
1 Şubat 1979 tarihinde Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, evinin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. İpekçi ölümünün 39. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mezarı başında anıldı.
T24'de yer alan habere göre; meslektaşları, arkadaşları ve Milliyet çalışanlarının katıldığı törende konuşan kızı Nükhet İpekçi İzet, 39 yılın resmi belirsizlik, örtbas etme, cezasızlıkla geçtiğini, suikasta dair bilinmezliklerin sürdüğünü söyledi.
"Demokrasi ve insanlık ayıbı"
İpekçi İzet, "Öldür diyenler yargılanmadı. Öldürenin korunma ve kaçırılma giderlerini karşılayanlar yargılanmadı. Etrafı toz duman edenler, delilleri süpürgelerle yok edenler, kayıtları silip dosyaları kaybedenler yargılanmadı. Hakikatin ortaya çıkarılması ve resmen kayda geçirilmesinden öte bir talebim yok" diye konuştu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sekreteri Sibel Güneş ise bugüne kadar Türkiye'de öldürülen gazeteci cinayetlerinin genellikle faili meçhul olarak kaldığını söyledi. Başta Abdi İpekçi olmak üzere, tüm gazeteci cinayetlerini bir demokrasi ve insanlık ayıbı olarak gördüğünü belirten Güneş, "Abdi İpekçi, evrensel gazetecilik ilkelerini büyük bir titizlikle uygulayan bir ustaydı, onu hiç unutmuyoruz" dedi.
TGS: İnadına gazetecilik!
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), aynı zamanda TGS Genel Başkanlığı da yapmış olan Abdi İpekçi'yi, "Cesaret ruhumuzda var! Genel Başkanımız #Abdiİpekçi genç meslektaşlarının gazetecilik mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. İnadına gazetecilik!" sözleri ile andı.
Basın Konseyi yaptığı açıklamada "O, Türk halkının doğru haberi alabilmesi, kamuoyunun serbestçe oluşması için bu uğurda canı pahasına mesleğini yapan bir gazeteci, bir aydındı. Abdi İpekçi'nin ilkeli duruşu ve onurlu kalemi daima genç gazetecilere örnek oldu, olmaya devam edecek" dedi.