
Gazeteci Zafer Opsar'ın söyleşi konuğu Bursa Saati ve Yorumcu Necati Kartal, dünya gündeminin ardından Türkiye'deki politik süreçleri değerlendirdi...
Türkiye’de iki isimden bahsedebiliriz.
Selahattin Demirtaş ve Ekrem İmamoğlu.
Yeni kuşak haklarını bu dünyada istiyor. Bu gelişme muhafazakâr kesimin çocukların da var.
Yeni ortaya çıkacak seçmen mevcut iktidar partilerinden yana değil.
Bugüne kadar kontrollü muhalefet rolünün biçildiği Cumhuriyet Halk Partisi, bu zinciri kırdı. Bu zincir kırılınca, iktidar alternatifi olarak görülünce, iktidar ‘seçime gittiğimiz an kaybediyoruz’ dedi.
Muazzam bir yoksulluk. Ekonomi de iyi gitmiyor. Dış politika iflas etmiş.
Türkiye’de ‘alternatif çıkacak olan herkesi kontrol etmemiz lazım’ çıktı. Trump onu yapamıyor. Amerika kurumlar devleti, Türkiye’de kurum yok.
Seçimler kimin yöneteceğini belirler, nasıl yöneteceğini belirlemez.
Anayasa Mahkemesi, kendi kendini kapatmış durumda.
Türkiye, bu anlamda Amerika’ya çok benzemiyor.
Selahattin Demirtaş, 2015’ten beri yok edildi. Ekrem İmamoğlu, son bir senedir yok edilmeye çalışılıyor. Türkiye’de dönüşümü gerçekleştirebilecek iki isim, lider olup Mamdani’nin bir modeli olabilirdi.
Türkiye aslında bedel ödeme sürecine yeni girdi.
Bedelini ödemediğimiz bir sistem var Türkiye’de. Toplum ilk kez demokrasinin ne demek olduğu, Cumhuriyetin ne demek olduğunu yeni algılıyor.
Atatürkçülük her zamankinden daha çok alıcı buluyor.
Demokrasi de ileri gidilmesi gerekirken sürekli geriledik. Ak Parti iktidarı seçimle gider mi?
Sandık kurulacak mı? Sandıktan çıkana iktidarı verecekler mi?
“Türkiye Cumhuriyeti sandıkla kurulmadı”, “Sandıktan çıksan bile sana bırakıp gideceğimizi zannetme” gibi sözler söylenebilir.
Türkiye nasıl bir sürecin içerisine girecek?
Devlet Bahçeli’nin bir lafı; “MHP’yi anlamak imkansızdır, hele çözmek mümkün değildir.”
Suriye’de süreç Türkiye’nin istediği gibi olmadı.
Kıbrıs’ta Türkiye kaybetmek üzere.
Son 5-6 yıldır İngiltere dışında Türkiye’ye kimse para vermiyor.
Türkiye şaşkın vaziyette. Süreci yönetemiyorlar.
Ödevimiz çok ağır, bunu yönetecek kurumsal yapı da yok.