
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Burdur'da partisinin mitinginde konuştu. Türkiye gündemine damga vuran, kendisi ve oğlu arasında geçtiği öne sürülen ses kaydına ilişkin, "O gün merhum Menderes ve arkadaşlarına hangi iftiralar atılıyorsa, bugün de montaj ses kayıtlarıyla aynısı atılıyor. O gün gençler sokaklara nasıl döküldüyse, Vandallık nasıl körüklendiyse, bugün de aynısı yapılıyor" dedi.
İsim vermeden Fethulah Gülen'e göndermede bulunan Erdoğan, "Bu senaryoda hocası Kemal Kılıçdaroğlu'na bu görevi verdi. Sen belge sallayacaksın dedi. Biz buradan montaj yapacağız, sen gideceksin grup toplantılarında bizim montajlarımızı anlatacaksın" diye konuştu. Erdoğan Fethullah Gülen'e seslenerek, "Ey Hoca, ey Hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma, senin vatanın Türkiye'yse buyur Türkiye'ye gel" çağrısında bulundu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye'nin dış borcu neydi biliyor musunuz? Biz geldiğimizde 100 liranın 73 lirası dış borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Nereden nereye? Kardeşlerim, adalet denilen bir şey yoktu. Yeni Türkiye adaletin tecelli ettiği bir Türkiye olacak. İlerleme olacak, kalkınma olacak.
Dünyadaki ekonomik krizlere rağmen, OECD raporlarına göre Türkiye ilk 5 içerisinde. Yeni Türkiye birlik demek. İşte buyurun. Beraberlik demek. Kardeşlik demek, işte bizim bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kıskananlar var. Bizi bölmek, parçalamak isteyenler var. İşte bu adı paralel yapı olan virüs, bizim birliğimizi bölmek için ortaya çıktı. Ama başaramayacaklar. Sizin bu birliğiniz, bu beraberliğiniz, sizin bu kardeşliğiniz, sizin yeniden büyük Türkiye anlayışınız buna fırsat vermeyecek. Yeni Türkiye 2023 hedeflerine, dünyada itibarı olan, gücü olan, sözü olan Türkiye demek.
İşte, 30 Mart'ta, çok net bir biçimde bir tercihte bulunacağız. Gençler, hanım kardeşlerim, beyefendiler. Ne diyeceğiz 30 Mart, ya eski Türkiye diyeceğiz ya da yeni Türkiye diyeceğiz. Onun için durmak yok, durmak yok, durmak yok, yola devam.
Durmaksızın, biz yaptıklarımızı anlatacağız. Onlar iftira... Onlar dedikodu üretecekler. Onlar montajcı, montajcı... Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış, ama bunlarınki yatsıya kadar sürmedi. Geldi bir sabah rüzgarı, bunu aldı götürdü. Söndü. Söndü. Sevgili kardeşlerim, eski Türkiye'nin aktörlerini görüyorsunuz değil mi... Bugünlerde yeniden işbaşındalar. Yeni tahriklerin, provokasyonların, darbe girişimlerinin mücadelesi içindeler. Eski Türkiye'de işleri tıkır tıkır yürüyenler, milleti düşünmeyenler, milletin alın terine , emeğine, ekmeğine musallat olanlar Türkiye'yi bir kez daha paçasından aşağı çekmeye, geçmişe götürmeye çalışıyorlar.
Tarihi bir belge göstereceğim. Bu belge çok çok önemli. Bu belge CHP'nin genel müdürünün o sahte montaj belgelerine benzemez.
CHP'nin bu genel müdürünün geçmişi de böyleydi ve zaten onların yayın organlarında bunlar özellikle yayımlanmıştı. Eskişehir Ürfi İdare Kumandanlığı'nın 27 Mayıs'ın hemen sonrasında halka dağıtılıyor.
Diyor ki, 'Ankara'daki bütün hükümet erkanı ve DP başkanları yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. Beraberlerinde,12 uçak dolusu altın mücevherat ve altınla kaçmakta iken yakalandılar.' Düşünebiliyor musunuz? 'Sabık başbakan Adnan Menderes ve sabık cumhurbaşkanı Celal Bayar , askeri kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir. Eskişehir'de matbaası olan herkes bu havadisi basıp yayımlamalıdır.'
Bitmedi, 'DP il, ilçe ve bucak başkanlarının kaçmalarına izin verilmeden tevkif edilmelerini ve askeri yetkililer gelmeden salınmamalarını rica ederiz.'
Ah sevgili kardeşlerim ah.
Bu ülke hangi badirelerden geçti, bu CHP bu ülkede ne menem işler çevirdi. Hep bunların arkasından, hep bunlardan istifade ederek iktidar olmaya çalıştı. Bu millet hiçbir zaman CHP'yi iktidar yapmadı. 1950'ye kadar tek partili, dayatmacı iktidar oldular. Gelip de şu güzel Burdur'umuzun yerel yönetimini bunlara teslim edecek misiniz?
Gümbür gümbür burayı yöneten ... kardeşim bizlerle gayet düzenli bir şekilde Burdur'umuza en güzel hizmetleri verdi, inşallah bundan sonra da vermeye devam edecek.
Son günlerde televizyonlarda, bazı yaptıklarımıza yönelik ilanları izliyorsunuz değil mi? 81 vilayette neler yaptık, bunları izliyorsunuz.
54 yıl öncesinde 27 Mayıs'ın öncesinde ve sonrasında ne yapıldıysa aynı senaryo, aynı tuzak kurulmaya çalışılıyor. Aynı manşetler atılıyor. Hiç fark yok, değişen bir şey yok. O gün merhum Menderes ve arkadaşlarına hangi iftiralar atılıyorsa, bugün de montaj ses kayıtlarıyla aynısı atılıyor. O gün gençler sokaklara nasıl döküldüyse, Vandallık nasıl körüklendiyse, bugün de aynısı yapılıyor.
CHP nasıl darbeye zemin hazırladıysa, aynı CHP bugün de tıpatıp aynı rolü oynuyor. Türkiye'ye bir kez daha ağır bir bedel ödetmek istiyorlar. Türkiye ekonomisini bir kez daha uçuruma sürüklemek, yoksullaştırmak istiyorlar. Biz bunlara rağmen 230 milyon dolardan 830 milyon dolara çıkardık. Yatırımlarımız durdu mu? Hamdolsun durmadı. Ah benim kardeşlerim. Cumhuriyet tarihinde yeni dönem de dâhil, bu ülkede 6 bin 100 km bölünmüş yol yapıldı. Biz 11 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bu yolları sizler kullanıyorsunuz.
Bunlar hep karşı çıkarlar. Bu CHP, İstanbul 1. Köprüye karşı çıkmıştı, 2. Köprüye karşı çıkmıştı şimdi Yavuz Sultan Selim köprüsüne de karşı çıkıyor. Fakat isteseler de istemeseler de Yavuz Sultan Selim köprüsünün 250 metrelik kuleler hamdolsun bitmek üzere. Şimdi asma bölümü geliyor. Bu köprüde 4 gidiş 4 geliş var. Ortasından da tren...
Yine bitmedi, bakınız biliyorsunuz bir Marmaray'ımız var. 153 yıllık hayaldi. Sultan Abdülmecit'in hayali. Çizmiş. Ecdadımızın bu hayalini biz gerçekleştireceğiz dedik. Boğaz'ın 62 metre derinliğinde biz Marmaray'ı yaptık. Geçenlerde İstanbul'da 2 gün sis vardı. Marmaray öyle bir iş gördü ki, günde 300 bin kişi kullandı. Ya biz buyuz be. Biz buyuz. Japonya'ya gidiyorum ki başbakanı Marmaray'a geldi açılışı yaptık. Singapur'da, Malezya'da Marmaray'ı anlatıyorlar. Büyük ülke olmak, büyük kent olmak budur ya. Şimdi CHP'ye soruyorum, 1. köprünüz, 2. köprünüz, Yavuz Sultan Selim köprünüz var mı, Marmaray'ınız var mı?
Bu senaryoda hocası ona bu görevi verdi. Sen belge sallayacaksın dedi. Biz buradan montaj yapacağız, sen gideceksin grup toplantılarında bizim montajlarımızı anlatacaksın dedi. Ey Hoca, ey Hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma, senin vatanın Türkiye'yse buyur Türkiye'ye gel. Siyaset de yapacaksan, çık meydanlarda siyaset yap. Bu ülkeyi karıştırma, bu ülkenin huzurunu bozma. Ulusal güvenliğimizi tehdit edecek provokatif eylemlerde bulunma. CHP'nin genel müdürü Hoca ile el ele ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışıyorlar."