
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, darbenin 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının ardından gerçekleştiğini hatırlatarak, bu süreçle birlikte neoliberal döneme geçişin, özelleştirmelerin ve emek haklarının gasp edilmesinin önü açıldığını ifade etti. “Sendikalar kapatıldı, yüzbinlerce insan gözaltına alındı, işkence sistematik hale getirildi, idamlar yapıldı, milyonlarca insanın yaşamı karartıldı” diyen Yener, 12 Eylül rejiminin ABD’nin “yeşil kuşak projesine” hizmet ettiğini, laikliğin tasfiyesi ve bugünkü siyasal İslamcı rejimin altyapısının o dönemde kurulduğunu vurguladı.
1982 Anayasası ile yürütme erkini güçlendiren anlayışın AKP iktidarı döneminde zirveye çıktığını belirten Yener, 2010 ve 2017 referandumlarıyla kuvvetler ayrılığının tamamen yok edildiğini söyledi. Yener, “12 Eylül faşizmi ile onun mantıksal doruğu olan siyasal İslamcı faşizm rejimi arasında tam bir özdeşlik vardır” ifadelerini kullandı.
Ana muhalefet partisine yönelik yargı ve polis baskısına, belediyelere kayyum atanmasına ve her türlü hak arama eyleminin devlet şiddetiyle bastırılmasına dikkat çeken Yener, tüm bu uygulamaların halk iradesini gasp etmeyi, çok partili düzenin temellerini yıkmayı ve sömürü-baskı rejimini uzatmayı amaçladığını söyledi.
Türkiye’de artan yoksulluk, işsizlik, kadın ve işçi cinayetleri, şiddet ve doğal afetlere karşı hazırlıksızlığın toplumda büyük tepki yarattığını dile getiren Yener, “Emek ve demokrasi güçlerinin mücadelesi dinmedi, dinmiyor” dedi.
Açıklamasında kamucu politikaların, bilimin ve emeğin öncülüğünde yeni bir Türkiye vurgusu yapan Yener, sözlerini şöyle tamamladı:
“Toplumsal ihtiyaçları temel alan, bağımsız, demokratik, laik, sanayileşmiş, kalkınmış, tam istihdamı sağlamış, barış ve kardeşlik içinde bir Türkiye’ye ancak birlikte mücadele ile ulaşabiliriz.”