
Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Şubesi, ekonomik kriz ve siyasal gelişmelerin emekliler üzerindeki etkilerini protesto etmek amacıyla Fomara (Şehreküstü) Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Bursa Şube Başkanı Gülçin Ayyılmaz okudu.
Emeklilerin insan onuruna yakışır koşullarda yaşamasının en temel hakları olduğunu vurgulayan Ayyılmaz, iktidarın yıllardır uyguladığı politikalarla toplumun geniş kesimlerini yoksulluğa mahkûm ettiğini söyledi. Türkiye’de emeklilerin de içinde bulunduğu nüfusun yaklaşık yüzde 70’inin açlık sınırının altında yaşadığını belirten Ayyılmaz, bu durumun demokratik işleyişten bağımsız düşünülemeyeceğini kaydetti.
“Zam, zulüm, yoksulluk; işte AKP” sözleriyle iktidarı eleştiren Ayyılmaz, Cumhuriyet dönemi boyunca biriken kamusal tasarrufların ve doğal kaynakların yerli-yabancı sermaye gruplarına peşkeş çekildiğini dile getirdi. Tarımsal üretimin düştüğünü, meraların köylülerin elinden alındığını, ormanların ve akarsuların maden şirketleri tarafından yağmalandığını ifade etti.
Maden kazaları ve iş cinayetlerinin “kader” olmadığını vurgulayan Ayyılmaz, “Önlem almayan işverenler göstermelik cezalar alırken, emeği ve doğayı savunanlar yıllardır zindanlarda tutulmaktadır. Bu durumu hukukla ve demokrasiyle izah etmek mümkün değildir, şiddetle kınıyoruz” dedi.
“Baskılar Bizi Yıldıramaz”
Orman yangınlarının da gerekli önlemler alınmadığı için felakete dönüştüğünü belirten Ayyılmaz, kamu emekçilerinin toplu sözleşme taleplerinin iktidar tarafından yok sayıldığını söyledi. “Tiyatro değil, toplu sözleşme istiyoruz” ifadeleriyle sürece tepki gösteren Ayyılmaz, iktidarın emekçileri, emeklileri ve dar gelirli kesimleri sürekli baskı altında tuttuğunu dile getirdi.
Emeklilerin Talepleri
Ayyılmaz, açıklamanın sonunda emeklilerin taleplerini şöyle sıraladı:
-Tüm emeklilere insan onuruna yaraşır düzeyde maaş bağlanması, en düşük emekli maaşının göreve yeni başlayan memur maaşıyla eşitlenmesi,
-Sağlık hizmetlerine kolay ve ücretsiz erişim, ilaç katkı paylarının kaldırılması,
-Gelir adaletinin sağlanması ve milli gelirdeki artıştan emeklilere de pay verilmesi,
-Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması,
-Laik ve bilimsel eğitim sistemine geri dönülmesi, eğitimin parasız olması,
-Ülke kaynaklarının verimli ve sürdürülebilir yöntemlerle toplum yararına kullanılması.
“Eğitimde, sağlıkta sömürüye son! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganıyla açıklamasını sonlandıran Ayyılmaz, tüm emeklilerin demokratik bir Türkiye mücadelesinde birleşmeye çağrıda bulundu.