İnegöl’ün Eymir ve Sülüklügöl köylerinde yürütülen altın arama çalışmaları, bölgedeki doğayı ve yaşamı tehdit ediyor. Altın madenciliği, Eymir Köyü’nde bir dağı yok edebilir ve su kaynakların kirlenmesine sebep olabilir.
Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 13:21
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 13:26
Muhabir:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Bursa'nın İnegöl ilçesi Eymir ve Sülüklügöl Köyü içerisinde kalan dağlık ve ormanlık alanda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kurumu tarafından altın antimuan maden araması yapıyor.
10 yıldır süren bir çalışma olmasına rağmen son bir yılda sondaj çalışmaları artmış durumda. Bölgede bugüne kadar 150’nin üzerinde sondaj kuyusunun açıldığı tahmin ediliyor. Açılan bu sondaj kuyularından yeraltı kayaçlarından örnekler alınıyor. Karot denilen bu örneklerle bölgede altın miktarının ne kadar olduğu ve kalitesi belirleniyor. Önceden altın madeni için açılan bu sondaj kuyuları için de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu almak gerekliyken şimdi ÇED raporu olmadan maden araması yapılabiliyor.
Sondaj çalışmalarından alınan karot örnekleri
19-25 TON ARASI ALTIN ÇIKARILACAK
Eymir Köyü’nde yapılan altın madeni aramasında 19-25 ton arası altının çıkarılacağından bahsediliyor. Kahvenin bulunduğu köy meydanından toprak yolla dağa doğru çıkarken açılan sondaj kuyuları ve ormandan kesilen ağaçlar gözlemlenebiliyor. Dağın tepe noktasında açılan bir sondaj kuyusunun borusunun üzerine yazılan yazıdan anlıyoruz ki; bu noktada 26 Ekim tarihinde başlayan sondaj çalışması 4 Kasım’da bitirilmiş. Kuyunun derinliği 332,50 metre. Bölgede inceleme yapan Bursa Su Kolektifi üyesi Caner Gökbayrak, “Bu rakam bize ovanın sınırına kadar inildiğini gösteriyor” diyor. Yani altın madeninin çıkarılması demek Eymir Köyü’nün dağını yok edebilir demek.
Akademisyen Oğuz Kurdoğlu’nun deyimiyle; bir gram altını topraktan eleyebilmek için bin ton toprak yerinden kaldırılıyor. Yani bir gram altın için 10 kamyon toprak yok ediliyor. Gökbayrak, 19 ton altının çıkarılması için, “19 trilyon toprak. Bu dağın tamamen ortadan kalkması demek” sözleriyle devam ediyor.
Sondaj kuyusu
MADENCİLİK BAŞLARSA YAĞMUR SULARI KİRLİ SUYU BOĞAZKÖY’E TAŞIYACAK
Köy meydanından dağa çıkarken köylünün ekin alanlarını sulama suyunu karşılamak için yaptığı bir gölet bulunuyor. Yağmur sularıyla dolan gölet şimdi kurumuş durumda. Bölgede, yağmur suları solda Küçükyenice dere yatağına, sağda Süpürtü dere yatağına akarak Hasanpaşa Deresi’nden Boğazköy Barajı’na akıyor. Boğazköy Barajı ucu Sakarya Nehri’ne akan Göksu Çayı üzerinde bulunuyor. Eğer bölgede siyanürlü altın madenciliği yapılırsa sadece bölgedeki köyleri değil, siyanürle zehirlenen suyun geçtiği bütün kentlerdeki yaşamı, doğayı ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek demektir.
Bölgede iş makineleriyle çalışmalar devam ediyor
KÖYLÜLER EYLEM YAPTIKLARI İÇİN TEHDİT EDİLDİ
Haziran ayında yapılan eylemlerde köylüler siyanüre ve altın madenciliğine karşı olduklarını, istemediklerini dile getirmişlerdi. Sonra ne mi oldu? Maden arama çalışmaları hızla devam ederken jandarma köylülere baskı kurdu. Eylemlerin ardından bürokratlar tarafından köylüler aranarak ‘Uzatmayın bu işi’ söylemleriyle ve ‘cezaevinde yatmak’ tehdidiyle karşılaştılar. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın köylülere karşı tavrı ise, “Ülkenin yararına olacaksa köyler de yerlerinden olsunlar” olmuş.
Bursa Su Kolektifi üyeleri Caner Gökbayrak ve Ferhan Küçük, bölgede yaptıkları incelemelerinde köylülerin altın madeni çıkartılmasını istemediklerini bir kez daha belirttiler. Gökbayrak, “Altın madenciliği Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. En son İliç örneğinde nasıl sorunlara yol açabileceğini gördük. Suyun en çok kirletildiği madenlerden biri de altın madenciliğidir” dedi. Ferhan Küçük ise, “Köyde geçmiş yıllardan beri altın aranmış ama son dönemde bunun yoğunlaştığını öğrendik. Çalışmalar MTA tarafından yürütülüyor ama arkasından özel bir şirketin çıkması muhtemel” diye konuştu.
MADENCİLİĞİN YAPILACAĞI BÖLGEDE ASBESTLİ TOPRAK BULUNUYOR
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey’in Mart 2024’deki “Türkiye’de illere göre kanserojen asbest bulunan yerler” araştırmasına göre, Türkiye’de 51 ildeki 106 ilçe sınırları içindeki toplam 237 köyde asbest zuhur ve yatakları bulunuyor. Altın madenciliğinin yapılacağı İnegöl’deki Sülüklügöl, Gökbağ ve Tekke Mahallesi arasında, Sülüklügöl Mahallesi 1,5 kilometre kuzeydoğusunda, 850 metre yükseklikte Kırıklık-Kuruçeşme Mevkii’nde krizotil asbest bulunuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İnegöl'de altın aranıyor; Bir dağı yok edebilir
İnegöl’ün Eymir ve Sülüklügöl köylerinde yürütülen altın arama çalışmaları, bölgedeki doğayı ve yaşamı tehdit ediyor. Altın madenciliği, Eymir Köyü’nde bir dağı yok edebilir ve su kaynakların kirlenmesine sebep olabilir.
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Bursa'nın İnegöl ilçesi Eymir ve Sülüklügöl Köyü içerisinde kalan dağlık ve ormanlık alanda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kurumu tarafından altın antimuan maden araması yapıyor.
10 yıldır süren bir çalışma olmasına rağmen son bir yılda sondaj çalışmaları artmış durumda. Bölgede bugüne kadar 150’nin üzerinde sondaj kuyusunun açıldığı tahmin ediliyor. Açılan bu sondaj kuyularından yeraltı kayaçlarından örnekler alınıyor. Karot denilen bu örneklerle bölgede altın miktarının ne kadar olduğu ve kalitesi belirleniyor. Önceden altın madeni için açılan bu sondaj kuyuları için de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu almak gerekliyken şimdi ÇED raporu olmadan maden araması yapılabiliyor.
Sondaj çalışmalarından alınan karot örnekleri
19-25 TON ARASI ALTIN ÇIKARILACAK
Eymir Köyü’nde yapılan altın madeni aramasında 19-25 ton arası altının çıkarılacağından bahsediliyor. Kahvenin bulunduğu köy meydanından toprak yolla dağa doğru çıkarken açılan sondaj kuyuları ve ormandan kesilen ağaçlar gözlemlenebiliyor. Dağın tepe noktasında açılan bir sondaj kuyusunun borusunun üzerine yazılan yazıdan anlıyoruz ki; bu noktada 26 Ekim tarihinde başlayan sondaj çalışması 4 Kasım’da bitirilmiş. Kuyunun derinliği 332,50 metre. Bölgede inceleme yapan Bursa Su Kolektifi üyesi Caner Gökbayrak, “Bu rakam bize ovanın sınırına kadar inildiğini gösteriyor” diyor. Yani altın madeninin çıkarılması demek Eymir Köyü’nün dağını yok edebilir demek.
Akademisyen Oğuz Kurdoğlu’nun deyimiyle; bir gram altını topraktan eleyebilmek için bin ton toprak yerinden kaldırılıyor. Yani bir gram altın için 10 kamyon toprak yok ediliyor. Gökbayrak, 19 ton altının çıkarılması için, “19 trilyon toprak. Bu dağın tamamen ortadan kalkması demek” sözleriyle devam ediyor.
Sondaj kuyusu
MADENCİLİK BAŞLARSA YAĞMUR SULARI KİRLİ SUYU BOĞAZKÖY’E TAŞIYACAK
Köy meydanından dağa çıkarken köylünün ekin alanlarını sulama suyunu karşılamak için yaptığı bir gölet bulunuyor. Yağmur sularıyla dolan gölet şimdi kurumuş durumda. Bölgede, yağmur suları solda Küçükyenice dere yatağına, sağda Süpürtü dere yatağına akarak Hasanpaşa Deresi’nden Boğazköy Barajı’na akıyor. Boğazköy Barajı ucu Sakarya Nehri’ne akan Göksu Çayı üzerinde bulunuyor. Eğer bölgede siyanürlü altın madenciliği yapılırsa sadece bölgedeki köyleri değil, siyanürle zehirlenen suyun geçtiği bütün kentlerdeki yaşamı, doğayı ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek demektir.
Bölgede iş makineleriyle çalışmalar devam ediyor
KÖYLÜLER EYLEM YAPTIKLARI İÇİN TEHDİT EDİLDİ
Haziran ayında yapılan eylemlerde köylüler siyanüre ve altın madenciliğine karşı olduklarını, istemediklerini dile getirmişlerdi. Sonra ne mi oldu? Maden arama çalışmaları hızla devam ederken jandarma köylülere baskı kurdu. Eylemlerin ardından bürokratlar tarafından köylüler aranarak ‘Uzatmayın bu işi’ söylemleriyle ve ‘cezaevinde yatmak’ tehdidiyle karşılaştılar. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın köylülere karşı tavrı ise, “Ülkenin yararına olacaksa köyler de yerlerinden olsunlar” olmuş.
Bursa Su Kolektifi üyeleri Caner Gökbayrak ve Ferhan Küçük, bölgede yaptıkları incelemelerinde köylülerin altın madeni çıkartılmasını istemediklerini bir kez daha belirttiler. Gökbayrak, “Altın madenciliği Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. En son İliç örneğinde nasıl sorunlara yol açabileceğini gördük. Suyun en çok kirletildiği madenlerden biri de altın madenciliğidir” dedi. Ferhan Küçük ise, “Köyde geçmiş yıllardan beri altın aranmış ama son dönemde bunun yoğunlaştığını öğrendik. Çalışmalar MTA tarafından yürütülüyor ama arkasından özel bir şirketin çıkması muhtemel” diye konuştu.
MADENCİLİĞİN YAPILACAĞI BÖLGEDE ASBESTLİ TOPRAK BULUNUYOR
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey’in Mart 2024’deki “Türkiye’de illere göre kanserojen asbest bulunan yerler” araştırmasına göre, Türkiye’de 51 ildeki 106 ilçe sınırları içindeki toplam 237 köyde asbest zuhur ve yatakları bulunuyor. Altın madenciliğinin yapılacağı İnegöl’deki Sülüklügöl, Gökbağ ve Tekke Mahallesi arasında, Sülüklügöl Mahallesi 1,5 kilometre kuzeydoğusunda, 850 metre yükseklikte Kırıklık-Kuruçeşme Mevkii’nde krizotil asbest bulunuyor.
En Çok Okunan Haberler