Doğanbey'de fazla katlar traşlanabilir mi?

İlk planda öngörülenden 12 kat fazla çıkılan Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi'ndeki binaların fazla katlarının yıkılması yüksek sesle tartışılıyor.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursaport.com

Yayın hayatına başladığı Ocak ayından bu yana sektörde ilgi odağı olan Konut ve Yapı Gazetesi Bursa'daki kentsel dönüşümü gündeme taşıdığı sayfalarında TOKİ Doğanbey Projesi'ne ilişkin tartışmalara yer verdi.

Uludağ Ünivesitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, gazetedeki köşesinde 22 kata ulaşan TOKİ Doğanbey konutlarının fazla katlarının yıkılıp yıkılamayacağını ele aldı.

"Zararın neresinden dönülürse kârdır" atasözünü anımsatan Prof. Doğangün, "Doğanbey'deki yanlıştan dönülemez mi?" diye sorduğu yazısında, "Artık son viraja da girilmek üzeredir. İnsanlar dairelerine yerleştikten sonra, artık dönüş çok daha zor olacaktır. Bu bakımdan insanlar içine yerleşmeden yüksek katlı olanların belirli katlarını yıkmak Bursa için uygun bir çözüm gibi gelmektedir" dedi.

İşte Prof. Dr. Adem Doğangün'ün yazısı:

Doğanbey'de geri dönebilir miyiz ?

Ülkemizde kentsel dönüşümün bu kadar gündemde olduğu bir dönem herhalde olmamıştır. Bu kadar gündemde olmasına Van depremi yol açmıştır.

Yıllardır deprem bölgelerinde incelemelerde bulunan ve bu konularda çalışmalar yapan biri olarak yapılar üzerine bu kadar gidildiğine şahit olmadık. Bu durumu Bursa için değerlendirmek ve fırsata dönüştürmek bizler için bir görevdir. Eğer bu konuda karar verme konumunda olan yetkililerimiz, onları bilgilendirme ve uyarma noktasında olan meslek odalarımız ve üniversitelerimiz görevlerini yerine getirmezlerse, sağlıksız yapılardan kurtulmak için tarihi fırsat kaçmış olacaktır.

Bursa'da yaşayan ve bu konuda duyarlı olan insanların hemen hemen hepsi Doğanbey'deki kentsel dönüşümden rahatsız olmaktadır. Bu rahatsızlık tamamen çok yüksek olarak inşa edilen binalar nedeniyledir. Çok yüksek bir bina insanı bu kadar rahatsız etmeyebilir. Çünkü sağından ve solundan yine karşıyı görme imkanı bulunmaktadır. Ancak Doğanbey'deki durum farklıdır. Bu yüksek katlı binalar birbirine çok yakındır ve adeta bir istinat duvarı gibi insanın karşıyı görmesine imkan tanımamaktadır. Bu durum da doğal olarak insanımızı rahatsız etmektedir. Doğanbey'deki yüksek binalar şehrimizin uzak noktalarında tarihi alandan uzak olarak yapılmış olsaydı, kimsenin itirazı olmazdı. Eğer şehir olarak kalabalık bir nüfusunuz varsa ve yerleşim yerleriniz de sınırlı ise, daha fazla yeşil alan bırakmak için yüksek katlı binalar yapmak zorundasınız. Bina yapım teknolojileri de geliştiğinden bu tür binaların artık kolaylıkla yapılmasına imkan tanımaktadır. Bu bağlamda Bursa'da uygulanacak olan kentsel dönüşüm projelerinde yüksek katlı yapılar kaçınılmaz olarak aramıza girecektir. Ancak bunları tarihi mekanlarımızdan uzak bölgelerde yapmak, atalarımızın bizlere bıraktığı emanetlere karşı da sorumluluğumuzdur. "Zararın Neresinden Dönersen Kârdır" atasözünden hareketle insanın aklına acaba Doğanbey'deki yanlıştan dönülemez mi? diye bir soru gelmektedir. Artık son viraja da girilmek üzeredir. İnsanlar dairelerine yerleştikten sonra, artık dönüş çok daha zor olacaktır. Bu bakımdan insanlar içine yerleşmeden yüksek katlı olanların belirli katlarını yıkmak Bursa için uygun bir çözüm gibi gelmektedir. Gerçi bu binalar tünel kalıp sistemi ile inşa edilmişlerdir, yıkımları biraz daha zordur. Ancak yine de inşaat teknolojileri bu yıkımı gerçekleştirebilecek seviyededir. Doğanbey için bütün dikkatimizi ve gayretimizi suçlu aramaya verirsek, bunu başarmamız neredeyse imkansızdır. Birçok kişinin ve yönetimin bilerek ya da bilmeyerek bu durumun ortaya çıkmasında katkıları bulunmuş olabilir. Yanlışlığın başlangıcı eskilere de gidebilir. Her ne ise bir şekilde bu yanlış yapılmış ve bundan biran önce dönmemiz gerekmektedir ve son viraja da girmek üzereyiz. Bu virajdan sonra artık normal yollardan dönüş zor olacaktır. Bu çözümde ilave maddi kaynaklara ihtiyaç duyulacağı kesindir. Ancak kaç daire ise bu dairelerin bedelleri hak sahiplerine ödenmesi durumda, mal sahipleri de bu dev ve neredeyse birbirine bitişik binalarda yaşamak istemeyeceklerdir. Maddi külfet çıksa da eğer Doğanbey'in bu görüntüsünden kurtulabilirsek, hem insanımız yanından geçerken üzülmeyecek hem de Bursa'nın geleceğine önemli bir katkıda bulunmuş oluruz.