Bilirkişiler İnegazi'de; Zehir yiyecek halimiz yok

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Merkez Nilüfer ilçesi İnegazi Köyü'nde yapılmak istenen taş ocağına ilişkin verilen ‘ÇED olumlu’ kararına karşı açılan davada bilirkişi heyeti incelemelerde bulundu. Heyet inceleme yaparken tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, vereceği zarardan dolayı taş ocağını istemediklerini dile getirdi.

Mermercilik ve madencilik alanında faaliyet gösteren İsmail Halezeroğlu, Ocak 2021’de İnegazi Köyü’nde 2 bin 300 dönümlük arazi üzerine kalker ocağı, kırma-eleme, yıkama ve hazır beton tesisi için harekete geçmişti. Önceden köy tüzel kişiliğinde olan araziler, büyükşehir yasasıyla belediye sınırlarına katılmıştı. Yapılmak istenen tesis, İnegazi, Atlas, Kadriye, Üçpınar, Tahtalı Kuruçeşme, Çalı ve Yaylacık köylerini etkiliyor. İnegazi köyü, tesisin yapılmak istene alana sadece 130 metre mesafesinde bulunuyor. Tesise verilen ‘ÇED olumlu’ kararına itiraz eden İnegazi köylüleri, 7 Haziran 2022’de kararın iptali istemiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açtı. Bursa 2. İdare Mahkemesi’nden alınan kararla bugün (7 Nisan 2023) bilirkişi heyeti bölgede incelemede bulundu.

Hâkim tarafından yönlendirilen 7 kişilik bilirkişi heyetinde biyolog, çevre, harita ve kadastro, ziraat, maden ve jeoloji mühendisi, orman fakültesinden bir akademisyen bölgedeydi. Heyet, köy muhtarı Nurettin Aydın ile birlikte iki ayrı ocak yerini, Kayapa Barajını besleyen Elma deresini gezdi. 10.30’da başlayan keşif 12’ye doğru sona erdi. Köyün avukatı Yusuf Korkmaz, bölge hakkında hâkime verdiği bilgide “Ekonomiye katkı sağlarken insan sağlığının da düşünülmesi gerekir. Verilen ruhsat köylüyü ilgilendiriyor" dedi.

'TAŞ OCAĞI DA GELİRSE BİZ BİTERİZ'

Söz isteyen çiftçi Şerafettin Yılmaz, "Çilek, fasulye, armut gibi yetiştirilen ürünlerle ilgili örnek alınması gereken bir köyüz. Çilek denince akla ilk İnegazi gelir. Zaten mevcut bir maden ocağı tesisi varken bu taş ocağı da bölgeye gelirse biz biteriz" diye konuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı adına konuşan yetkili, bakanlığın talep üzerine inceleme yaptığını, DSİ, Belediye gibi kurumlardan taş ocağı için olumlu görüş geldiğini ve bu nedenle 'ÇED olumlu' kararı çıktığını söyledi. Yetkili, "Bakanlık vatandaşını mağdur edecek bir işlem yapmak istemez" dese de köy halkı bu söylemlere inanmadığını dile getirdi.

‘ZEHİR YİYECEK HALİMİZ YOK’

İnegazi köylülerinin yanında olmak için inceleme yapılan alanda bulunan Nilüfer Kent Konseyinin Genel Sekreteri Emre Karagöz, “Bu taş ocağı yapılırsa tarımı geçtik, yaşam da durmuş olacak. Yakınlardaki Kayapa, Hasanağa, Kuruçeşme gibi vadiler tahrip edilmiş ama bu bölge kısmen de olsa korunmuş bir bölge. Eğer bu bölgeyi de koruyamazsak bu ocaklardan çıkan toz hem bölgedeki tarımı hem de yakındaki yerleşim yerlerini etkileyecek” açıklamasında bulundu. Resmî kurumlardan alınan olumlu görüşlere ilişkin Karagöz, “Ülkede liyakat kalmadığı için bu kararlar sorgulanabilir kararlar” dedi.

Taş ocağı hakkında düşüncelerini sorduğumuz köylülerden Ayşe Demir, “Taş ocağı olsun istemiyoruz. Zehir yiyecek halimiz yok. Benim bütün yerim yol boyunda” sözlerinin ardından lavanta, adaçayı, sarı kantaron bahçelerini anlattı.

‘BİZİM DOĞAMIZI YOK ETMESİNLER’

Meyve bahçesi olduğunu söyleyen Necdet Eren, “Bir tane başımızda var, o bize yeter. İkincisi ağır gelir. Bu eşek, bu yükü taşımaz. Bizim doğamızı yok etmesinler. Aşımıza zehir katmasınlar” dedi.  Kamyon trafiğinden dolayı sorun yaşadıklarını dile getiren Hüseyin Dübek, “Bu ocak burada yapıldığı takdirde Kayapa’daki su kaynağına ulaşacaktır. Bütün Bursa halkı, bu ocağın yapımına engel olmalı” diye konuştu.

‘TAŞ OCAĞI KÖYÜN ETRAFINI TAMAMEN KAPSIYOR’

Keşif gezisi sonrasında görüşlerini paylaşan muhtar Nurettin Aydın, heyetin göstermek istedikleri her yere baktığını söyledi. Merada bin büyükbaş hayvan, 500’e yakın keçinin olduğunu, çilek, armut, fasulye gibi ürünlerin bölgede yetiştirildiğini aktaran Aydın, tarım için su kaynaklarının önem taşıdığını heyete anlattıklarını ifade etti. Aydın, “Su kaynaklarımızı etkileyeceğini anlattık. Taş ocağı alanı köyümüzün etrafını tamamen kapsıyor” dedi. Kurulacak olan ocak için araçların köyün içinden geçmesinin köyün kaldıracağı bir durum olmadığını söyledi. Mıcır üretimi yapan Özbağ maden ocağının 25 yıldır bölgede faaliyet gösterdiğini hatırlatan Aydın, “Tesisin tozu olduğu gibi bizim tarlalarımızda. Bakanlığa defalarca şikâyet ettik” diye konuştu.

Bilirkişi raporunun 60 gün içerisinde tamamlanması bekleniyor.