SON DAKİKA
Hava Durumu

Eğitim enkaz altında: 'Gidecek lisesi yok'

Depremlerin ağır hasara neden olduğu Hatay’da öğrenciler, eğitime ulaşmakta zorlanıyor. Çadır kamplarda bakanlık tarafından başlatılan eğitim çalışmaları yetersiz kalırken, diğer bölgelerde yaşayan öğrenciler eğitimden uzak kalıyor.

Haber Giriş Tarihi: 18.03.2023 13:20
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2023 17:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Eğitim enkaz altında: 'Gidecek lisesi yok'

BURSAPORT/ PELİN AKDEMİR

Depremin ağır hasara neden olduğu Hatay’da Millî Eğitim Bakanlığı tarafından çadır kamplarda kısmen de olsa eğitim öğretim bir ay gecikmeli olarak başladı. Köylerde ve kamplardan uzak bölgelerde yaşayan öğrenciler eğitime erişemiyor. Sınava hazırlanan 8’nci ve 12’nci sınıf öğrencileri, akranlarının aksine kurs, internet, test ve çalışma kitapları olmadan sınırlı ders saatiyle hazırlanmak zorunda kalıyor. Kentte görev alan öğretmenler, bakanlık tarafından yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu, öğrencilere psikolojik destek verilmesi gerektiğini söylüyor.

Depremden etkilenen 10 ilde ilkokul, ortaokul, lise kademesinde diğer illere nakillerin yapılmasından sonra halen daha 3,5 milyondan fazla öğrenci bulunuyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 9 Mart’ta paylaştığı verilere göre, bölgede 396 anaokulu, 127 ilkokul, 168 ortaokul, 277 lise, 32 özel eğitim olmak üzere toplamda bin adet çadır/konteyner sınıf bulunuyor. Lise Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için 717 tane Destekleme ve Yetiştirme Kursları bulunuyor. Fakat yaşam koşullarının ilçeden ilçeye değiştiği bölgede şehir bazında veri açıklanmıyor. Hatay’da kaç öğrencinin bulunduğu, kaçının sınavlara gireceği, kaç öğrencinin çadır kamplarında eğitime ulaşabildiği, eğitime erişimi olmayan kaç öğrencinin olduğu bilinmiyor.

BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIFLARDA EĞİTİM ALIYORLAR

Bakanlığın koordinasyonunda oluşturulan eğitim çadırlarındaki kurslarda ikişer saat dersler üç saate çıkarılmış. Lise 9 ve 10’uncu sınıflar, 11 ve 12’nci sınıflar birleştirilerek eğitim veriliyor. İl dışından görevlendirilen gönüllü öğretmenler birer hafta deprem bölgesinde ders veriyor. İl dışından görevlendirilen öğretmenlerin yanı sıra ataması yapılmayan deprem bölgesinde bulunan öğretmenler de İŞKUR üzerinden toplumsal yararlılık projesi kapsamında asgari ücret üzerinden çalıştırılıyor.

DEPREM TRAVMASI VE SINAV STRESİYLE MÜCADELE ETMEK ZORUNDALAR

8’inci sınıf öğrencilerinin gireceği LGS kapsamında merkezi sınav, deprem bölgesindeki iller dahil ülke genelinde 4 Haziran’da yapılacak. 12’nci sınıf öğrencilerinin gireceği 17-18 Haziran tarihlerinde yapılacağı duyurulan YKS, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde yapılmayacak. Öğrenciler, diğer illerdeki akranlarının sahip olduğu çalışma saatleri, özel kurslar, internet, çalışma ve test kitapları gibi materyallere sahip değiller. Travma yaşayan öğrenciler, sınav stresiyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Çadır kamplarda yaşayan öğrenciler, bakanlığın oluşturduğu kurslara ulaşırken, köylere giden öğrenciler bu eğitim olanağından yararlanamıyor.

ÖĞRENCİLER KURSLARA İSİM YAZDIRARAK KATILIYOR

Hatay’ın Aşağıokçular mevkiinde bir okulun bahçesine Çanakkale’nin Bayramiç Belediyesi tarafından kurulan çadır alanında Anasınıfı ve ilkokul için bir çadır, ortaokul için yetiştirme kursu adı altında bir çadır bulunuyor. Öğrenciler isim yazdırarak katılabiliyorlar. Okulun görevli müdür yardımcısı, verilen eğitimin yetersiz olduğunu söylüyor: “Göstermelik. Bakanlık ‘sahadayız’ demek için böyle bir çalışma yapıyor.”

Öğrenciler sadece çadır kamplarda bulunmuyor. Köylerde yaşayan veya depremden sonra köylere giden öğrenciler unutulmuş gibi. Yeşilpınar köyünden dokuzuncu sınıfa giden Ali ve aynı yaştaki kuzeni Hasan ile okul ve gelecek üzerine sohbet ediyoruz. Ali, yazılım, kuzeni Hasan makine mühendisliği okumak istiyor. “Artık ne olacağını bilmiyoruz” diyorlar. 12’inci sınıfa giden bir kız öğrencinin sınava hazırlandığı kitapları yıkılan dershane binasının enkazında kalmış. Sınava hazırlanmak için ‘bir senesini’ kaybetmekten endişeli. Annesi, “İlk dönem çok çalıştı, başarılı. Şimdi böyle oldu. Senesi kaybolsun istemiyoruz” diyor. Çocuğunun kolundan tutan bir başka anne, beton zeminden yeşeren yaprakları gösteriyor, “Umut etmek istiyoruz” diyor.

Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş

‘HANGİ LİSEYİ YAZACAK? GİDECEK LİSESİ YOK’

Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, bakanlık tarafından yürütülen çalışmaların kısıtlı olduğuna değinerek, öğrenciler için psikolojik destek, ekonomik olarak eğitim desteği olması gerektiğini söylüyor. Tıraş, öğrencilerin depremden dolayı travma yaşadıklarına dikkat çekerek, bir de sınav stresiyle karşı karşıya kalmamaları gerektiğini ifade ediyor:

“Öğrencilerin önce psikolojik destek alması lazım. Sınavların kaldırılması lazım. Hiçbir şey yokmuş gibi sınavın yapılması doğru değil. Ebeveynlerini kaybetmiş öğrenciler var, bunun üzerine bir de sınav stresiyle mi uğraşacaklar. Sekizinci sınıf öğrencisi hangi liseyi yazacak? Gidecek lisesi yok ki. Üç tane sağlam okulumuz var. Bu üç okul da valilik gibi resmî kurumlar tarafından kullanılıyor.”

‘PSİKOLOJİK DESTEK KAMP DIŞINDA KALAN ÖĞRENCİLERE ULAŞMIYOR’

Tıraş, çocukların okul ortamının güvende hissettiklerini ve travmalarını atlatmalarına yardımcı olduğunu kaydediyor. Desteğin sadece kitap, defterden ibaret olmadığını, barınma sorunun sürdüğünü belirtti. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan psikolojik desteğin yeterli olmadığını ifade eden Tıraş, “Kimi insanlar evlerine yakın yerlerde çadır kuruyorlar. Onlara da ulaşılması lazım. Çadır kamplarına destek veriliyor ama diğer ailelere ulaşılamıyor. Hem eğitim emekçileri için hem de öğrencilerin okul ortamının düzenlenmesi için maddi ve manevi destek olması gerekir” diyor.

‘YARDIM ALMAYA GİDEN AİLELER ÇOCUKLARINI ETKİNLİKLERDEN ALIYOR’

Bursa’nın Kestel ilçesinden Hatay’ın Samandağ ilçesine giden Eğitim Sen’li gönüllü öğretmen Canan Coşkun, bir hafta kaldığı Samandağ ve Antakya’da anaokulu ve ilkokul öğrencilerine drama çalışmaları ve resim, müzik gibi etkinlikler yaptırmış. Coşkun, Hatay’da konteyner olmadığını, eğitimlerin çadırlarda yapıldığını söylüyor.

Coşkun, drama etkinlikleri sırasında katılım gösteren çocukların etkinlik bitmeden aileleri tarafından alındığını aktarıyor: “İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için bir eğitim çalışması yapmak zor. Drama etkinlikleri yapmaya çalıştık ama etkinliğin ortasında insanlar yardım almak için başka yerlere gitmek zorunda kalıyordu. Çocuklarını etkinlik bitmeden alıyorlardı. Devlet eliyle düzenli bir yardım olmadığı için insanlar, STK’ların ve belediyelerin yardımlarına ulaşmak için geziniyorlar.”

‘AKADEMİK DÜZEYDE ÇALIŞMANIN DA OLMASI GEREKİR’

Bakanlık tarafından eğitim çalışmaları için görevlendirilen gönüllü öğretmenler de çadırda kalacak. Bakanlık, öğretmenlere “Kendi imkanlarınızla gelin, biz parasını vereceğiz” demiş. Coşkun, “Şehirde toplu ulaşım, taksi yok. Öğretmenler nasıl gidecek?” diye soruyor. Öğretmenlere, destekleme ve yetiştirme kurslarına verilen ücret, yevmiye ve yol parası verileceği söylenmiş. Öğrenciler için akademik düzeyde bir çalışmanın olmadığını söyleyen Coşkun, “En büyük eksiklik bu. Her şey oyun değil. Akademik düzeyde bir çalışmanın da olması gerekir” diyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.