SON DAKİKA
Hava Durumu

Uludağ Alan Başkanlığının kodu; Betonlaşma!

Bursa Su Kolektifi üyelerinden Figen Ovat, Uludağ Alan Başkanlığı üzerine yaşananları anlattı. Ovat, yazısında, Alan başkanlığı için 'Evet' oyu veren milletvekillerine önümüzdeki seçimleri hatırlattı.

Haber Giriş Tarihi: 13.03.2023 00:52
Haber Güncellenme Tarihi: 14.03.2023 23:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Uludağ Alan Başkanlığının kodu; Betonlaşma!

Figen OVAT

Yıllarca adı “Yeşil Bursa” olarak dillerde söylenildi. İktidarların politikalarıyla kenti besleyen tarım alanlarının yok edilerek, yerine henüz inşaatı devam eden ve kurulan OSB’ler, fabrikalar, şehir hastaneleri ve derin deşarj kriterlerine uymayan fabrikaların saldığı kimyasal atıklarla kirlettiği, zehirlediği Nilüfer Çayı’ndan tutun da artan nüfusla beraber sanayi ve konut yapılaşma yoğunluğuyla çarpık kentleşmenin betonla hapsedilen, panoraması grileşen bir Bursa var. Bilim insanlarının açıklamalarına baktığımızda Bursa’da kişi başına düşen yeşil alan 12 metrekaredir. Avrupa da ise 20-25 metrekare.

Bursa Uludağ’dır. Yaşam döngümüzü emanet ettiğimiz, havasıyla, suyuyla, ormanıyla, bozulmamış ekosistemiyle bizi koruyan 2543 metre yüksekliğiyle Marmara’nın heybetli ve görkemli dağı. 1961’den bugüne 62 yıldır milli park statüsü kazanmış, Dünya’da ilk kez birinci derece doğal sit alanı, yüzde sekseni orman alanı olan Marmara Bölgesinin oksijen ve su kaynaklarından. Ekolojik niteliğe sahip Uludağ Milli Parkı’nda bugüne kadar 1320 bitki türü tespit edilmiş. Bunlardan 32’si Uludağ endemiği, 169’u Türkiye endemiğine sahip olan doğa alanı içinde olan aynı zamanda Sakallı Akbabayı, Peçeli Baykuşu, Kaya Kartalını, Apollo Kelebeği gibi Uludağ’a özgü türlerini, buzul gölleri, buzul çökelleri, mağaraları, şelaleleri, kaplıcaları, doğal mineralli suları ve milyonlarca yılda meydana gelmiş çok sayıda jeolojik oluşumları bünyesinde barındıran Uludağ, İnegöl'den Karacabey'e kadar uzanan bir alanda Bursa ovasını oluşturuyor. Aynı zamanda buradaki yer altı sularını ve merkezdeki içme sularının kaynaklarını da besleyen bir dağ niteliğini taşıyor. İklim krizi haritasında Türkiye kuraklık riskiyle karşı karşıya olan ülke konumunda iken suların gerçekten tükenmekte olduğu bir süreçte bu doğal dengeyi bozmak hangi akla hizmet ediyor?

Uludağ, milyonlarca yıllık jeolojik süreçler sonucunda oluşmuş, bir kez yok edildiğinde bir daha asla yerine konulması imkânsız doğal varlıkları korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken dünya değerinde bir mirastır.

Uludağ (T)Alan Başkanlığı konusu meclis genel kurulunda görüşülürken ana muhalefet partisinden bir milletvekili meclis kürsüsünden “Durum vahimdir! Uludağ ekosistemi Türkiye ekosistemidir. Bu açıdan önlemek, korumak ve geliştirmek biçiminde devletin yükümlülükleri bir yana bırakılmaktadır. Alan başkanlığıyla bizzat devlet tarafından bozulabilir, devlet eliyle kirletilebilir, ekosistemi ihlal edilebilir bir düzenleme içine giriliyor” diye seslenmişti.

Talan politikaları adı altında yakın bir zamanda Peribacalarına, Salda Gölü’ne Hasankeyf’e Akbelen’e, İkizdere’ye, Zilan’a ne yaptıklarını gördük. Rant uğruna doğayı, tarihi, kültürel varlıkları, coğrafi bellekleri yok edenler şimdi de Uludağ’ı rantın, sermayenin peşkeş odağına almış durumdalar. Yani yetkiler, otel patronlarına devrediliyor.

Uludağ'da 13 bin hektar içerisinde 2100 hektar, bu da demek oluyor ki 20 milyon metrekare doğal yaşam alanı Milli Park korumasından çıkartılarak Alan Başkanlığı adı altındaki ucu açık ne olduğu belirsiz ucube bir yapıya devredilmiş durumdadır. Bu kararla Cumhurbaşkanı’na 2100 hektarlık alanı ileride istediği kadar genişletme yetkisi de verilmiş oluyor. Böylece önümüzdeki zamanlarda şirketlerin turizm, inşaat, yapılaşma, madencilik talanına açılabilecek anlamını da içermektedir.

Uludağ kayak ve eğlence merkezi değildir. Orada bulunan canlı türlerinin ayıların, tilkilerin, kuşların, börtü böceğin yaşam alanıdır. İnsan faktörünün devreye girmesiyle yaşam alanları olumsuz yönde etkilenecektir. Oysa turizmi geliştirmenin yolu milli parkları korumakla, doğal alanları çoğaltmakla geçer. Uludağ’da kar yok, şehir içinde yağmur yağmıyor? Bursa'nın barajları kurumuş, şubat ayına kadar dağa kar yağmamış, Uludağ'ı ranta açmanın kılıfı (T)alan Başkanlığı’na devretmek.

Genel kurulda AKP Bursa Milletvekilli meclis kürsüsünden “Uludağ’da otopark ve tuvalet sorunu var. Derdimiz, Uludağ’ımızı Bursa’ya, Türkiye'ye yakışır şekilde dizayn etmek. Burayı sizler gelip gördüğünüzde iyi ki bu kanun çıktı diyeceksiniz” demişti. Alan Başkanlığıyla Uludağ’a rant uğruna neler yapacaklarının mesajını vermişti.

Dünya ülkeleri milli parklarını gözü gibi korurken, içinde temelsiz korucu kulübeleri dışında hiçbir yapıya izin vermediğini biliyoruz.

Uludağ’ın (T)Alan başkanlığına devredilmesi süreci şu şekilde gelişti:

25 Kasım 2022 tarihinde AKP Bursa Milletvekillerinin öncülüğünde kanun tasarısı hazırlanıp 49 AKP milletvekilinin imzasıyla verilen 13 maddelik “Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi” 9 Aralık 2022’de TBMM’de Bayındırlık İmar Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşüldü. Muhalefet partilerinin itirazlarına rağmen yasa tasarısı 10 Aralık 2022’de kabul edilerek Meclis Genel Kurulu’na gönderildi.

17 Ocak 2023 tarihinde Meclis Genel Kurulu’na gelen yasa tasarısı, iki gün süren hararetli tartışmalarda Bursalıların, Akademik Odaların, ülkenin her yerinden ekoloji, emek, meslek örgütlerinin ve muhalefet milletvekillerinin itirazlarını sonuçsuz bırakarak, iktidarın mecliste çoğunluk üstünlüğüyle “EVET” oyuyla kabul edilerek yasalaştırıldı.

26 Ocak 2023’de Uludağ Alanı Hakkında Kanun ve Alan Başkanlığı hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ve böylece Uludağ Milli Park statüsünden çıkarıldı.

Bir itiraz yolu olarak, TBMM’de grubu bulunan en çok milletvekilli sayısı olan Ana muhalefet partisinin konuyu Anayasa mahkemesine taşıma yetkisinin olmasıdır. CHP Bursa vekilleri de Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarının sözünü vermişti.

Uludağ, Millî Parklar Kanunu ve Uluslararası Sözleşmelerle korunmaktadır. Bu kanun teklifi Anayasa'ya, uluslararası anlaşmalara ve milli parklar kanununa aykırıdır. Uludağ'da Milli Parklar Kanunu'na aykırı projelere karşı Bursa barosu tarafından açılan 20’ye yakın davanın çoğunluğu kazanıldı. Plan değişikliği ile yapamadıklarını, Alan Başkanlığı ile yapmak, Uludağ'ı betonlaştırmak istiyorlar.

Tüm bu süreçler yaşanırken; Bursa Su Kolektifi olarak, Uludağ'ı (T)Alan Başkanlığına devredilmesiyle ilgili kanun teklifinin Meclis'te gündeme alınacağını duyduğumuz günden itibaren ülkedeki 48 Milli Parkı'nda (T)Alan Başkanlığına devredilmesi tehlikesinin önünü açacak olan Uludağ (T)Alan başkanlığı için "Gelin! Milli Parkları savunmaya Uludağ’dan başlayalım” mottosuyla başladık.

Yasa teklifi, meclis alt komisyonda görüşülürken Kolektif ‘ten iki arkadaşımız, Alan başkanlığıyla ilgili detaylı bir dosya hazırlayıp meclise giderek muhalefet milletvekilleriyle paylaştı.

Fomara Meydanı’nda ilk gün açtığımız imza standımıza zabıta eliyle saldırıda bulunuldu. Alan başkanlığına karşı halkı bilgilendirmemizi ve imza toplamımıza engel olmaya çalıştılar. Kararlı duruşumuza orada bulunan halkın sahiplenmesi sonucunda geri çekilmek durumunda kaldılar. Bu direnç ve destek bize daha da güç kattı. Sonrasında şehrin işlek caddelerinde, semt pazarlarında, metro çıkışlarında Mudanya ilçesinde imza standı açarak, ilk üç gün içinde 3 bin ıslak imza, kısa bir süre zarfında 5 bin ıslak imzaya ulaştık. Bir taraftan ıslak imza toplarken bir taraftan da Bursa halkını (T)Alan başkanlığına karşı bilgilendirme amaçlı el bildirilerini hazırlayıp dağıttık. Saha çalışmalarında yurttaşların isyan eden haykırışlarıyla karşılaştık.

- Sıra Uludağ’a mı geldi?

- Uludağ’ı da mı talan edecekler?

- Uludağ’a da mı el uzatıldı?

- Nasıl kıyıyorlar Uludağ’a?

- Bir tek Uludağ kalmıştı betonlaşmadık, orası da mı elden gidiyor?

- Boğuluyoruz. Her yer beton her yer asfalt, biz nerede hava alacağız?

Yurttaşlardan toplanan ıslak imzaları meclisteki Dilekçe komisyonuna ve milletvekillerine ilettik.

Bileşeni olduğumuz Bursa Çevre Platformu’na konunun aciliyetini anlatarak BUÇEP'in basın açıklaması yapmasında aktif rol üstlendik. Yine bileşeni olduğumuz İklim Adaleti Koalisyonunun ve Ekoloji Birliği'nin imzasıyla İstanbul ve Bursa’da eş zamanlı ortak basın açıklamasını gerçekleştirdik.

TBMM’yi ziyaret ederek, grubu bulanan muhalefet partilerini sırasıyla HDP ve CHP’nin grup toplantılarına katılarak destek istedik. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve ilgili komisyonda bulunan milletvekilleriyle görüştük. CHP milletvekillerinin Alan başkanlığına karşı mecliste gerçekleştirdikleri basın açıklamasına katıldık. Yasa tasarısı alt komisyonda görüşüldüğü esnada Alan başkanlığına itiraz eden ve muhalefet şerhi koyan eskiden Milli Parklar Müdürlüğü görevinde bulunmuş olan AKP milletvekilini de ziyaret ettik.

DKMP 2. Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirerek “Uludağ emlakçıyla ve (T)Alan Başkanlığıyla yönetilemez” dedik ve kamuoyuna seslendik.

Uludağ (T)Alan başkanlığına karşı imza metnini hazırlayıp kurumların imzasına açtık.

132 Emek, ekoloji ve meslek örgütünün imzaladığı metnimizi muhalefet vekilleri aracılığıyla meclis komisyon tutanaklarına geçirilmesini sağladık.

Change.org’ta AKP Grup Başkanı’na iletilmek üzere e-imza kampanyası düzenledik.

Güncel haliyle 18.750 yurttaş imza kampanyamıza destek verdi.

Twitter’da #UludağdanEliniCek #Uludağmilliparktır tagıyla kampanya yaptık.

Yine kentin insan sirkülasyonunun olduğu işlek caddesinde CHP Bursa milletvekillerinin katılımıyla insanlık zinciri oluşturarak bir yürüyüş gerçekleştirdik.

Twitter sohbet odasında Halkın Mühendisleri grubunun çağrısıyla konuya hâkim, yetkin isimlerin, vekillerin, ekoloji aktivistlerin, duyarlı gönüllülerin katılımıyla bir etkinlik gerçekleştirdik.

Kısa bir zaman sürecinde Uludağ (T) Alan başkanlığı konusunu ülke gündemine sokmayı başardık.

Bu elbette yeterli değildi. Yangından mal kaçırırcasına apar topar Meclise getirip yasallaştırdıkları Uludağ (T)Alan Başkanlığı hakkında Bursa kamuoyu yeterince bilgilendirilmedi. Üzülerek ifade edelim ki, Bursa’daki Demokratik Kitle Örgütleri konuya yeterince asılmadı. Bu anlamda da Bursa Su Kolektifi yalnız bırakıldı veyahut görmezden gelindi.

Bursa’ya ihanet yasası dediğimiz Uludağ Alan Başkanlığı hakkında gereken derslerin çıkarılmasını umut etmek istiyoruz.

Ve elbette ne Bursa halkının oylarıyla seçilip şirket vekilleri gibi davranan sermayenin sözcülüğüne soyunan Uludağ'ı Milli Park statüsünden çıkartmak için kanun teklifini veren milletvekillerini ne de mecliste “EVET” oyu kullanıp; kanun teklifinin yasallaşmasının önünü açan milletvekillerini Bursa halkı unutmayacaktır.

Önümüzdeki seçim, yaşam alanlarımızı talan politikalarıyla yağmalayan ve yöneten zihniyete karşı sandıkta hesap sorma rövanşı olacaktır.

Ülkenin dört bir yanından dostlarımızla birlikte sürdürdüğümüz mücadelemiz, Uludağ’ı Milli Park statüsüne geri döndürülene kadar devam edecektir. Her mecrada Uludağ’ı savunmaya devam edeceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.