
Akdoğan'ın görevden uzaklaştırılmasını "Ve Akdoğan'ı barındırmadılar" başlığı ile ele alan Olay Gazetesi yazarı Özlem Buğday Yağmur, "Şu son darbe neticesinde CHP Bursa'da ebediyete intikal etmiştir!" ifadesini kullandı.
Özlem BUĞDAY YAĞMUR(OLAY Gazetesi)
Ve Akdoğan'ı barındırmadılar
Hatırlanacaktır, CHP'nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ı kast ederek, Genel Merkez'in nev-i şahsına münhasır yeni anlayışıyla kafası uyuşmayanları "Partide barındırmayacağını (!)" Olabilecek en demokrat perdeden ilan etmişti. En nihayetinde gereği düşünüldü: Yeni CHP'nin başkalaşan yapısına rağmen ideolojik sapma göstermeyen ve bu başkalaşım karşısında direnen Gürhan Akdoğan, beklendiği üzere dün görevinden alındı. Yerine de, İl başkanlığı koltuğu için bir süredir hazırlık yapan, örgüt içerisindeki farklı isimleri arayarak destek isteyen Erhan Sevimli atandı. Böylelikle, 5. sıra milletvekili adayı Kemal Ekinci ile Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in ortaklaşa yürüttüğü öne sürülen operasyon Ankara'nın son noktayı koymasıyla hedefine ulaşmış oldu. (Zannımca) Nihai hedef şuydu: Aday listelerinin açıklanmasının ardından parti cadı kazanına dönmüşken, Üzerine bir de seçimle gelmiş il başkanını uyduruktan sebeplerle görevden aldık mı, kim tutar rakip partileri??? Yanıt veriyorum: Kimse tutamaz! Şu son darbe neticesinde CHP Bursa'da ebediyete intikal etmiştir! Ruhu şad olsun! Amin...
İşin daha da vahim olanı... İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın görevden alındığını bir gazeteci olarak bendenizden öğrenmiş olmasıdır!!! Kendileriyle kafa dengi olmayan CHP İl Başkanı'nı, "Barındırmama" kararını hayata geçiren Genel Merkez yöneticileri, müjdeli haberi partiyi şahlandırma misyonu bahşedilen ekibe vermekle yetindiğinden, Akdoğan'ın payına da hakikati bizden öğrenmek düştü. Şaşırdı mı? Tabii ki hayır. (CHP'de hiçbir şey gizli kalmaz diye...)Erhan Sevimli'yi koltuğa taşıyan ekibin bütün ataklarından haberdardı. Dönen envai çeşit dolabın, (Başkent'e postalanan bel altı dosyalar da dahil olmak üzere...)idrakindeydi. Ve fakat buna rağmen elbette üzüldü. Yorum yapıp yapmayacağını sorduğumda ise şunları söyledi: "Bana bir iki gün süre... Zamanı gelince, bu güne kadar konuşamadığım, pozisyonum itibarıyla anlatamadığım bir çok şey açıklayacağım." Bu durumda, Akdoğan'ın suskunluğunu bozacağı anı bekliyoruz. Son olarak, CHP il başkanlığı koltuğunun seçime haftalar kala el değiştirdiği saatlerde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in, Kemal Ekinci'ye destek istemek üzere ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantı günün anlam ve önemine binaen ayrı bir tartışma konusu oldu.
Yazarın notu:Endişe odur ki, Türkiye, tarihinin en kritik seçimine giderken, CHP'deki tahribat bununla da kalmayacak. Sırada, ekipteki diğer arkadaşları da koltuk sahibi yapabilme hasleti var. Üç merkez ilçe de alaşağı edilsin ki, seçim AKP'ye altın tepside sunulabilsin. Ha gayret!!!
Yusuf KAYIŞOĞLU (Olay GAZETESİ)
Ne kadar dövünse azdır
Ne kadar sızlansa azdır. Çünkü... Süreci okuyamamış, gidişatın önüne geçememiş, Bursa'da işlerin arapsaçına dönmesine neden olmuş, bir il başkanı olarak tarihe geçmiştir Gürhan Akdoğan... Dün, ani bir toplantıyla Akdoğan'ı görevden alan CHP Genel Merkezi de geç kalmış bir kararın altına imza atmıştır. Akdoğan, Önder Sav'ın devre dışı kaldığı günden bu yana kendisini iptal etmiş, gönlünü Kılıçdaroğlu'na kapamış, 12 Haziran sonrasının hesabını yapar hale gelmişti. Ruhen bitmiş bir il başkanıyla, üstelik tabanı memnun etmeyen bir milletvekili listesiyle CHP'nin 12 Haziran seçimlerine aktif bir biçimde hazırlanma şansı yoktu. Karar, geç olsa da bu yönüyle doğru duruyor. Ancak... Madem ki... İl başkanı görevden alınıyor, CHP'nin en tartışmalı ilçelerinden birisi olan Yıldırım'da neden sessiz kalındı? Sürekli düşürülme operasyonlarıyla karşı karşıya kalan bir ilçe Yıldırım... Öyle anlaşılıyor ki... Ankara, Bursa'yı doğru okuyamadığı için eksik kararlar almaya devam ediyor. Akdoğan'ın görevden alınmasıyla bir abi formülünün devreye sokularak Erhan Sevimli gibi deneyimli bir ismin il başkanlığına atanması... Yeni bir başlangıcın değil, yeni bir yarışın nedeni olacak gibi duruyor. Dedik ya... Süreci okuyamadı Akdoğan... Bu sözü de açmakta yarar var. Akdoğan'ın bu süreçte eline iki kez fırsat geçti ama ikisini de ıskaladı. Birincisi... Yargıtay Başsavcısı'nın uyarısıyla Kılıçdaroğlu'nun yeni tüzüğe uygun yapılandırmaya gittiği süreçte devre dışı kalan Sav'ı geride bırakamaması... İlçe başkanlarının inisiyatif aldığı bir süreçte Kılıçdaroğlu'na desteğini zamanında açıklayamaması... İkincisi... 11 Nisan'da milletvekili listeleri açıklandığında Akdoğan, tabanın pek de onaylamadığı sıralama karşısında düşüncelerini daha net ifade ettikten sonra görevini bırakıp CHP'deki geleceğini yeniden inşa edebilirdi. Önüne çıkan fırsatları değerlendiremeyen bir il başkanının ömrü uzun olabilir miydi? Olmadı da... Üstelik bu isim bir de muhalifse kaçınılmaz son bugün olmasa yarın önüne çıkacaktı zaten... Akdoğan çok mu kötü bir il başkanıydı? İlk dönemi çok iyiydi. Hatta olağanüstü denilebilir. Bu olağanüstülüğün kötüye evrilmesi ise genel seçimlerin yaklaşmasıyla başladı sanki... Akdoğan, ilçe kongrelerinde kendisine dönük bir olumsuzluk olmadığı halde yeni bir yapı kurgulama çabası içine girdi. Oysa kendisine duyulan sevgiyi görseydi, geleceğinden kuşku etmeyecek, varlığını Ankara'da Önder Sav'a Bursa'da Onur Öymen'e indirgemeyecekti. CHP'yi iyi ifade eden Akdoğan, kendisini öne çıkaran meziyetlerini unutmuş gibiydi. Unutunca kendisi olmaktan çıktı, önce milletvekilliğinden dün de il başkanlığından oldu.
Selahattin ADIGÜZELLER (Olay GAZETESİ)
Körolası çöpçüler, yeşil parkamı süpürmüşler!
"Bu eşiği aşmamanın temel noktası birlik beraberlik ve bütünlük içinde mücadele etmektir. Omuz omuza mücadele etmektir. Önümüzde tek hedef var. O da CHP'nin iktidar yürüyüşüdür. Bu kentin, bu partinin il başkanı da olsak, milletvekili de olsak, çöpçüsü de olsak, bir tek hedefimiz CHP'nin iktidarıdır..." dedi. (7.2.2011-OLAY) * Görevden alınacağı yönündeki söylentiler nedeniyle sıkıntılı günler geçiren CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan, Ankara'dan Genel Merkez'in desteğini alarak döndü... Akdoğan dedi ki; "Genel Başkanımız Bursa örgütünü başarılı bulduğunu söyledi. Bundan sonra da her zaman yanımızda olacağını ifade etti. Bana 'Gürhan, ne sağına, ne soluna ne de arkana bakmadan doğrudan ileriye ve hedefe odaklanacaksınız. Çalışmalarınızı en iyi şekilde yapacağınıza olan inancım tamdır' dedi..." (18.2.2011 OLAY) * Milletvekili aday listelerinin açıklanmasıyla birlikte kıyametin koptuğu CHP'de dün tüm adayların katılımıyla yapılan toplantıdan "Sorun yok, seçime odaklandık" mesajı çıktı. Toplantıda konuşan İl Başkanı Gürhan Akdoğan, "Başta ben olmak üzere il yönetimimiz ve tüm örgütümüz ile beraber tüm adaylarımıza eksiksiz destek vererek, CHP'yi iktidara taşıyacağız. Kendi içimizde bazı tartışmalar yaşanabilir. Onların hepsi geriye atılacaktır. Bunlar bizim için kapanmıştır" dedi. (16.4.2011 OLAY) * Ve, bugünkü Olay ve tüm yerel gazetelerin başlıkları: "CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan, görevden alındı! Yerine partinin eski il başkanlarından Erhan Sevimli atandı..." Seçim üstü gerçekleşen beklenmedik (!) bu sevimli görev değişikliğinden sonra Gürhan Bey şimdi ne yapacak? Muhtemelen yeşil parkesini giyip, sol yumruğu havada, marş yerine "Allahım neydi günahım? Ben nerede yanlış yaptım" şarkısını söyleyecektir... "Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler" şarkısı da uyar!
İhsan AYDIN(OLAY Gazetesi)
Akdoğan'ın gidişi CHP'ye yarar mı?
Cumhuriyet Halk Partisi'nde beklenen operasyon nihayet gerçekleşti. Gürhan Akdoğan İl Başkanlığı görevinden alındı. Yerine ise CHP'nin eski tüfeklerinden Erhan Sevimli getirildi.
Seçime iki aydan bile kısa süre kala CHP Genel Merkezi'nin Bursa örgütünedönük operasyonu milletvekili aday listelerinin açıklandığı tarih itibariyle artık kaçınılmaz bir hâl almıştı. Örgütte var olan yönetim krizine bir de şok transferli aday listesi krizi eklenmişti. Listenin ikinci sırasına örgüt dışından, sağ cenahtan konan deneyimli politikacıTurhan Tayan'a dönük tepkileri 'doğal', 'yerinde' hatta, 'haklı' bulan Akdoğan için daha o günkü yorumlarımızda, bu durumda Ankara'nın yeni bir tasarrufta bulunabileceğinisöylemiştik. Nitekim, çok geçmeden Ankara'nın riskli de olsa Bursa'ya dönük radikal adımı geldi. Akdoğan'ın, tabanın listelere olan tepkisini haklı ve yerinde buluşunun ardından süreci 12 Haziran'a kadar sağlıklı biçimde götürmesi de düşünülemezdi. Akdoğan'ı görev yaptığı Makine Mühendisleri Odası'ndan tanırız. Bursa siyasetine ılımlı yaklaşımıyla renk katıyordu. Yerel yönetimlerdeki uzmanlığıyla dikkatleri çekiyordu. CHP'nin üst organlarındaki değişimlerde yaptığı tercih Akdoğan'a gecikmeli de olsa beklenen sonu hazırladı. Kaset skandalı sonrası takındığı tavır, bu kadroyla siyasette yol almasına izin veremezdi. Hele, il başkanı olarak milletvekili adaylığı için görevini bırakmayışı, bugünkü kötü sona gelinmesinde etkili oldu. Akdoğan seçime ramak kala Genel Merkez tarafından koltuktan uzaklaştırılırken, belki de açıklanan aday listeleriyle seçmen karşısına rahat çıkılması düşünüldü. Fakat, CHP örgütlerinde tıpkı liste krizinde olduğu gibi il başkanlığı değişiminin de kolay kabul göreceğini söyleyemeyiz. Sandığa sayılı günler kala, il başkanı devre dışı bırakılmış bir siyasi partinin Bursa'da hedeflediği oy oranına ve vekil sayısına ulaşabileceğini düşünmek fazla iyimserlik olacaktır. Bundan da şüphesiz en kazançlı çıkacak parti MHP olacaktır. Zira CHP'ye oy verenlerin örgütte yaşanan yönetim sıkıntısına kızıp iktidar partisine yönelebilecekleri de asla düşünülemez. Atasözümüzde olduğu gibi, Bursa'da dere geçilirken binek değiştirmenin CHP'yi ne kadar etkileyeceğini 12 Haziran gecesi sandık sonuçları açıklanmaya başladığında daha net göreceğiz.
Bu kez sözde kalmasın...
Kara ve hızlı tren ağında Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nün Bursa'yı düne kadar es geçen yaklaşımlarını bir türlü içimize sindirememiştik. Hatta, bu konuda Genel Müdür Süleyman Karaman'a yazılarımızda olduğu kadar telefonda da sitemlerimizi iletmiştik. Seçim öncesi gelen haberlere bakılırsa, iki gün sonra Bursa hızlı ve yük treninin ihalesi yapılacak. Önümüzdeki ay içinde de temeli atılacak. Umarız, iki yıl sonra Bursalılar trene binebilmek için yine Eskişehir'e gitmek zorunda kalmazlar.
Ahmet Emin YILMAZ(OLAY Gazetesi)
Herkes seçim CHP adam derdinde
Kimileri beklenen son dese de, CHP MYK'nın dünkü toplantısında Gürhan Akdoğan'ı il başkanlığından alıp Erhan Sevimli'yi ataması şok edici gelişme. Akdoğan yorum yapmıyor ama kulislerde kararda etkili oldukları düşünülen 3 kişinin kulakları çınlatılıyor. Yeni yönetim haftaya atanacak... Aslında... Son süreçte CHP'de yaşananlar nedeniyle, Gürhan Akdoğan'ın dün yapılan MYK toplantısında görevden alınmasına ve yerine de 12 Eylül 1980 öncesiCHP İl Başkanlığı yapan Erhan Sevimli'nin getirilmesine iki ters açıdan bakmak mümkün. Örneğin... CHP'deki yeniGenel Merkez yönetiminin Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan ile yıldızının barışmadığını herkes bildiğinden, hatta ocak ayı başında ciddi ciddi görevden almayı planladığı da bilindiğinden "Gürhan Akdoğan için kaçınılmaz son" diyenler çıkabilir. Ama biz öyle bakmıyoruz. Gürhan Akdoğan bilgisiyle, becerisiyle, vizyon anlayışıyla CHP'ye ve Bursa siyasetine değer katan bir isim olarak CHP Bursa İl Başkanlığı yaptı. Hatası yok muydu? Hangimizin yok ki? Ama... Akdoğan kusurlarından dolayı değil, CHP içindeki adamcılık tercihi nedeniylegörevden alındı. Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ile siyasete bakış farklılıklarından dolayı anlaşamadığı/uzlaşamadığı biliniyordu. Bu sonuçta kuşkusuz Kaleli'nin doğrudan müdahalesi var. Yanı sıra... Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile milletvekili adayı Kemal Ekinci'nin bu operasyonda adları geçiyor ki, onu anlamakta zorluk çekiyoruz. Anlayabildiğimiz ise şu: Herkes seçime hazırlanıyor, her parti seçim derdinde ama CHP'yi yönetenler adamcılık peşinde.
Gül KOLAYLI (Bursa Haber Gazetesi)
CHP'de deprem! Artçılar bekleniyor!
Dün öğle saatlerinde toplantı halinde olan CHP MYK toplantısından sızan bilgi kulislere bomba gibi düştü... Seçime tam 55 gün kala, CHP Bursa teşkilatı büyük bir depremle sarsıldı... Bunun artçı şokları da çok ağır olur... CHP Bursa teşkilatına seçim üzeri bu kadar ağır bir darbe, AKP'nin ekmeğine yağ sürmüştür... Gelen bilgiye göre; İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın görevden alınmış, yerine de Erhan Sevimli atanmıştı... Ankara'da olan Gürhan Akdoğan'a ulaşılamıyordu.
Erhan Sevimli ile görüştük; haberi doğruladı: "Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bizzat arayıp görevi bildirdi. Bize böyle zor bir zamanda verilen görevden kaçmamız söz konusu olamazdı.
Örgüte ağabeylik yapmaya çalışacağım. Partide birleştirici olacağım, herkesi kucaklayacağım. Çalışan herkese kapımız açık" dedi...
Sevimli, Akdoğan'ı aslında ne kadar çok sevdiğini ve kendisiyle herhangi bir kişisel sorunu olmadığını, birlikte çalışmaya da hazır olduğunu söyledi...
Erhan Sevimli'den gelen bir başka açıklama da, 7 kişilik il yönetim kurulu oluşturmak üzere yani kayyum yönetimi için çalışmalara başladığı yönünde oldu.
Oysa MYK'dan gelen haberler sadece İl Başkanı Akdoğan'ın görevden alındığı, yönetim kuruluna yönelik herhangi bir tasarruf olmadığı yönündeydi.
2007 yılında CHP Bursa İl Başkanlığı görevine atanmış, ardından iki kez kongreyle il başkanlığına seçilmiş olan Akdoğan, bu süre içerisinde 2 referandum, 1 genel seçim, 1 yerel seçim atlatmış, deneyimli bir siyasiydi ve döneminde CHP'nin hem üye sayısı hem de oy sayısı artmıştı...
Öte yandan Erhan Sevimli 197i ve 1973 seçimlerinde milletvekili adayı olmuş kazanamamış akabinde partinin il başkanı seçilmişti. CHP'nin 1980 öncesi il başkanıydı. Uzun süre aktif siyasette pek görülmedi.
Son olarak Kasım ayındaki CHP Kurultayı'nda Parti Meclisi (PM) adayı oldu yine seçilemedi, ardından milletvekili aday adaylığını ilan etti, ilk 18'e bile giremedi... Yaşı 70'e merdiven dayamış olan Erhan Sevimli'ye şimdi ise MYK'dan il başkanlığı piyangosu çıktı...
Gençler çok tepkili...
Dün henüz partiye herhangi bir resmi yazı ulaşmamıştı. Herkes ne olup bittiğini birbirine soruyordu... Daha sonra, MYK'da tanıdıkları olanlar, telefonlara sarılıp Ankara'yı aramaya başladılar. Haber kesinleşti. Akdoğan ile kısa bir görüşme yapabildik; Bugün akşamüzeri partide olacağını, resmi belgenin partiye gelmesinden sonra, devir teslimin yapılacağını söyledi...
Özellikle Gençlik Kolları üyesi gençler son derece tepkiliydiler. Gençleri sakinleştiren yine Akdoğan oldu. Ankara'da bulunan ve bugün akşamüzeri Bursa'ya dönecek olan Akdoğan partili gençlere sakin olmalarını öğütledi. Ancak gençler tepkilerini hızlı bir şekilde sosyal paylaşım sitelerine taşıdılar bile...
Olay duyulur duyulmaz, CHP'liler parti binasına akın etmeye başladılar. Hayal kırıklığı ve moral bozukluğu öfkeye dönüşmeye başladı; "Partiye tam seçim üzeri bu yapılır mı?" hayıflanmaları yoğunlaşırken öfke selinden Kemal Ekinci, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli de nasibini aldı...
Bozbey'in Ekinci kayırmasına tepki
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, parti tabanında sevilen kredisi olan bir isimdi... Ancak, son dönemde parti içişlerine yönelik tasarrufları, bu kredinin CHP'nin 1'i gizli olmak üzere 100 aday adayı vardı. Bunların bir kısmı eski partililerdi.
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in izin alıp yanına Sami Kahveci ve Hasan Yılmaz'ı da alarak Genel Merkeze Ekinci için görüşmeye gittiği Hurşit Güneş ile görüştüğü parti camiasında öğrenilmiş ve bir belediye başkanı olarak o kadar aday adayı arasında bir kişiyi kayırması tepki toplamıştı...
Ardından eski DYP ve ANAP'lı Turhan Tayan'ın CHP'ye davetin de Bozbey tarafından yapıldığı kulislere düşünde, tepkilere bir yenisi eklendi...
Dün yaşanan sonuncusu ise, Bozbey'in Akdoğan'ın görevden alınması hadisesini önceden bildiğine işaret ediyor. Zaten Sevimli de, "Genel Merkezimiz, ilçe başkanları ve belediye başkanlarından görüş aldı" demişti. Bursa'da CHP'nin 10 tane belediye başkanı yok! Adres belli... Dün, Bozbey CHP İlçe Başkanlarını Belediye binasında görüşmeye çağırdı. Davete sadece Osmangazi, Nilüfer, Kestel ve Gürsu ilçe başkanları icabet etti...
Görüşmenin başından sonuna, Bozbey, ilçe başkanlarına özetle "Bizim amacımız Kemal Ekinci'yi her şartta milletvekili yapmak olmalı. Bunun için çalışmalıyız. Akdoğan bu başarıyı gösteremezdi. Erhan Sevimli'nin başkanlığında Kemal Ekinci'yi mutlaka milletvekili yapacağız" demiş...
Turhan Tayan'ın partiye gelmesinin yanı sıra Akdoğan'ın görevden alınma sürecine de Kaleli ve Ekinci ile katkısı olduğu konuşulmaya başlayan Bozbey'in şimdi de Kemal Ekinci ile olan ilişkisi tartışılıyor...
Erhan Sevimli piyangodan mı çıktı?
Erhan Sevimli'nin İl Başkanlığı'na giden sürece bir göz atalım... Her şey aslında 23 Ekim'deki Danışma Kurulu toplantısında Sena Kaleli'nin "Ben Atatürk'ün bekçisi değilim, olmak da istemiyorum, eskiden bekçi vardı, mahalle aralarında düdük çalardı, şimdi mobese var" demesi ve Akdoğan'ın da "Ben Atatürk'ün bekçisiyim, ilkelerinin savunucusuyum" diyerek yanıtlamasıyla başladı.
Akabinde CHP Kurultayı yapıldı ve Sena Kaleli, MYK'ya girdi, ardından da Genel Başkan Yardımcısı olur olmaz, Akdoğan'ın görevden alınması gündeme geldi.
Kurultay izlenimlerimde, net bir şekilde Sena Kaleli'nin Gürsel Tekin ile birlikte hareket edeceği ve Akdoğan'ı tasfiye edip ili yeniden dizayn edeceğini yazmıştım...
Kurultay'dan 1 hafta,10 gün kadar sonra, Hüsnü Taş'ın mantıcı dükkânında Kemal Ekinci, Yahya Şimşek, Şükür Aksu, Mustafa Şenyurt bir araya geldiler. Oradan tesadüfen geçen Ahmet Memişoğulları da toplantıya dâhil oldu. Orada partinin durumu konuşuldu; Kemal Ekinci, "Önder Sav grubu gittiğine göre, Gürhan Akdoğan'ı görevden alacaklar, Erham Sevimli'yi il başkanı yapalım. Hepimize ağabeylik yapar" diyerek ilk kez İl Başkanlığı için Sevimli'nin adın gündeme getirerek, Yahya Şimşek'e, partinin akil adamlarıyla toplantı yapmasını rica etti.
Bunun üzerine Yahya Şimşek eski partilileri aradı ve 21 kişi Medya Restoran'da bir araya geldiler. Burada tartışma çıktı, daha önce de yazdım, Güler Buğday duruma müdahil oldu, "Seçimle gelen seçimle gider" tavrını koydu. O gün toplantıda bazıları Sena Kaleli'ye danışma yanlısı oldular. Toplantıda, Akdoğan'ın il başkanı olarak kalması yönünde eğilim belirlendi. Erhan Sevimli o toplantıda "Böyle bir sonuç beklemiyordum. Hiç mutlu olmadım" diyerek hayal kırıklığını belli etmişti...
Ardından Burçman Otel'de Gürhan Akdoğan CHP'nin akil adamlarıyla bir toplantı yaptı ve orada da partililer Akdoğan'a destek verirken, Ekinci, Ali Togan ve Metin Çelik'in görevden alınmasını gündeme getirdi, kabul görmedi.
Ardından aynı ekip Sena Kaleli ile bir araya geldi. Daha sonra herkesin bildiği gibi, Şahin Gencal'ı il başkanı olması için imza kampanyası açıldı. Olmadı... Ardından Akdoğan ile Kaleli'nin partinin bekası için mutlu mesut tablosuyla karşılaştık, basın ziyaretleri falan derken, milletvekili aday listesi depremi yaşandı partide... Kaleli aslanlar gibi durdu listenin ardında...
Kaleli'nin değerlendirmesi
İl Başkanı Akdoğan'ın görevden alınması konusunda Kaleli Doğan Haber Ajansı'na şu açıklamayı yapmış: "Biz iktidar olmayı hedefliyoruz. Bunun içinde teşkilatla uyum içinde çalışmamız gerekiyor. Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması bunun için gerekliydi..."
Komik!.. Şimdi CHP'de Akdoğan gitti, kavga bitti mi?
İl yönetimi görevden alınacak, baksanıza, Sevimli listesini hazırlıyormuş bile! Kimle hazırladığını tahmin etmek güç değil...
CHP camiasında, bu toplantı ve başka toplantılarda, Erhan Sevimli'nin Kaleli'ye "Zatı şahaneleriniz" gibisinden birbiri ardına iltifat yağdırdığı, her konuşmasında içten alkışladığı çok bilinen bir konu...
Kaleli'ye deve dikeni gibi batan Akdoğan gitti; yerine iltifatlar yağdıran Sevimli geldi... Bursa CHP'ye Kemal Ekinci ve ekibiyle Sena Kaleli el koymuştur, Bozbey de sürece destek vermiştir...
Sosyal Demokrat Halkçı Parti kadroları (İstisnalar hariç) CHP ve CHP birleşmesinden sonra Baykal ve ekibini tasfiye ederek partiyi ele geçirmiştir... Kemal Kılıçdaroğlu da SHP- DYP koalisyonunda Genel Müdür olmuştu, hatırlayınız...
Muratlarına erdiler...
18 Nisan sabahı, parti yöneticilerinin o saatlerde görmeye alışmadıkları bir grup partili günün erken saatlerinde (saat 10.00'da) partiye gelerek, İl Başkanlığı'nın sağındaki koltuklara oturdular ve akşamın altısına kadar hiçbir şey yapmadan öylece beklediler. Kemal Ekinci'nin ekibi olarak bilinen partililer sanki bir şeyler biliyorlardı ve haber bekliyorlardı... Onların böyle oturuşları partililer arasında "Yönetime el koymaya geldiler, faks bekliyorlar" esprilerine yol açtı. Aynı ekip, aynı yerde oturmak üzere dün de partideydi... Dün gelen haberden sonra Sevimli yönetimine destek mesajlarının ilki yine muratlarına erdikleri anlaşılan bu ekipten geldi.
Mustafa ÖZDAL (Bursa Hakimiyet)
CHP'de kaos başlıyor!
Meseleye ilkesel açıdan bakmak niyetinde değilim... Eğer öyle baksam, "Seçilmişler seçimle gider" der, genel merkezin görevden alma kararını eleştirirdim. Ancak ilkesizliklerin diz boyu olduğu bir süreçte, genel merkezin görevden alma kararını ilkesel açıdan eleştirmeye dilim varmıyor... Tüm bunlara rağmen, genel merkezin seçilmiş il başkan ve yönetimini görevden almasını da savunamıyorum. Milletvekili adaylarından genel başkan yardımcısına, il başkanından ilçe başkanlarına kadar, herkesin herkesle kavgalı ve sorunlu olduğu bir örgüttür sözünü ettiğimiz. Bu nedenle, genel merkez, kavgalı tarafların sadece bir yanını budadı. Tabii MYK'nın, bu kararı, yaklaşan seçimleri hesap ederek aldığını göz ardı edemeyiz. Milletvekili adayı olamamış, desteklediği hiçbir ismi aday yapamamış bir il başkanından hayır gelmeyeceğini, herkesten çok onlar iyi biliyor. Operasyonun, Kemal Ekinci tarafından yapıldığı söyleniyor. Eğer öyleyse, Akdoğan, bir başka dostu tarafından ihanete uğradı. Öyle ya Akdoğan değil miydi yıllar sonra Kemal Ekinci'yi partiye kazandıran. Tıpkı Sena Kaleli'yi ve İlhan Demiröz'ü CHP'ye kazandırdığı gibi. Şimdi bu üç isim de CHP listesinin ilk beşinde... Gürhan Akdoğan ise devrik başkan sıfatıyla şimdilik siyaset sahnesine veda ediyor. Şimdi ne olacak? CHP tüzüğü çok açık... İl başkan ve yönetimi görevden alınırsa, atanan geçici kurul 45 gün içinde olağanüstü il kongresini toplar diyor. Akdoğan'ın yerine atanan Erhan Sevimli, 7 kişilik geçici kurul oluşturdu veya oluşturuyor. Ancak genel merkez yöneticileri, milletvekili genel seçimine kadar olağanüstü kongre kararı alınmasına izin vermeyeceklerini söylüyor. Konuyu, CHP'yi ve hukuku en iyi bilenlerden Avukat Yahya Şimşek'e sorduk. Şimşek, geleneksel olarak seçim öncesi genel merkezlerin olağanüstü kongre yaptırmadığını belirtti. Ancak Şimşek, mahkemeye başvuru olması halinde, il kongresinin 45 gün içinde toplanmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor! O zaman gözler Gürhan Akdoğan'da. Eğer Akdoğan mahkemeye başvurursa, diğer partiler harıl harıl seçime hazırlanırken, CHP harıl harıl kongreye hazırlanacak. Ancak Akdoğan, bu adımı atarken çok iyi düşünmesi gerekiyor. Nitekim, genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin, partiyi mahkeme koridorlarına taşıyanları affetmeyeceklerini söylüyor. Söylemekle kalmıyor uyguluyor da... Nitekim, Ahmet Memişoğulları ve arkadaşları, sırf bu nedenle partilerine geri dönememişti. Yahya Şimşek'ten yaylım ateşi CHP'deki olağanüstü gelişmelerle ilgili hukuki bilgi almak için aradığımız Yahya Şimşek, yaşananları da değerlendirdi. Şimşek, 3 yere mesaj yolladı. İlk mesajı genel merkezeydi: Bundan 3 ay önce Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması gündeme gelmişti. Bir taraftan bu süreç devam ederken birden bire genel başkan yardımcısı tarafından bir toplantı düzenlendi ve barış istendi. Böylece sular duruldu. Peki dün ne değişti? Herhalde onların değişim anlayışı bu. Zaten bu anlayışı anlayamadığımız için listeye konulmadık. Şimşek'in ikinci mesajıysa görevden alınma kararında etkili olduğuna inandığı iki yakın arkadaşına: Seçilme gelenin seçimle gitmesi gerektiğini söyleyip, dibine kadar Gürhan Akdoğan'ın görevden alınmaması gerektiğini söyleyen 2 arkadaşın, bu kararın alınmasında etkili olmaları beni çok şaşırttı. Bu da başka bir değişim olsa gerek. Ve Şimşek'in son mesajı yeni il başkanı Erhan Sevimli'ye: 3 gün önce milletvekilliği adaylık listesinde esamesi okunmamalarına rağmen, 3 gün sonra il başkanlığı görevini kabul edenler herhalde büyük fedakarlık yaptılar!
Okan TUNA (Bursa Hakimiyet)
Ankara'nın bu operasyonunu bakın nasıl okumak gerekiyor?
CHP'deki operasyon aslında hafta sonu tamamlanıp bitmişti. Bundan çok az sayıda kişinin haberi vardı ki, dünkü MYK toplantısı bekleniyordu. Bu nedenle de başta Sena Kaleli, Erhan Sevimli, Kemal Ekinci ve Mustafa Bozbey'in bildiği operasyon için geri sayım yapılıyordu. Nitekim; Dün sabah da MYK toplantısı öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 80 öncesinin İl Başkanı diş hekimi Erhan Sevimli'yi arayıp tebrik etti ve başarılar diledi. Sonra da, haber dalga dalga yayıldı CHP'ye. Şimdi ne olacağına bakalım. Bir kere; Sadece İl Başkanı Gürhan Akdoğan değil 20 kişilik il yönetimi de görevden alındı. CHP tüzüğü açık. 44. madde, böyle bir durumda yani topyekün operasyonda, başkan dahil 7 kişilik bir kayyum heyetinin atanacağını ve 45 içinde de kongreye gidilmesini öngörüyor. Şimdi; Muhtemelen perşembe günü yeni başkan Sevimli, görevi Akdoğan'dan teslim alacak. Sonra da 6 tane kurmay belirleyip resmen işbaşı yapacak. Yalnız şurada bir detay var. Tüzüğe göre Sevimli başkanlığındaki kayyum heyetinin asıl görevi partiyi kongreye götürmek. Ama görünen pek öyle olmayacağı, Sevimli ve yeni ekibinin partiyi seçime götüreceği yönünde. Bu yönde Sevimli'yle de görüştük. Dışarıdan kuracağı seçim ve hukuk komisyonlarıyla partisinin Bursa'da en iyi sonucu alması için çalışacaklarını anlatıp, çalışmak istemeyenin de susması gerektiğini söyledi. Ve; "Sol kültür içinde herkes çalışacak, eteklerdeki taşlar seçim sonrasına saklanacak" diyerek de ilk stratejisinin birlik ve bareberlik olduğunu gösterdi. Peki; 45 günlük süre bititğinde ne olacak? Tüzük, tam da seçim öncesinde kongreye gidilmesi gerektiğini emrediyor ama Erhan Sevimli, kongre olmayacağı ve bu 7 kişilik heyetin partiyi seçime götüreceği düşüncesinde. Aslında bu operasyon Ocak ayından beri bekleniyordu Bursa'da. Nitekim Kaleli ile Akdoğan'ın çatışmasını artık diğer partililer bile biliyordu. Şunu söyleyelim, bu operasyona sevinenlerin sayısı hiç de az değil. Akdoğan'a üzülenler de yok değil elbette ama hani futbolda bir terim var ya "göstere göstere vurdu" diye burada da aynısı oldu. Kaleli topun yerini aylardır belirliyor, Genel Merkez de gol için hazırlık yapıyordu. Nitekim dün sabah da "gol" oldu!
Aysın KOMİTGAN (Meydan Gazetesi)
Beklenen son biraz erken geldi...
CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın görevden alınması aylardan beri an meselesiydi.
Deniz Baykal'ın genel başkanlığı sürecinde başarıdan başarıya koştu Başkan Akdoğan.
Ali Nihat Irkörücü ve Abdullah Özer'le iyi bir takım çalışması yürüttü yıllarca...
CHP yönetimi olarak kente kalite getirdi.
Teşkilatları diri ve ayakta tutmayı başardı.
2009 yerel seçimlerinde parti oylarını tavana çıkardı.
Baykal'ın kaset skandalına dek pek çok iş yolunda gitti Akdoğan cephesinde...
Öncesinde...
En yakın arkadaşı Ali Nihat Irkörücü'nün yeniden PM üyesi seçilmesine destek vermediğinden yol ayrılığı yaşadı.
Yoluna Abdullah Özer'le devam etti.
Kanadı kırılmıştı ama siyasette her şey olabiliyordu.
Fakat...
Sonun başlangıcı da orada başladı aslında Başkan Akdoğan için...
Sonrasında...
Yenilgiler, olumsuzluklar vs. ardı sıra takip etti Gürhan Akdoğan'ı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte sona daha da yaklaştı.
Gürsel Tekin'le ilk günden beri yıldızı barışmayan Başkan Akdoğan'ın ipini çekende aynı isim oldu.
Bu kadar başarılara imza atmış bir il başkanını milletvekili listelerine koymayacağını söylemişti genel merkez yönetimi.
Yapılan bu reste karşı Gürhan Akdoğan da 'il başkanlığından istifa etmiyorum, milletvekili adayı da olmuyorum' demişti.
Hayatının en zor günleri de bu açıklamayla başlamış oldu.
Sena Kaleli'nin genel başkan yardımcısı oluşu ve Gürsel Tekin faktörü Gürhan Akdoğan'a rahat bir nefes aldırmadı.
Etkisiz ve yetkisiz bir il başkanı olarak örgüt çalışmalarına devam etti.
Geçen hafta açıklanan milletvekili listesi her şeyin tuzu biberi oldu.
Böyle bir listeyi parti adına içine sindiremiyordu.
Örgütten olmayan, dışarıdan monte edilmiş isimlerin peşinde koşmak, oy istemenin ağrına gideceğini yüksek sesle telaffuz ediyordu.
Hatta...
Sena Kaleli'nin gözünün içine baka baka karşı duruşunu haykırmaktan sakınmıyordu.
CHP Genel Merkez Yönetimi dereden geçerken atı değiştiriverdi.
Hem de en olmayacak zamanda...
Genel seçimlere sayılı günler kala olacak şey mi bu?
Dün sabah saatlerinde öğrendik haberi.
Telefonla aradığımızda henüz kendisine ulaşan bir bilgi olmadığını söyledi Gürhan Akdoğan.
Yani...
Haber gerekli, gereksiz pek çok kişiye ulaşmış ama asıl muhatabı ile konuşan olmamıştı.
Bu da ayrı bir ayıp!
Bursa'dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bilhun Tamaylıgil telefonla bile olsa haberdar etmemişti Başkan Akdoğan'ı.
Gürhan Akdoğan'ın görevden alındı haberinin şokunu atlatamadan yerine atamanın bile yapıldığını öğrendik.
1980 öncesinde partide il başkanlığı yapmış Erhan Sevimli görevlendirilmişti.
Belli ki...
Bazı parlak fikir sahibi CHP yöneticileri Sevimli sayesinde dağ yöresi oylarını alacaklarını düşünmüşler!
Gerçi...
Atanmış isim Erhan Sevimli başkanlıktan çok ağabeylik yapmak için görevi kabul ettiğini açıklamış.
Şu an CHP'nin neye ihtiyacı olduğu tartışmaya açık bir durum olsa da mantıklı bir açıklama...
Sonuç itibariyle...
Bu çalkantılar sonlanmadığı sürece vatandaş CHP'ye oy vermekten imtina edecek...
Ve...
İktidar Partisi'nin ciddi mücadele etmek durumunda kalacağı ana muhalefet partisi de MHP olacak gibi!
Aysun KARLI (Bursa Gerçek)
Akdoğan'ın beklenen sonu İnternet sitelerine daha düşmeden geldi kulağımıza. Sevgili Ali Kemal'le de daha durumun kokusu çıkmadan paylaştık Gürhan Akdoğan'ın durumunu. O vuruşarak çekilmekte hata yaptı, parti görevden almakta geç kaldı. Biraz da bunu kendi hazırladı. Çünkü sadece kendilerini yordular. Bu kadar kavganın sonucu bu. İyi işler yapmışlardı ama yanlış stratejiler sonları oldu. Evet, CHP artık Sevimli'yle tamamen değişti. Yeni ekip ne yapar demeyin, eskisi de zaten çalışmayacaktı. İç barış falan hepsi sadece vitrin. Büyükşehir adaylığı sırasında yaşadığının bir benzeri daha yaşadı Akdoğan. O dönem yalnız bırakılmıştı şimdide Ankara' da savılmaya çalışılan Tekin'in gazabına uğradı. Akdoğan'la dün konuştum. Şehir dışında bugün geliyor. Detaylı açıklama da yapacak. Ama görülen o ki Akdoğan kadrolarıyla birlikte ciddi sarsıntı yaşanacak. CHP kendini bu kadar bırkalarken üstte anlattığım Ak Parti' in sandık sonucu da CHP' nin kaderini belirleyecek. Artçı şok deprem etkisi yapar mı?