Norveç'in başkenti Oslo'daki Nobel Komitesi, OPCW'nin "kimyasal silahların ortadan kaldırılması için harcadığı kapsamlı çabalar" nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü açıkladı.
Haber Giriş Tarihi: 11.10.2013 14:57
Haber Güncellenme Tarihi: 11.10.2013 14:57
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Komite tarafından yapılan açıklamada Birinci Dünya Savaşı sırasında binlerce insanın ölümüne yol açan kimyasal silahların kullanılmasının 1925'te imzalanan Cenevre Anlaşması ile yasaklandığını ancak anlaşmada kimyasal silahların üretimi ve saklanmasıyla ilgili bir madde yer almadığı belirtildi.
İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi lideri Adolf Hitler tarafından milyonlarca insanın katledilmesi için kullanılan kimyasal silahların daha sonra da hem devletler hem de teröristlerin elinde ölüm saçmaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada 1997'de uygulamaya konulan anlaşma ile kimyasal silahların üretimi ve saklanmasına da yasak getirildiği hatırlatıldı.
Komite açıklamasında merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan OPCW'nin kurulduğu 28 Nisan 1997 tarihinden bu yana kimyasal silahların yok edilmesi için büyük çaba harcadığı vurgulandı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Anlaşması'na şimdiye kadar 189 devlet imza attı.
Bu arada, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, 1901'den bu yana ödülü kazanan 22. uluslararası örgüt olarak kayıtlara geçti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu yıl Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün Genel Direktörü Ahmet Üzümcü'yü kutladı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan alınan bilgiye göre Gül, Türk diplomat Üzümcü ile telefonla görüşerek, örgütün ödülü kazanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Nobel Barış Ödülü kazanan OPCW, 1990'lardan bu yana Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'nun yerine getirilmesini sağlıyor.
Şimdiye kadar 86 ülkede 5 binden fazla teftiş yapan OPCW, deklare edilmiş kimyasal silah stoklarının yüzde yüzünün envanterinin çıkarıldığını ve incelemelerle doğrulandığını belirtiyor.
İstatistiklere göre, dünya genelinde deklare edilmiş kimyasal silah stoklarının yüzde 81'inin (57 bin 740 ton) imha edildiği biliniyor.
Arnavutluk, Hindistan ya da Güney Kore olduğu sanılan "üçüncü bir ülkenin", deklare ettikleri stoklarının imhasını tamamladıkları ifade edilirken, KSYÖ'nün yıl başında yayımladığı raporunda, ABD'nin stoklarının yaklaşık yüzde 90'ını, Rusya'nın yüzde 70'ini ve Libya'nın yüzde 51'ini imha ettiği belirtildi.
Üye ülkeler tarafından finanse edilen ve 2011 yılında yaklaşık 74 milyon avro bütçesi olan OPCW'nin 13 üyesi, toplamda 70 kimyasal silah üretim tesisini imha ettiklerini ilan etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nobel Barış Ödülü OPCW'ye gitti
Norveç'in başkenti Oslo'daki Nobel Komitesi, OPCW'nin "kimyasal silahların ortadan kaldırılması için harcadığı kapsamlı çabalar" nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü açıkladı.
Komite tarafından yapılan açıklamada Birinci Dünya Savaşı sırasında binlerce insanın ölümüne yol açan kimyasal silahların kullanılmasının 1925'te imzalanan Cenevre Anlaşması ile yasaklandığını ancak anlaşmada kimyasal silahların üretimi ve saklanmasıyla ilgili bir madde yer almadığı belirtildi.
İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi lideri Adolf Hitler tarafından milyonlarca insanın katledilmesi için kullanılan kimyasal silahların daha sonra da hem devletler hem de teröristlerin elinde ölüm saçmaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada 1997'de uygulamaya konulan anlaşma ile kimyasal silahların üretimi ve saklanmasına da yasak getirildiği hatırlatıldı.
Komite açıklamasında merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan OPCW'nin kurulduğu 28 Nisan 1997 tarihinden bu yana kimyasal silahların yok edilmesi için büyük çaba harcadığı vurgulandı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Anlaşması'na şimdiye kadar 189 devlet imza attı.
Bu arada, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, 1901'den bu yana ödülü kazanan 22. uluslararası örgüt olarak kayıtlara geçti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu yıl Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün Genel Direktörü Ahmet Üzümcü'yü kutladı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan alınan bilgiye göre Gül, Türk diplomat Üzümcü ile telefonla görüşerek, örgütün ödülü kazanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Nobel Barış Ödülü kazanan OPCW, 1990'lardan bu yana Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'nun yerine getirilmesini sağlıyor.
Şimdiye kadar 86 ülkede 5 binden fazla teftiş yapan OPCW, deklare edilmiş kimyasal silah stoklarının yüzde yüzünün envanterinin çıkarıldığını ve incelemelerle doğrulandığını belirtiyor.
İstatistiklere göre, dünya genelinde deklare edilmiş kimyasal silah stoklarının yüzde 81'inin (57 bin 740 ton) imha edildiği biliniyor.
Arnavutluk, Hindistan ya da Güney Kore olduğu sanılan "üçüncü bir ülkenin", deklare ettikleri stoklarının imhasını tamamladıkları ifade edilirken, KSYÖ'nün yıl başında yayımladığı raporunda, ABD'nin stoklarının yaklaşık yüzde 90'ını, Rusya'nın yüzde 70'ini ve Libya'nın yüzde 51'ini imha ettiği belirtildi.
Üye ülkeler tarafından finanse edilen ve 2011 yılında yaklaşık 74 milyon avro bütçesi olan OPCW'nin 13 üyesi, toplamda 70 kimyasal silah üretim tesisini imha ettiklerini ilan etti.
En Çok Okunan Haberler