Türkiye anayasa referandumu ve 24 Haziran Seçimleri'nden sonra kuvvetler ayrılığı etkisiz hale getirilerek tek kişinin kararlarının etkin olduğu sisteme geçerken kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter sisteme yönelik olumsuz görüşler devam ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.07.2018 15:29
Haber Güncellenme Tarihi: 11.07.2018 15:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İsrafil Küçük parlementer sistemin, yasama, yürütme, yargı, bürokrasi ve vatandaş ilişkisi anlamında tıkanıklığı çözemediğini iddia etti.
Küçük, her ülkede sistem değişikliğinin olabileceğini belirterek, "Her ülkede sistem değişiklikleri olabiliyor. Yıllardır uygulanan bir sistem var ve bu sistem vatandaşın mutabakatıyla değişiyor." ifadelerini kullandı.
BTÜ tarafından "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" kapsamında Mimar Sinan Yerleşkesi'nde düzenlenen "15 Temmuz'dan Günümüze Başkanlık Sistemi" konulu konferansta konuşan BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal da, "Tek parti döneminde topluma zorla yapılan dayatmaların ardından çok partili döneme geçişle toplum, bu dayatmalara cevabını sandıkta vermeye başlamıştır. Türk toplumu asla devletiyle kavga eden, ayaklanan, isyan çıkaran bir yapıya sahip olmamıştır." dedi.
15 Temmuz'un ikinci yılında bilinç tazelemek için konferans düzenlediklerini söyleyen Ünal, geçmiş döneme bakıldığında 10 yılda bir darbelerin tekrarlandığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Tek parti döneminde topluma zorla yapılan dayatmaların ardından çok partili döneme geçişle toplum, bu dayatmalara cevabını sandıkta vermeye başlamıştır. Türk toplumu asla devletiyle kavga eden, ayaklanan, isyan çıkaran bir yapıya sahip olmamıştır. Tüm bu dinamikler ve 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayan anayasal sistemin varlığı, yeni bir sistemi kaçınılmaz kılıyordu. 10 yılda bir toplumu darbelerle sindiren askeri vesayetin durdurulması ancak milli iradenin arkaya alınmasıyla sağlanabilecekti. Nitekim bu da başarıyla gerçekleştirildi. Yeni sistemi eleştirenler bu vesayetçi sistemin devam etmesini isteyenlerdir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Başkanlık geldi; Vur parlamenter sisteme!
Türkiye anayasa referandumu ve 24 Haziran Seçimleri'nden sonra kuvvetler ayrılığı etkisiz hale getirilerek tek kişinin kararlarının etkin olduğu sisteme geçerken kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter sisteme yönelik olumsuz görüşler devam ediyor.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İsrafil Küçük parlementer sistemin, yasama, yürütme, yargı, bürokrasi ve vatandaş ilişkisi anlamında tıkanıklığı çözemediğini iddia etti.
Küçük, her ülkede sistem değişikliğinin olabileceğini belirterek, "Her ülkede sistem değişiklikleri olabiliyor. Yıllardır uygulanan bir sistem var ve bu sistem vatandaşın mutabakatıyla değişiyor." ifadelerini kullandı.
BTÜ tarafından "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" kapsamında Mimar Sinan Yerleşkesi'nde düzenlenen "15 Temmuz'dan Günümüze Başkanlık Sistemi" konulu konferansta konuşan BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Zeki Ünal da, "Tek parti döneminde topluma zorla yapılan dayatmaların ardından çok partili döneme geçişle toplum, bu dayatmalara cevabını sandıkta vermeye başlamıştır. Türk toplumu asla devletiyle kavga eden, ayaklanan, isyan çıkaran bir yapıya sahip olmamıştır." dedi.
15 Temmuz'un ikinci yılında bilinç tazelemek için konferans düzenlediklerini söyleyen Ünal, geçmiş döneme bakıldığında 10 yılda bir darbelerin tekrarlandığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Tek parti döneminde topluma zorla yapılan dayatmaların ardından çok partili döneme geçişle toplum, bu dayatmalara cevabını sandıkta vermeye başlamıştır. Türk toplumu asla devletiyle kavga eden, ayaklanan, isyan çıkaran bir yapıya sahip olmamıştır. Tüm bu dinamikler ve 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayan anayasal sistemin varlığı, yeni bir sistemi kaçınılmaz kılıyordu. 10 yılda bir toplumu darbelerle sindiren askeri vesayetin durdurulması ancak milli iradenin arkaya alınmasıyla sağlanabilecekti. Nitekim bu da başarıyla gerçekleştirildi. Yeni sistemi eleştirenler bu vesayetçi sistemin devam etmesini isteyenlerdir."
En Çok Okunan Haberler