SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Su Kolektifi: 'İklim krizi su krizidir'

COP 30 Küresel İklim Eylem Günü'nde Bursa Su Kolektifi, "Bu Dünya Bizim!" sloganıyla iklim krizi ve su sorununa dikkat çekti. Krizin kapitalist düzen kaynaklı olduğu vurgulanırken, çeşitli talepler sıralandı.

Haber Giriş Tarihi: 15.11.2025 15:36
Haber Güncellenme Tarihi: 16.11.2025 08:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Su Kolektifi: 'İklim krizi su krizidir'

COP 30 Küresel İklim Eylem Günü kapsamında Bursa Su Kolektifi, bugün saat 15.00’te Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Bu Dünya Bizim!” sloganıyla yapılan açıklamada, iklim krizinin artık geleceğe dair bir öngörü değil, günümüzde yaşanan somut bir gerçeklik olduğu vurgulandı.

Açıklamada, özellikle bu yıl Bursa’da yaşanan kuraklığa dikkat çekildi. Barajların kuruduğu, tarlaların sulanamadığı belirtilerek “Bunları yaşadık, bundan sonra rahatız diyemiyoruz” denildi. Basın açıklamasını Erkan Erdem ve Ebru Yalman okudu.

Kolektif, iklim krizinin su krizini derinleştirdiğini ifade ederek yer altı sularının sanayi tarafından kaçak kuyularla çekildiğini, derelerin ise maden ve kömür şirketlerine tahsis edildiğini söyledi.

“KAPİTALİZM DOĞAYI VE SUYU YAĞMALAYARAK KRİZİ BÜYÜTÜYOR”

Basın açıklamasında, kapitalist düzenin daha fazla kâr için doğal varlıkları yok ettiği ve su kaynaklarını kirlettiği belirtildi. Üretim süreçlerinin hem suyu hem de havayı kirlettiği vurgulandı:

“Kapitalizm, daha çok satmak için kalitesiz ve hızla bozulan ürünlerle halkı tüketime zorluyor. Her aşamada doğayı kirleterek krizi büyütüyor.”

ORMANLAR, MİLLİ PARKLAR, ZEYTİNLİKLER TEHLİKE ALTINDA

Açıklamada, Türkiye’de ormanların yangınlarla kaybedilen alanlardan çok daha fazlasının maden, enerji ve ulaşım projelerine açıldığı hatırlatıldı:

“Son değişikliklerle milli parklar, tabiat parkları, sulak alanlar, zeytinlikler dahil doğal alanlar maden ve enerji şirketlerinin yağmasına açıldı.”

COP 30 GÖRÜŞMELERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Dünya ülkelerinin 30 yıldır iklim krizine çözüm aradığını iddia ettiği ancak atmosferdeki CO₂ artışının sürdüğü belirtilerek Brezilya’da süren COP 30 görüşmelerine işaret edildi:

“Dünya halkları şu soruyu soruyor: Kimin için büyüyoruz, kimin için ölüyoruz?”

“İKLİM KRİZİ DOĞAL DEĞİL, KAPİTALİZMİN KRİZİDİR”

Kolektif, iklim krizinin nedeninin ekosistem değil sermaye düzeni olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Doğayı ve emeği metalaştıran bu sistem, tüm halkların sırtına basarak yükseliyor. Eşitsizlik, yoksulluk ve savaşlarla doğayı bir bütün hâlinde sömürüyor.”

HAKAN TOSUN UNUTULMADI

Açıklamada, yakın zamanda yaşamını yitiren ekoloji aktivisti Hakan Tosun anılarak şu sözlere yer verildi:

“Bu cinayet karanlıkta kalmayacak. ‘Hakan Tosun’a ne oldu?’ sorusunun cevabı bulunana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

BURSA SU KOLEKTİFİ’NİN TALEPLERİ

Basın açıklamasında sıralanan taleplerden bazıları şöyle:

"Kömürden hızla çıkış için takvim hazırlanmalı ve titizlikle uygulanmalıdır.

• Suyun kirletilmesi ve kaçak su kullanımı en ağır suç olmalıdır.

• Suyu kirletenler ve kaçak kullananlar kanunlardaki en caydırıcı ve ağır suçlarla yargılanmalıdır.

• Sanayi bölgeleri arıtma tesislerinde, atık su çıkışı olmadan, kirletilmiş suyu sürekli arıtan sistemler geliştirilmelidir.

• Çatılara, devlet destekli güneş panelleri kurma seferberliği başlatılmalıdır.

• Ormanların maden, enerji ve diğer nedenle tahsisi durdurulmalıdır.

• Orman yangınlarına izin vermeyecek etkin önlemler alınmalıdır.

• Standartlaşma ve kaliteli, uzun ömürlü ürünler üretme zorunluluğu kanunlarda tanımlanmalı ve standartlar sürekli yükseltilmelidir.

• İklim krizinin çözümü iklim adaleti temelinde ele alınmalıdır.

• İklim politikaları; kadınların, LGBTİ+’ların, çocukların, gençlerin, işçilerin, göçmenlerin yanında olmalıdır.

• Temiz suya ulaşım, sağlıkla gıda ve barınma temel bir hak olarak tanımlanmalı, ticarileştirilmemelidir.

• Doğanın hakları doğanın kendi yasasına göre belirlenmelidir.

• Hayvan özgürlüğü ve hayvanların yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır.

• İklim krizi ile mücadele etmek için bütüncül bir ekosistem planlaması yapılmalıdır. Fosil yakıt projeleri başta olmak üzere doğal sistemler üzerinde geri döndürülemez tahribata neden olan tüm yıkıcı projeler sonlandırılmalıdır.

• Ekokırım suç olarak tanımlanmalı ve failler hesap vermelidir.

• Savaşlara değil yaşama bütçe ayrılmalıdır."

Açıklama, şu sözlerle sona erdi:

“Bu dünya bizim! Evimiz Dünya’nın bir avuç sermayedarın kâr hırsına peşkeş çekilmesine izin vermeyelim. Dünyaya barış, halklara adalet, krize çözüm!”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.