
Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş'ın sorularını yanıtladı. Şener, 24 Haziran seçimlerinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak adayı olacağı iddialarına ilişkin, "Sayın Erdoğan, Sayın Gül'ün muhalefetin adayı olması için çaba harcıyordu, bu çabası gerçekleşmedi" değerlendirmesinde bulundu.
"Cumhurbaşkanının talimatını götürdükleri kesin"
Abdullatif Şener, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanı Danışmanı İbrahim Kalın'ın Abdullah Gül'ü ziyaretine ilişkin iddialarda bulundu.
"Sayın Gül ile Sayın Akar'ın bir araya geldiği anlaşılıyor. Zaten ben biliyorum, doğrudan biliyorum. Bizzat gözlerimle görmedim ama gören gözler bana söyledi," diyen Şener, şöyle devam etti:
"Hulusi Akar ile Sayın Kalın bir helikopterle, büro olarak kullanılan binanın arkasındaki piste iniyorlar, bir buçuk saat kadar evde görüşüyorlar. Cumhurbaşkanının mesajını getirmek suretiyle adaylıktan vazgeçmesini telkin etmeye çalışıyorlar ve çıktıktan sonra da ayrılmadan önce dışarıda aynı cümleleri devam ediyorlar. Ne konuştukları belli, gittikleri de kesin. Yani Cumhurbaşkanının talimatını götürdükleri de kesin. Bunun tartışılacak bir tarafı yok."
"Sayın Gül'ün muhalefetin adayı olması için çaba harcıyordu"
Abdüllatif Şener, Abdullah Gül'ün adaylığının gündeme gelmesi hakkında ise şunları söyledi:
"Ben bu olayı Gül'ün aday olmasına Sayın Erdoğan karşıydı diye yorumlamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nı bilirim, Başbakanlık döneminden bilirim. Farklı kompartımanlar kullanır. Kompartımanın birinden bir sonuç almaya çalışır, kompartımanın diğerinden onu kendisi yapmıyormuş görüntüsü vermeye çalışır. Aslında kompartımanın birinden Sayın Gül'ün muhalefetin adayı olması için çaba harcıyordu, bu çabası gerçekleşmedi. Bu muhalefet partileri Sayın Gül'ü aday göstermeyeceklerini beyan ettikten sonra, Gül formülü düştükten sonra diğer kompartımandan sanki Gül'ün arkasında kendisi ya da onun planlaması yokmuşçasına bir Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı ile görüntü veriyor. Bu biraz karışık ama sade yorumlamaya çalışırsanız hiçbir şeyi çözümleyemezsiniz.
Çok karışık göründüğünü biliyorum ama karışık değil, sade. Birileri gidiyor aday yapmak için faaliyete geçiyor yine Sayın Erdoğan'ın direktifleriyle birileri de gidiyor vazgeçirmeye çalışıyor. Ama o vazgeçirmeye çalışanlar o formülü Sayın Erdoğan'ın ortaya attığından habersizler. İki taraf da birbirinin görevinden habersizler."
"Zaten Sayın Erdoğan formülüydü o"
Abdullah Gül'ün aday olması için bazı kişilerin devreye girmesinin konuşulduğu hakkında Şener, "O isimler ile ilgili fazla bir şey konuşmaya gerek yok. Ama olayların gelişimlerinden durumun böyle olduğunu anlıyorsunuz. Sayın Gül daha önce Cumhurbaşkanı olduğunda da zaten Sayın Erdoğan formülüydü o. Elinden tuttu 'Kardeşim Gül'ü Cumhurbaşkanı yapıyoruz' dedi. Bu sefer yapma niyeti de yoktu. Seçim kampanyaları dahil her şeyi muhtemelen yönetecekti." yorumunu yaptı.
"'Hayır' oyu verilmesi için mücadele etmiştir"
Şener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun adaylığı için ise, "Kendi formülünü oluştururken birilerini de araya sokmuştur ama Sayın Karamollaoğlu'nun Erdoğan'ın talimatıyla harekete geçmeyeceğini biliyoruz. Çünkü baştan beri demokrasi cephesinde yer almıştır. 16 Nisan'da 'Hayır' oyu verilmesi için mücadele etmiştir. O günden bu güne verdiği demeçler buna müsait değildir." ifadelerini kullandı.
"CHP ile temaslarım olmuştur"
Şener, CHP adaylığı konusunda isminin geçmesi üzerine şu yanıtı verdi:
"Bildiğiniz gibi sadece CHP'nin adayı belli değil. Onun dışındaki diğer partilerin adayları belli olmuştur. CHP ise Cuma günü saat 10.00'da adayını açıklayacağını duyurmuştur. Bu noktada adayın belli olması işin tabiatına aykırıdır. Aday yapılacak kişi bile kendi konumu ile ilgili bilgiye sahip değil. Olsa olsa Perşembe günü haber verilecek ve hazırlıklarını yapması istenecek bir durumdur. Cuma gününü beklemek zorunda kalacağız. Aday olduğunu zannettiğiniz kişilere sorduğunuz zaman, bu saat itibariyle onlar da bilmezler. Elbette bugüne kadar değişik temaslarım olmuştur. Geldiğimiz nokta itibariyle çok olumlu gelişmelerin olduğunu söyleyebilirim ama neticenin ne olacağı ile ilgili kesin bir şey söyleyemem."