
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bursa 39. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, partinin tarihsel sorumluluğuna ve birlik mesajına dikkat çekti. Sosyal medyada yürütülen karalama kampanyalarına karşı CHP üyelerini dayanışmaya çağıran Bozbey, “Trollere karşı mücadele vermek zorundayız. Üyelerimizin belediyelerimizin kazanımlarına sahip çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Kongrede uzun bir konuşma yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şunları söyledi:
"İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere adaletle, hürriyet mücadelesinin tüm neferleri hepimizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin yeni bir dönemin kapısını hep birlikte aralıyoruz. Asırlık çınarımız Cumhuriyet Halk Partisine karşı güvenimizi dark ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi zor zamanların, fırtınalı denizlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi hem kurtuluşun hem kuruluşun partisidir. Dünyanın yaşayan en eski siyasi partisidir.
Bizi güçlü kılan yanlarımızdan birisi parti içi demokrasi kültürüdür. Farklı sesler, farklı kültürler yaşamaktır. Ama günün sonunda tek bir hedef vardır; Halkın iktidarını kurmak.
Parti için demokrasiyi ülkedeki demokrasiye yerleştirme çabamızdır. Tarih bize yine bir görev yüklüyor. Tarihin bize yüklediği bu görevden kaçmamız mümkün değil. Kadınlara, gençlerimize, gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz çok büyük. Cumhuriyet Halk Partisi bu görevi yüklenmeye hazırdır. Her şeye hazırız, iktidara da hazırız. Partiyi destekleyen tüm halkımıza yürekten teşekkür ediyorum.
Bursamızı tekrar halkçılık belediyeciliğe kavuşturmanın gururunu hep beraber yaşadık. Bu başarıyı aldığımız sorumlulukları birlikte kalıcı hale getirmek için birlik olmak, beraber yürümek ve kenetlenmek zamanıdır.
Bugün burada yapılan tartışmaların hepsini geride bırakıyoruz. İktidara yürümek için birlik olmak, beraber olmak, daha da güçlü olmak zorundayız. Mesele Cumhuriyet Halk Partisi mesele değil, mesele Cumhuriyet, demokrasi, adalet meselesidir. Tüm olumsuzlukları geride bırakarak birliğimizi, beraberliğimizi, yan yana durduğumuzu göstermek zorundayız. Sosyal medyanın da bir mücadele alanı olduğunu asla unutmayalım.
Bizimle rekabet etmeye çalışanlar milletin önünde yer bulamadıkça sosyal medyada itibar suikastlerine ve yalanlara sarıldıklarını görüyoruz. Bursa'da yaklaşık 55 bin civarında üyemiz var. 55 üyenin 30 bini sosyal medyayı kullanıyor. Belediyelerimizin yaptığı işler sosyal medyada veriliyor. İsteğimiz şudur; sosyal medyada trollere karşı mücadele ortamı oluşturulması gerekiyor. Bunu yapacak mıyız? Troller yalan, yanlış, iftirayla oralarda yer alıyorlar. Yandaş, iftiracı, şantajcılar da var. Üyelerimizin hiçbiri sessiz kalmamalı.
Bizler aldığımız sorumluluğun adına Bursalıların mutlu, huzurlu ve güvenli bir kentte yaşaması için gece gündüz mücadele ederken, üyelerimizin ve bize destek olan herkesin bu trollere karşı, Bursalılara yalan söyleyenlere karşı mücadele etmesini bekliyorum. Bu mücadele bizler için değil. Bursa için, Türkiye için. Üyelerimizin yeri geldiğinide herhangi bir yönlendirme beklemeden gerekli savunmaları ve kazanımlarımıza sahip çıkmaları son derece önemlidir. İktidar yürüyüşümüze ortak mücadele anlayışını tüm üyelerimizden beklediğimizin altını çizmek istiyorum.
Bizler Bursalılara şeffaf, adil, katılımcı bir yönetim anlayışı sözü verdik. Biz vatandaşın doğru bilgilenmesinden yanayız.
Halkımız büyük bir ekonomik buhranla karşı karşıya. Alım gücümüz azaldı. Gelir adaletsizliği arttı. Bursa'da son yılbaşından itibaren inanılmaz derecede işsizlik arttı. Birçok fabrika konkordato ilan etti. Bunların yansımalarını görüyoruz. Gençlerimiz, gelecekten umutsuz, ailelerimiz de yorgun.
Geçmiş dönem yönetimin bıraktığı ağır borç yüküne rağmen biz hiçbir bahaneye sığınmadan hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Bilimin ışığında çözümler üretiyoruz. Dünya iklim değişikliğinin, kuraklığın getirdiği sorunları, yenilenebilir enerjiye acil geçişin, bu sorunlarla ilgili hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz. Eğer yapılsaydı bugün Bursa susuzlukla ilgili sorunu konuşmazdı. Bu sorunlar bugünün değil, son 25 yılın konularıdır. Ancak Bursa'da önceki yönetimler bu konuları hiç umursamamışlar. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün açıklaması var; biz 2050 yılındaki sıcaklığa 2025 yılında erişmişiz. Niye bunlarla ilgili projeler hazırlanmadı? Kuraklıkla ilgili hiçbir önlem almamışlar. Sadece günü geçirmişler.
Ben Özlüceliyim. Arıtma tesisinin yerleşim alanına 300 metre mesafesi var. Benim köyümün kanalizasyonu Ayvalıdere'ye akıyor hala. 300 metrelik yeri bağlamamışlar. Sizin neyi yönettiğinizden bile haberiniz yok. Şimdi Bursa'nın geleceğini dert edinen bir yönetim anlayışı var."