Perinçek: 'Küçük Amerika' programı bizi yıkıma götürür

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "15 Temmuz'dan sonra o demokrasi nöbetlerinde büyük halk yığınları ellerinde Türk bayrağıyla Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye'nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü savunuyor, bu tarihi bir olay." dedi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursaport.com

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, partisinin Bursa İl Başkanlığınca Ender Çay Bahçesi'nde düzenlenen etkinlikte konuştu. Kendisini dinleyen coşkulu kalabalığın geçmiş bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan Perimçek, "Türkiye büyük bayramlara gidiyor, 70 yılı geçen Atlantik sisteminin zincirlerini kırıyor. Kutladığımız olay budur. Şu anda Mehmetciğimiz ,Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin işgal ettiği alanlarda harekat yapıyor. Yüreklerimiz onlarla beraber Mehmetciğimize selam yolluyor, yürekten geçmiş bayramlarını kutluyoruz" dedi.

Bunun Vatan Partisi'nin programı olduğunu aktaran Perinçek, "Biz PKK'nın ancak Türk askeri ve polisinin silahıyla temizleneceğini söylemiştik. Türkiye o yola girdi. Yani Vatan Partisi'nin öngördüğü yola girdi. Onun için kendi programımıza sahip çıkacağız. Programa başka kuvvetlerin ve hükümetlerin gelmesi bizim istediğimiz bir olaydır." diye konuştu.

"Kürt meselesi silahla çözülür"

PKK ile mücadelenin sonucunda toplumda bir şaşkınlık olduğunu dile getiren Perinçek, şunları ifade etti:

"Şimdi ilerici saflarda, Atatürkçü saflarda hatta Vatan Partisi'nin içinde bile kafa karışıklıkları var. 'Tayyip Erdoğan PKK ile savaşıyor ne yapalım?', isterseniz gidin Amerika'nın yanına geçin, buyurun. Bunu mu yapalım? Biz, 'Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye'nin vatan bütünlüğünün meclisinde duruyoruz ve herkesi oraya çekeceğiz' dedik ve oraya çekmek bir marifet. Çünkü önümüzdeki sorun terör örgütü ve arkasındaki Amerika. Öyle beyannameler dağıtarak, afiş yapıştırarak, sokaklarda yürüyerek ve meydanlarda bağırarak çözülecek bir sorun değil. Devletin silahlı gücüyle çözülecek bir sorun ve bunu birinci maddesine yazdı Vatan Partisi. 'Kürt meselesi nasıl çözülür?' diye sordukları zaman biz 'Silahla çözülür' dedik ve işte şimdi silahla çözülüyor."

Perinçek, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası halkın bir araya gelip tarihi bir olaya imza attığına da dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"En önemli olay, 15 Temmuz Amerikancı, Fethullahçı darbe girişiminden sonra, bugüne kadar Türkiye'yi yöneten o Turgut Özal'ların, Çiller'in, Tayyip Erdoğan'ların ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin tabanındaki kitle, Amerika'nın kafesini kırdı. 15 Temmuz'dan sonra o demokrasi nöbetlerinde büyük halk yığınları ellerinde Türk bayrağıyla Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye'nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü savunuyor, bu tarihi bir olay. Bu halk, Amerika'nın yanında, denetiminde, güdümünde olduğu zaman Türkiye'de bir milli hükümet kurmak şansı var mı? Yok. O halkın o kafeslerden çıkması, Amerika'nın sigortasıyken artık milyonların, 10 milyonların Amerika'yı hedef alan bir mücadele içine girmesi tarihi önemde bir olay. Orada yanınızdaki insanın kılığı, kıyafeti, eteği, başındaki örtüsü falan değil bu halk, sağcısıyla, solcusuyla o kafesi kırdı."

'Küçük Amerika olma programı ile devrimi bıraktılar'

1945 yılında ikinci Dünya Savaşı'nın bitişi ile Türkiye'nin 'Küçük Amerika' sürecinin başladığını belirten Doğu Perinçek, "ABD o dönem sözde en itibarlı ülke idi. Alman faşistleri yenilmiş, ABD demokrasi kahramanı, ABD yeni emperyalist. Dünyanın yeni belası. O koşullarda Türkiye'de Atatürk Devriminden vaz geçen bir program ortaya kondu. Küçük Amerika olma programı. 1945 yılında CHP yönetiminin genç bakanı Nihat Erim 'Türkiyeyi Küçük Amerika yapacağız' dedi. 1945'de Celal Bayar iktidarı ile 'Küçük Amerika' programına devam kararı var. Kararda Amerika var, Türkiye yok. 20 Yüzyılda koskoca devrim yapmış, Asya devrimlerinin öncülerinden olmuş Türkiye de, Atatürk'ün Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik ilkelerini bırakıp 'Küçük Amerika olacağız' dediler. Bağımsız, halkçı devrimci o programı bıraktılar" diye konuştu.

'Küçük Amerika' programının sonunda gelinen noktasının vatanın bölünmesi ekonominin borca batması olduğunu kaydeden Doğu Perinçek, "Türkiye 'Küçük Amerika' yolunda ilerledi ilerledi. 1980'lerde Özal'ın dünya ekonomisi ile bütünleşiyoruz programı çerçevesinde Türkiye borca battı. Samanı, eti, pamuğu dışarıdan alan bir ülke olduk" dedi.

VP lideri Doğu Perinçek, Ender Çay Bahçesi'nde partililerle buluştu

Perimçek, konuşmasına daha sonra şöyle devam etti:

"Küçük ve orta sanayimiz vardı. Gördük ki o küçük ve orta ölçekli sanayi de dünya tekellerinin ayakları altına serildi. Orada da büyük bir yıkım yaşandı. Uygulanan tarım politikaları ile köylü üretemez hale geldi, dışarıdan alınan mallarla Türkiye borca battı. 2014 yılında bu süreç Silivri Duvarlarının yıkılması ile birlikte bitti. Türkiye yeniden Atatürk Devrimi rotasına girmenin sancılarını yaşıyor. 2014'e kadar o Silivri Duvarlarını kim örmüştü. ABD, FETÖ, Tayyip Erdoğanlar, Abdullah Güller, Fethullah hocalar.

Türkiye'yi duvarların içine attılar. Türkiye yi bölmek için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanlarını, Vatan Partisi yöneticilerini, Türkiye'nin birliğini bütünlüğünü savunanların siyasi merkezini hapsetmişlerdi. Plan neydi? 'Küçük Amerika'nın sonunda küçücük parçalara bölünen, beylikler, prenslikler yaratmak. Öyle bir Türkiye yok artık. O tablodan Türkiye zincirlerini kırarak çıkmaya başladı. Silivri Duvarları yıkıldı. Fethullah Terör Örgütünün üzerine yürünüyor. Bizim kaldığımız Silivri zindanlarında şimdi Fethullah Terör Örgütünün liderleri, bizi tutuklayan hakimler, savcılar, Fethullah'ın polisleri yatıyor. Onların Türk Ordusu içinde kurdukları, gladyo yatıyor.

Oradan Atatürk Devrim ve ilkelerini savunanlar çıktı. Şimdi ise oraya Atatürk Devrimini yıkmaya teşebbüs edenler girmeye başladı. Biz on yıllarca arkadaşlarımızla, 'ABD'nin gizli örgütü, gladyo, kontrgerilla, NATO'nun yer altı örgütüdür' dedik. ABD bu örgütünü TSK içine Türk Polisi içine yerleştirdi, korudu, büyüttü ve sonunda darbe yapacak noktaya getirdi. 12 Mart, 12 Eylül darbelerini yaptı. Türkiye bu darbelerden neler çekti. Şimdi onun tersi olan Amerikancı darbelerin bastırıldığı bir sürece girdik.

Kim bastırdı, Amerika'nın ortadan kaldırmaya çalıştığı Atatürkçü Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk polisi ,Vatan Partisi, Türkiye'nin devletine milletine bağlı diri mücadeleci güçleri.

'FETÖ devlete sızmadı yerleştirildi'

Şimdi içine girdiğimiz süreçte uygulanan program kırk yıldır Vatan Partisi'nin savunduğu anlattığı program. Fethullah Terör Örgütünün üzerine yürünecek, Tayyip Erdoğanlar, Fethullah terör örgütünü bu devletin içine yerleştirmişlerdi. 'At izi, it izine karıştı' deniyor.  'At izi, it izi' öyle bir şey yok. Her şey ortada belli. Turgut Özal 'ikinci bir ordu kuracağım' dedi, TSK karşısında. Bugün FETÖ'nün yeleştirilmesi, oralardan geliyor. Arkasından Tansu Çiller, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül yönetimleri. O Fethullah Terör Örgütü devletin içine sızmadı, yerleştirildi. Amerikancı iktidarlar tarafından yerleştirildi. Amerikancı sistemin bir sigortası olarak, silahlı güvencesi olarak o sistemin içine yerleştirildi. Şimdi buradan çıkıyor Türkiye.

Fethullah Terör Örgütünün devlet içinden temizlenmesi Vatan Partisi'nin programı. Siz o Silivri Duvarlarının önüne dayanmadınız mı? Orada 'Fetullahçı gladyo temizlenecek' diye, Türk milletinin Türkiye'nin vatansever güçlerinin iradesini kararını ortaya koymadınız mı? Şimdi bu oluyor. Buna sevinmeyecek miyiz? Bir kafa karışıklığı var. Tayyip Erdoğan döneminde oluyor diye sevinmeyecek miyiz? Bu bizim programımız. Bu Atatürk tarafından ortaya konan 'Türkiye şeyhler dervişler, müritler, çelebiler cemaat mensupları ,tarikat mensupları ülkesi olmayacak' dediği program. Bu bizim programımız. Biz kendi programımıza sahip çıkacağız. Türkiye'nin önüne bu programı biz getirdik. En kararlı biz uygulamaya koyacağız.

İkincisi; açılım yapıldığı zaman o çözüm sürecinde AKP iktidarı, Abdullah Öcalanlar'la, Kandil'le kafa kafaya verip Türkiye'ye anayasalar hazırladılar, kefen biçtiler. PKK'yı yasallaştırmak, Meclis'e sokmak, hatta PKK ile hükümet yapmak istediler. Eğer 15 Temmuz darbesi başarılsaydı, HDP'yi siz hükümette görecektiniz. Abdullah Güller'in, Davutoğulları'nın, Kılıçdaroğulları'nın, Fethullah Gülenler'in yanında PKK'yı, HDP'yi darbeden sonra hükümette görecektiniz. Ne diyordu Vatan Partisi 'PKK ile açılım olmaz.' Barışçı bir çözüm şansı yok. Elinde silah olan bir terör örgütü var. Kendisi silah bırakmak istese de, arkasında Amerika ve İsrail bırakamazsın diyor. Bakın şimdi o silahlı güçle, Amerika'nın kara güçleri ile, Türk Ordusu onları önce Türkiye'de hendeklere gömdü. Şimdi de sınırın ötesinde, komşuları ile işbirliği yaparak Rusya ile Suriye ile temizlemeye uğraşıyor."