
Erdoğan, Türkiye'nin saygınlığına, itibarına halel getirecek hiçbir girişimi karşılıksız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını ifade etti.
Erdoğan, ''Türkiye, son olayda nasıl gereken tepkisini kararlılıkla ortaya koymaktan çekinmediyse, Esad yönetiminin kendi halkına yönelik katliamlarına karşı da siyasi ve diplomatik tepkisini ortaya koymaktan çekinmiyor'' diye konuştu.
Suriye devlet terörü estiriyorErdoğan, kendi halkına, kendi şehirlerine, kendi kültürel mirasına değer vermeyen, kendi yerleşim yerlerini bombalayan bir anlayışın tek bir tanımı olabiliceğini, bunun da devlet terörü olduğunu vurgulayarak, "Şu anda Suriye'de devlet terörü estirilmektedir'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, böyle zalim ve insafsız bir yönetimin çoktan meşruiyetini yitirdiğini ve artık ayakta kalma şansını tamamen tükettiğini belirtti.
Başbakan, bu yönetime farklı gerekçelerle destek verenlerin her geçen gün tarihi bir yanılgı içinde olduklarını daha iyi anladıklarını ve daha zor, sıkıntılı bir konuma düştüklerini kaydetti.
Muhalefete Akçakale eleştirisiBaşbakan Erdoğan, Esed rejiminin Akçakale'ye gerçekleştirdiği saldırı sonrasında ortaya konan tavırların Türkiye'nin ana muhalefet sorununu bir kez daha açıkça koyduğunu söyleyerek, şunları belirtti:
"Bir ana muhalefet partisi düşünün ki, kendi ülkesiyle bir başka ülke, üstelik de diğer taraftan gelen bir saldırı sebebiyle karşı karşıya geliyor ve bu parti adeta diğer ülkenin sözcüsü, temsilcisi gibi davranıyor. Dün Meclis'te olan budur. Ama bu milli mesele konusundaki CHP'nin duruşu, tam anlamıyla bir siyasi garabet örneğidir. Bunlar sadece siyasi duruş itibarıyla şaşkınlık, pişkinlik içinde değiller. Bunlar aynı zamanda hukuktan, kanundan, usulden de bihaberler. Tezkere metninde geçen ve aynen Anayasa'nın ilgili hükmündeki ifadeyi yansıtan 'yabancı ülke' kavramını böylesine dallandırıp budaklandırmak, siyaset yapmak değil, cehaletini ortaya sermektir. Yok eğer bu tavır cehalet ürünü değil, bilinçli bir tercihse, o zaman yaptıkları 'Şecaat arz ederken sirkatin söylemek'tir.''