafımızda duyuyoruz çekler yazılıyor, konkordatolar ilan ediliyor. Büyük firmalardan küçük firmalara doğru herkese bir şekilde dokunuyor” diye anlatıyor.

Haziran 2024’ten sonra kapanan, konkordato ilan eden firmalar artarak devam ediyor. Makinelerini satıp sektörden çıkan firmalar da var. Pekayla, “600 kişi çalışırken 200 kişiye düşüren var. Bu şekil devam ederse Nisan-Mayıs’ta daha dar geçeceğini görüyorum. 2024’ün son 3 ayında piyasada işler çok daha azaldı. Ciddi paralar kaybedildi” diyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.