SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Su Kolektifi: Uludağ sermayeye kurban edildi

Bursa Su Kolektifi, Uludağ Milli Park sınırları içerisinde bulunan Sanatoryum binasının BTSO’nun restorasyonunun ardından Swiss Otel’e dönüştürülmesine ve otel için yapılacak helikopter pistine tepki gösterdi. Açıklamada konuşan kolektif üyesi Figen Ovat, Sanatoryum binasının BTSO’ya devrinin ardından devlet-sermaye işbirliğine kurban edildiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 04.10.2023 16:27
Haber Güncellenme Tarihi: 04.10.2023 18:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Su Kolektifi: Uludağ sermayeye kurban edildi

Bursa Su Kolektifi, bugün Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü önünde düzenlediği basın açıklamasıyla Uludağ Sanatoryum binasının Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) restorasyonunun ardından Swiss Otel’e dönüştürülmesine ve Birinci Derece Sit Alanı içinde bulunan Kirazlıyayla piknik alanına otel için yapılacak helikopter pistine tepki gösterdi.

Uludağ’da bulunan 2 bin 100 hektarlık alanın Milli park statüsünden çıkarılarak Alan Başkanlığı’na devredildiğini hatırlatan Bursa Su Kolektifi üyesi Figen Ovat, Sanatoryum binasının Milli Park sınırları içerisinde bulunduğunu ve Milli Parklar Kanunu’nun koruyucu hükümleri içerisinde yer aldığını ifade etti. 

Bursa Su Kolektifi adına basın açıklamasını Figen Ovat ve Hüseyin Gün okudu.

Yapılan açıklama şöyle:

"Bizler bugün burada Uludağ Sanatoryum binasının Swissotel olarak işletmeye açıldığı bu günlerde, medyada çıkan övgü dolu haber ve makalelerle gerçekleri saklayarak halkı yönlendirme girişimlerine karşı, kanuna aykırı yapılanları ortaya koymak için toplandık. Umarız bu açıklamamız Uludağ Swissotel'e methiye düzen yerel ve ulusal köşe yazarları ve gazetecilerin ilgisini çeker ve bu kez gerçekleri haberlerine ve köşe yazılarına taşırlar. Sizlerin bildiği ve bizlerin de Bursa'mızın caddelerinde, metro İstasyonlarında, Pazar yerlerinde dile getirdiğimiz gibi 2 milyon 100 bin metrekare endemik bitkilerin bulunduğu 1. Derece doğal sit alanı, AKP iktidarının yağmacı politikalarının güdümünde, Alan Başkanlığı adı altında bilime ve Milli Parklar Kanunu'na aykırı olarak Uludağ Milli Parkı sınırları dışına çıkartıldı. Bugün burada basın açıklamamıza konu olan Sanatoryum binası ise Alan Başkanlığı alanı dışında, yaklaşık 11 bin hektara düşürülen milli park sınırları içende, Kirazlıyayla'da bulunmaktadır. Dolayısıyla Sanatoryum binası Milli Parklar Kanunu'nun güçlü koruyucu hükümlerinin bulunduğu alanda yer almakta olduğunu önemle vurgulamak istiyoruz.

"KİRAZLIYAYLA SANATORYUMU ÖĞRETMEN AİLELERİ KULLANIMI İÇİN TASARLANDI"

Kirazlıyayla Sanatoryumu, 1949 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen aileleri kullanımı için bir dinlenme tesisi olarak tasarlandı. Ancak o yıllarda yaygınlaşan verem hastalarına tedavi amacıyla bina sanatoryuma dönüştürüldü. Verem hastalarının sayısı azalınca bina 1979'da Uludağ Üniversitesi'ne devredildiyse de Sanatoryum binası 2000 yılında kapatılarak Tarım ve Orman Bakanlığı'na bırakıldı. Bakanlık daha sonra binayı 01.08.2014 günü Bursa Orman Bölge Müdürlüğü'nde BTSO'ya ihale ettiğinde, BTSO binanın restore ederek Yaşam Boyu Eğitim Merkezi olarak kullanılacağını açıkladı. Yapılanlar yalnızca restorasyon değildi. Tapusunda "Bu bina; doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi ormanla kaplı bir alanda tesis edilmiştir." yazan Kirazlıyayla Sanatoryum binası ve BTSO'ya devredildikten sonra Uludağ Milli Parkı'nın bir kez daha devlet - sermayemakul bir fiyata kiraladığı bir mülk, kim bilir kaç kat fazla bir fiyatla BTSO tarafından Swissotel'e kiralandı, bilmiyoruz. Ancak asıl bildiğimiz geceliği bir kişi oda kahvaltı 300 € başlayıp 812 € kadar çıkan Uludağ Swissotel Bursa Business School'da gerçek anlamda hiç bir öğrencinin kalamayacağıdır. Bu günkü kurdan geceliği oda kahvaltı en kötüsü 8300 liradan 22 bin beşyüz liraya kadar oda var. Yaşadığımız ekonomik bunalımında cebinde simit yiyecek parası bulunmayan hangi öğrenci bir gece için bu parayı verecek? Üstelik öğle ve akşam yemeğini de cebinden ödeyecek. İşte bu haliyle BTSO Bursa Business School maskesi düşmüştür. Ancak yine de bu maske altında tesis kapitalizmin sahiplerine, ultra zenginlere hizmet veren bir bina olacak ve eğer iş dünyası için bir şeyler yapılacaksa burası olsa olsa patronların rekabeti bırakıp yüksek fiyat ayarlamaları yaptığı, karteller, tröstler oluşturulduğu yer olacağı söylenebilir.

"KANUNSUZCA HELİKOPTER PİSTİ YAPILDIĞI ORTAYA ÇIKTI"

Uludağ Swissotel yapılaşma alanı içinde helikopter pisti olduğu halde tesislerin yanındaki bir çayırlık alana yine milli parkımızın eşsiz endemik bitkileri üzerine kanunsuzca mucur dökülerek başka bir helikopter pisti yapıldığı ortaya çıktı. Sonradan buranın Swissotel açılışına gelecek olan Cumhurbaşkanı için yapıldığı ardından orman yangınlarına karşı helikopter alanı olarak kullanılacağı söylendi. Oysa biliyoruz ki orman yangınına helikopterle müdahale için ormanın hemen yanına helikopter pisti yapmak mantıklı değildir. Tam tersi helikopter en azından yangından korunmak için ormandan uzak ve su alabileceği göl ya da deniz gibi bir kaynağa yakın olmalıdır. Yaptıkları kanunsuzlukları halkı kandırarak kapatmaya, gizlemeye çalışanlar bilsinler ki bizi ve halkı kandiramayacaksınız. Yine bilinmelidir ki Uludağ'da sürdürülen tüm bu yağma ve talan uygulamalarının başlıca sorumlusu Milli Parklar Kanunu'na aykırı olarak varlık nedenine ihanet eden sermayedara bunları yapma fırsatı veren Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Uludağ Milli Parklar Müdürlüğü'dür.

"ULUDAĞ MİLLİ PARKI'NI SAVUNDUK"

Biz Bursa Su Kolektifi olarak yakın geçmişte Uludağ (T)Alan Başkanlığı'na karşı "şu da yapılmadı" denmeyecek biçimde eksiksiz olarak yürüttüğümüz mücadelede ile Uludağ Milli Parkı'nı savunduk. Biz bu savunuyu yürütürken milli parkı korumak için Bursa Barosu ve Akademik Odalar öncülüğünde mahkemede açılan 20'nin üzerinde davanın Milli Parklar Kanunu'nun güçlü hükümleriyle kazanıldığını özellikle vurguladık. Kazanılan davalar Tarım ve Orman Bakanlığı ve Uludağ Milli Park Müdürlüğü'nün yaptığı projelerin kanunlara aykırı olduğunun açık göstergesiydi. Anlaşılıyor ki biz (T)Alan Başkanlığına karşı mücadeleyi yürütürken Uludağ Milli Parklar Müdürlüğü varlık nedenine ihanet etmeyi sürdürmüştür. Belki de yukardan gelen emirle boyun eğerek Kirazlıyayla Swissotel yapılaşma, çevre düzenlemelerine ve helikopter pistine izin vererek endemik çiçeklerin yok edilmesine göz yummuştur. Biz, Bursa Su Kolektifi gönüllüleri olarak dilekçe yazarak bu talanı hangi kanuni gerekçeye dayanarak yaptınız diye Uludağ Milli Park Müdürlüğü'ne sorduk. Henüz yanıt alamadık. Bize şu plan değişikliği, şu sözleşmeler ile yaptık deseler bile yaptıklarını Milli Parklar Kanunu hükümlerini çiğneyerek nasıl gerçekleştirdiklerinin hesabını vermek zorundalar. Uludağ milli paktır. Bu nedenle Uludağ Davos yapılamaz. Uludağ'da Milli Parklar Kanunu hükümleri eksiksiz uygulanmalıdır. Kanunları uygulamayan yöneticiler ve kurumlar derhal cezalandırılmalıdır. Sel, kasırga, kuraklık gibi iklim krizini durdurmanım yollarından biri de doğal alanları yağmalamak değil bir yaprağına, tek bir böceğine, hayvanına bile zarar gelmeden korumaktır. Yoksa bu yağma düzeni sürdüğü sürece büyük bir karmaşaya ya da kitlesel ölümlere sürükleneceğiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.