'Gazetecilik, giderek tehlikeli bir meslek olmaya başladı'

İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) tarafından 2.si düzenlenen "Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülleri'' sahiplerini buldu. Basın Ödülü, kadın sorunlarına odaklanan gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Hürriyet Gazetesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Emel Armutçu'ya verildi. Gazeteci-yazar Ece Temelkuran'da 'Müşerref Hekimoğlu Onur Ödülü' verildi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursaport.com

İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) tarafındanbu yıl 2.si düzenlenen "Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülleri'' sahiplerini buldu. "Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülü", bu yıl "kadın sorunlarına odaklanan gazetecilik faaliyetleri" nedeniyle Hürriyet Gazetesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Emel Armutçu'ya verildi.

Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu'nun sunumuyla başlayan"Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülleri'' töreninde ilk olarak İLAD Başkanı Hıfzı Topuz konuştu. Müşerref Hekimoğlu'nun çalışma arkadaşı ve yakın dostu Topuz, ''Müşerref'i ben 58 yıl önce tanıdım. Anka'yı yıllarca başarıyla yönetmiş, adaletten ödün vermemiş, çok başarılı bir muhabirdir. Ankara'da adeta çağdaş bir gazetecilik okulu yaratan da bizzat Müşerrefin kendisidir. Haberi bulmayı, değerlendirmeyi başarıyla ortaya koyan bir insandı...'' diye konuştu.

''BUGÜN HAYDARPAŞA İÇİN DÜŞÜNÜLEN, BAŞKA YERLER İÇİN DE DÜŞÜNÜLÜYOR''

Hıfzı Topuz'un ardından Hekimoğlu'nu anlatmayı sürdüren Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ise sözlerine, ''Gazetecilik giderek tehlikeli bir meslek olmaya başladı'' diyerek başladı ve sözlerini şöyle tamamladı:

''Ödül olarak verdiğimiz sembolik ''Anka kuşu'' Sıtkı Olçar'ın seramik eseridir. Sıtkı Olçar'ı, Müşerref, Ankara'da keşfetmiştir. Müşerref sanata, sanatçıya önem verir, yazılarının çoğunda da kadın sorunlarını ele alırdı. Müşerref Ankara'nın bekçisiydi adeta... Başkent'e onun kadar sahip çıkan bir başka gazeteci tanımadım ben. Başkent'e sahip çıkmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugün Haydarpaşa için düşünülen başka yerler içinde düşünülüyor.''

Emel Armutçu'ya "Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülü" verilmesinin ardından "Kadına Yönelik Şiddet ve Medya" konulu panel gerçekleşti. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği'nden Avukat Ayşen Önen, gazeteci yazarlar Mehveş Evin, Emel Armutçu, Ece Temelkuran konuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü GSÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Füsun Özbilgen yaptı.

''KADINA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ KONUSUNDA HERKESE İŞ DÜŞÜYOR''

Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Ayşen Önen, "Kadına Yönelik Şiddet ve Medya" konusunun hukuki boyutunu değerlendirdi. Önen: ''Medya, şiddeti yansıtarak toplumda bir farkındalık yaratıyor. Şiddet medya sayesinde görünür bir hale geliyor ve gündemde kalıyor. Kadına şiddetin önlenmesi konusunda herkese iş düşüyor. Örneğim özel sektörler, kadına şiddetin önü geçilebilmesi için devlet ile iş birliği içinde olmalıdır. Özellikle şunu belirtmek isterim ki; kadınlar hukukla barışık olmalıdır. Hakkını arayabilmeli, kendini savunabilmeli ve en önemlisi mevzuattan haberdar olmalıdır. '' diye konuştu.

"MEDYANIN GENEL YAPISI ERKEK"

Türkiye'de kadın genel yayın yönetmeni olmadığını belirten Milliyet gazetesi yazarı Mehveş Evin ise, ''Gazetecilikte iş, moda, sağlık ve diyet olduğunda kadınların önü çok açık ama kadınlar siyasetle, gündemle ilgili fikir söylemeye başlayınca tepkiler değişiyor. Gazetelere bakıldığında sadece yüzde onyedi gibi bir oranda kadın köşe yazarı var. Bu oran çok az. Yani medyanın genel yapısı erkek... En yüksek orana baktığımızda yüzde otuz yedi; bu da 'gazete eklerinde' faaliyet gösteren kadın gazeteci oranımız. Medyanın yapısına bakıldığından kadın gazetecilerin azınlıkta olduğunu söylemek mümkün.'' diye konuştu.

"ZALİMLEŞME DALGASI GİTTİKÇE BÜYÜYOR"

Panelin konuşmacılarından Gazeteci-yazar Ece Temelkuran, ''Gazeteciler tutuklu, tutuklu olmayanlar işsiz, işi olanlarsa para alamıyor... Biz gazetecilerin aslına bakılırsa benzer sorunları da mevcut. Ben 19 yaşından beri bu mesleğin içindeyim... Şunu söyleyebilirim ki gazete ortamı zalim bir ortam. Hayatta genel olarak kadınlardan daha çok şey bekleniyor. Ve hayatta kadınlar için kontenjan az; bu gazetecilik mesleği için de aynen geçerli... Bundan ziyade benim son dönemlerle dikkatimi özellikle giderek büyüyen nefret söylemleri çekiyor. Zalimleşme dalgası gittikçe büyüyor.'' dedi.

''BU TOPLUMUN DELİRDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM''

irkaç güne kadar yeni bir kitabının çıkacağının da müjdesini veren Temelkuran, sözlerini şöyle tamamladı: ''Yeni bir şey yazmadım ama gazeteden ayrıldıktan sonra, son iki yıldır yaşanan siyasal süreci anlatmak için hazırladım. Kitabın adı "Kayda Geçsin". Nefret söylemleri, suçlamalar sebebiyle insanlar hakkında bazen tutuklamaya neden olabilecek, bazen itibarsızlaştıracak bir takım şeyler söyleniyor. Bu nedenle bizim hem kişisel kayıtlarımızı; siyasi ve ahlaki tavrımızla ilgili kayıtları, hem de etrafımızdaki insanların kayıtlarını iyi tutmamız lazım. Çünkü açıkçası ben bu toplumun delirdiğini düşünüyorum.

Toplumlar delirebilir, hastalanabilir bazen, yatağa düşebilir. Hatta hiçbir zaman ayağa da kalkamayabilir. Bir toplumun değerlerini tarumar ederseniz bir daha kendine gelemeyebilir o toplum. Bence Türkiye olarak biz bunun eşiğindeyiz. Bu dönemde yazı yazan insanlara çok önemli görevler düşüyor. Bunlardan da en önemlisi söylediğim gibi kayıtları tutmak. Çünkü ne oldu, nasıl başladı bu süreç diye anlatmak zorunda kalacağız gibi geliyor bana."

''MÜŞERREF HEKİMOĞLU ONUR ÖDÜLÜ'' ECE TEMELKURAN'A...

Paneldeki konuşmacılardan''Müşerref Hekimoğlu Basın Ödülü'' sahibi Emel Armutçu ise, Hürriyet Gazetesi'nin sosyal kampanyalarından biri olan 'Aile İçi Şiddete Son' kampanyasını hatırlatıp '' 15 Ekim 2007 tarihinde kurulan Türkiye'nin ilk ve tek 7 gün 24 saat hizmet veren Acil Yardım Hattı, 2009'da etki alanını ve arayan sayısını genişletti. Üç yılın sonunda toplam 25.000'e yakın arama kaydeden Hat'a 2010'da 5.132 çağrı geldi. '' diye konuştu.

Panelin sona ermesinin ardından, Gazeteci-yazar Ece Temelkuran'a 'Müşerref Hekimoğlu Onur Ödülü' verildi. Temelkuran'a ödülünü veren İLAD Başkanı Hıfzı Topuz Ece Temelkuran'a bu ödülü vererek basın üzerindeki kısıtlamalara ve kıyımlara uğrayan medya mensuplarına manevi destek olmayı sürdüreceklerini belirtti.(emekdunyasi.net)