Uludağ’dan geriye ne kaldı; İklim krizi, kış turizminin kalbini eritiyor

Bursa’nın simgesi olan dağ, artık eskisi kadar kar almıyor. 2024-2025 kış sezonu, sadece 37 gün aktif kayak yapılabilen bir dönemle sona erdi. Bu, son 20 yılın en düşük rakamlarından biri. Uludağ'da bir turizm işletmecisi, “Ocak ayında bile kar göremediğimiz günler oldu. Bu durum sadece kayak merkezlerini değil, otelleri, ulaşımı, esnafı da etkiliyor” diyor.

İklim değişikliği dağı eritiyor

Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, Uludağ'da ortalama kar yüksekliği son 30 yılda yüzde 35 azaldı. Mevsim kaymaları nedeniyle kar yağışı daha geç başlıyor, daha erken eriyor.

Yapılaşma ve kalabalık baskısı

Uludağ’daki en büyük sorunlardan biri de kontrolsüz yapılaşma. Milli park statüsüne sahip olmasına rağmen her sezon yeni tesisler, yol projeleri ve altyapı çalışmaları gündeme geliyor. 2023’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Uludağ Alan Başkanlığı” kurulması yönündeki adımı, çevre örgütlerinden tepki toplamıştı.

Yeni bir turizm anlayışı mümkün mü?

Yerel yönetimler ve STK’lar, kitle turizmi yerine doğaya saygılı, sürdürülebilir turizm modellerini teşvik etmek gerektiğini savunuyor. Nilüfer Belediyesi’nin başlattığı “Ekoturizm Rehberliği” programı, bu yeni anlayışın küçük ama önemli adımlarından biri. Ancak Uludağ'ın korunması için sadece yerel değil, ulusal düzeyde politika değişikliği gerekiyor.

Sonuç: Beyaz bir gelecek artık garantili değil

Uludağ, sadece Bursa’nın değil Türkiye’nin doğal ve kültürel mirası. Ancak doğaya karşı duyarsızlık ve iklim krizine hazırlıksızlık, bu mirası tehdit ediyor. Kar sezonunun her yıl daha kısa sürdüğü, çam ormanlarının tahrip edildiği bir gelecekte Uludağ’ın “kış cenneti” imajı çok yakında yalnızca bir hatıraya dönüşebilir.