27 canlı türü Marmara Denizi'ni terk etti

Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevresel tehditlere dikkat çekmek ve müsilaj sorununa yönelik çözüm yollarını değerlendirmek üzere, “Marmara Denizi’nde Müsilaj ile Mücadele” başlıklı toplantısı gerçekleştirildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Marmara Denizi’nin karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek ve müsilaj sorununa yönelik çözüm yollarını değerlendirmek amacıyla ‘Marmara Denizi’nde Müsilaj İle Mücadele’ toplantısı düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, MBB ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Parti Meclis üyesi Baran Bozoğlu, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Kayıhan Pala, Hasan Öztürk ve Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, İstanbul, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale ve Yalova’dan gelen belediye yöneticileri, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, genel sekreter yardımcıları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, konuşmasını yaptı. Bozbey, "Marmara, Avrupa ile bizi bağlayan bir bölge. Marmara Bölgesi deyince aslında Türkiye'nin kalbi olan bir bölgedir. Bunun yanında Marmara Denizi'ne geldiğimizde de Marmara Bölgesi ile Türkiye ile bütünleşmiş hem ticaretin yapıldığı aynı zamanda yüzyıllardır canlı türlerinin olduğu bir deniz. Fakat Marmara'daki sanayi alanındaki gelişmeler ve nüfusun Marmara'ya akmasıyla birlikte Marmara Denizi de kirlendi" diyerek konuşmasına başladı.

Bozbey, 2007'de bilim insanlarının sözlerini hatırlatarak, "Marmara Denizi'nde bu kirliliğin artışıyla birlikte canlıların azalabileceği ve akabinde müsilaj gibi sorunların oluşabileceğini ifade etmişti ancak 2007'den sonra hiç bir tedbir alınmadı yine kirletilmeye devam edildi. Bu kirliliğin karşısında 2021'de önümüze müsilaj çıktı. Aslında Marmara Denizi 'ben ölüyorum ben artık, canlı dahi içimde barındıramayacağım' uyarısıdır" dedi.

Müsilajın önlenmesi için 22 maddelik bir sürecin başlatıldığını söyleyen Bozbey, 19 maddenin gerçekleştiğini fakat önemli olan 3 maddeyle ilgili halen sorunların olduğunu belirtti. Bozbey, "3 maddeden biri ileri biyolojik arıtma tesislerinin kurulması. Marmara'da 27 canlı türünün Marmara'yı terk ettiği tespiti var. Azot ve fosforlu deniz içerisinde yarattığı kirlilikten kaynaklı. Sadece evsel ve sanayi atıklarından değil tarımdan gelen atıklardan da kaynaklanıyor. Biz belediyeler olarak ileri biyolojik arıtma tesislerini kurarız ama yer seçimi konusunda bize destek olun. Bizlerin belirleyecekleri alanların tahsilinde bize destek olun. Finansman konusunda bize destek olun diye bakanlıktan talep ettik. Geçen hafta sayın Bakan buradaydı, taleplerimizi ilettik, karşılığını bekliyoruz" dedi.

'FABRİKALARIN KAPATILIP MEN EDİLMESİ GEREKİYOR'

"Sanayi atıklarına baktığımızda sadece ileri biyolojik arıtma tesisleri yetmiyor, kimyasal arıtma tesislerine de ihtiyaç var" diyen Bozbey, "Marmara Denizi hepimizin. Marmara Denizi sadece Marmara'da yaşayanların değil, hepimizin özen göstermesi gereken alandır. Bazı balıkların temizlenme aşamasında Marmara'ya geri geldikleri, kirlendiğinde yeniden Marmara'yı terk ettikleri biliniyor. Bizler Marmara'yı temiz tutma konusunda önlem almış değiliz. Bir taraftan kapasite artışlarını yapıyoruz tesislerimizde, bir taraftan yeni tesisler yapmaya çalışıyoruz. Kaçak deşarjları önlememiz lazım. Bizlerin önerisiyle, valiliğimizin organizasyonuyla yapılan çalışmalarda 155 kaçak deşarja rastladık. Derelerimizin de kirli aktığını biliyoruz. Ayvalı Dere var, hali perişan. Ancak genel idarenin yapması gerekenler var. Kaçak deşarjlarda o fabrikaların artık kapatılıp men edilmesi gerekiyor ancak o zaman önleyebiliriz kaçak deşarjları. Marmara Denizi’nin temiz olmasını, balık yönünden tekrar zenginleşmesini, güvenli bir şekilde o suya girilmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.

Yaklaşık 7 tane ileri biyolojik arıtma tesisi yapmak zorunda olduklarını belirten Bozbey, "Sanayiyi de aynı çizgiye getirdiğimizde tekrar Marmara Denizi'nde balık sayısını artıracağız demektir" dedi.