Gazeteci Zafer Opsar’ın Gündem YORUM programında söyleşi konuğu Bursa Saati yorumcusu Necati Kartal ile yaptığı değerlendirmede, İmralı Heyeti ziyaretinin beklenen sonucu vermediği vurgulandı. DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in aktardığına göre 16 sayfalık tutanağın yalnızca 4 sayfalık özeti açıklanarak Öcalan’ın kritik görüşleri kamuoyundan saklandı. Demokrasi beklentileriyle iktidarın yeni Anayasa ve seçim odaklı hesapları çatışınca süreç baştan tıkandı. Kayyumlar, Demirtaş kararı ve Meclis’te Kürtçenin “bilinmeyen dil” sayılması ise bu sürecin ilerlemeyeceğinin işareti olarak değerlendirildi.
Gazeteci Zafer Opsar’ın Gündem YORUM programında söyleşi konuğu Bursa Saati yorumcusu Necati Kartal ile yaptığı değerlendirmede, İmralı Heyeti ziyaretinin beklenen sonucu vermediği vurgulandı. DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in aktardığına göre 16 sayfalık tutanağın yalnızca 4 sayfalık özeti açıklanarak Öcalan’ın kritik görüşleri kamuoyundan saklandı. Demokrasi beklentileriyle iktidarın yeni Anayasa ve seçim odaklı hesapları çatışınca süreç baştan tıkandı. Kayyumlar, Demirtaş kararı ve Meclis’te Kürtçenin “bilinmeyen dil” sayılması ise bu sürecin ilerlemeyeceğinin işareti olarak değerlendirildi.
İmralı Heyetinin ziyaretiyle süreç nasıl şekilleniyor?
Ne konuşuldu? DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in gazeteci Cansu Çamlıbel’e yaptığı söyleşide İmralı görüşmesinin ayrıntılarını anlattı.
Dem Parti, CHP, TİP, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin ayrıntılı olarak açıklanmasını istiyor. AK Parti ve MHP kamuoyuna özet bir açıklama yapmaktan yana.
Körlerin fil tarifi.
Dem Parti, demokratikleşme diyor. AK Parti, yeniden Erdoğan’ı seçtirmek üzerine kurguluyor.
Herkesin beklentisi farklı.
Cumartesi Annelerinden birinin Meclis’te Kürtçe konuşmak istemesi üzerine, tutanaklara ‘bilinmeyen bir dil’ olarak geçirildi. Bu sürecin ileri gitmeyeceği orada anlaşıldı.
Barış, kardeşlik denilirken cezaevinde kalanların olması ve belediyelerde kayyumların devam etmesi soru işaretlerine neden oldu.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında karar çıkmasına rağmen göreve iade edilmedi.
AİHM Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuyla ilgili ‘hak ihlali var’ demesine rağmen bir dava daha açılıyor. ‘Buradan çıkarsa oradan tutuklansın’ hesabı yapılıyor.
Neyin barışı bu?
İktidar cephesi; ‘Ben bir Anayasa hazırlayacağım. Sen buna imza atacaksın. Ben yeniden seçileceğim. Benim dediğim gibi gidecek işler. Sonra ben size taleplere vereceğim’ diyor.
Demokratikleşmeye sonra bakarız.
AK Partili Hüseyin Yayman, İmralı görüşmesine gittiği halde gitmediğini söylemişti.
DEM Partili Gülistan Koçyiğit, görüşmenin tutanağının 16 sayfa tuttuğunu, imzalayarak Meclis Başkanına teslim ettiklerini söyledi. Meclis Başkanı ise ‘bilmiyoruz’ diyerek 4 sayfalık özeti açıklıyor. Koçyiğit, Öcalan’ın görüşlerinin yansımadığını söylüyor. Öcalan, El Şara yönetiminin diktatör olabileceğini, SDG’nin silah bırakmayacağını söylediğini Koçyiğit aktarıyor.
Fakat bu söylenenler Cumhuriyet Erdoğan’ın kafasında olanlar değil. Abdullah Öcalan başka bir şey söylediği için özet tutanağa yazamıyorlar.
Gülistan Koçyiğit, “AK Parti’nin mutfağında hazırlanmış Anayasaya destek vereceğimizi zannediyorsalar bizi tanımıyorlar” diyor.
Aynı zamanda iki gelişme yaşandı Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili. Barzani, Türkiye’ye geldi. Devlet protokollerine aykırı görüntüsüne MHP lideri Devlet Bahçeli de tepki gösterdi. Barzani’nin Bahçeli’ye “Biz senin şovenist olduğunu biliyoruz” çıkışıyla “şovenist” tartışmaları yaşandı.
Papa 14. Leo Türkiye’ye geldi. Baştepe’de ilahi dinletildi.
Bütün bunlar birleşince bir yenilgi çıktı ortaya.
Bu komisyon bekledikleri gibi sonuç vermedi.
Amaç, hedef, neler olacağı, neler uzlaşacağı, buraya hangi yolla gidileceği konusunda somut hiçbir veri ve yol haritası yok.
Süreç tıkanırsa ne olur? Erken seçim gündeme gelir mi?
MHP’nin bürokrasi tarafındaki kadroları iktidardan ayrılmak istemiyorlar.
Bir erken seçimde MHP’nin alacağı oyun ne olacağı belli değil.
Bir tane iş yapıyorlar ‘CHP alternatif olmasın’.
DEM Parti de bu işten bir şey çıkmayacağını anlayacak.