'Bu bütçe, emekçiden yana bir bütçe değildir'

Birleşik Kamu-İş Bursa İl Başkanlığı'ndan bu hafta Meclis'teki bütçe görüşmelerine ilişkin yapılan açıklamada, "Toplumun çıkarlarını değil seçim yatırımlarını ve sermaye sınıfının çıkarlarını gözeten bu bütçe, emekçiden yana bir bütçe değildir" denildi.

Haber Giriş Tarihi: 05.12.2022 16:35
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2022 16:35
https://www.bursaport.com

TBMM Genel Kurulunda bugün 12 gün sürecek 2023 yılı Meclis ve 15 bakanlığın bütçe görüşmeleri başladı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanlığı, bütçe görüşmelerine ilişkin saat 13.00'da Fomara Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Basın açıklamasını Birleşik Kamu-İş Bursa İl Başkanı Özkan Rona okudu. "Meclis gündemine gelen 2023 bütçesi emekçiyi, emekliyi, işsizi ve yoksulu görmezden gelen, tamamen sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir bütçedir" denilen açıklamada, vatandaşların ağır vergi yükü altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne yoksullaştığı belirtildi. Vergilerin yüzde 64’ünün doğrudan kesinti ile gelirlerden karşılanırken, yüzde 36’sının ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketim vergilerinden karşılandığı aktarıldı. 

Yanlış politikaların bedelini vatandaşın ödediğini söyleyen Rona, "2023 bütçesinde bakanlıkların lüks harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan payı Saray’a verilmektedir. 2023 bütçesinde emekliler, işçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları bulunmamaktadır. AKP 2023 seçimlerinde devlet hazinesini kullanarak seçim harcamalarını olağanüstü yükseltecektir. Seçim harcamalarının yükünü emekçilerden kesmeye çalışmasını görmezden gelmiyoruz. Bütçe açıklarını kamunun üzerine tasarruf, yurttaşların sırtına vergi olarak yüklemesini de kabul etmiyoruz" diye konuştu. 

"Toplumun çıkarlarını değil seçim yatırımlarını ve sermaye sınıfının çıkarlarını gözeten bu bütçe, emekçiden yana bir bütçe değildir. AKP’nin 2023 bütçesi emekçiler için açlık ve yoksulluk demektir." diyen Rona, taleplerini şöyle sıraladı:

"Toplumun tüm kesimlerini oluşturan işçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin ortak talebi; 2023 bütçesinden yeterli payı almak, tüm zamların geri çekilmesi ve maaşların insanca hayat yaşayabilecek bir seviyesine getirilmesidir. 2023 bütçesi yüksek enflasyon oranlarına çare olacak şekilde düzenlenmeli, toplumun tüm kesimlerinden STK’larla ortak hareket edilerek yurttaşların sorunlarına yönelik hazırlanmalıdır."

Türkiye’de kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının yarısı kadar bile ücret alamadığını söyleyen Rona, taleplerini sıralamaya şöyle devam etti:

"-Emekçilerin açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildiği yetmezmiş gibi, bir de ağır vergi yükü altında ezilmektedirler. Bütçe gelirleri hesaplanırken ücretlilerin gelir vergisi yüzde 15’e sabitlenmeli, yoksulluk sınırının üzerinde insan onuruna yaraşır bir ücrete ulaşmadan vergi oranları arttırılmamalıdır.

-Kamu emekçileri 6 aylık artış oranları ve enflasyon farkı içeren sahte toplu sözleşmelerle daha fazla yoksullaştırılmamalı, enflasyon farkları aylık olarak ödenmelidir.

-Kamu emekçilerinin emeklilik tazminatlarında küçük bir miktar da olsa artışa neden olan 3600 ek gösterge ayrım yapılmaksızın tüm kamu emekçilerine verilmelidir.

-En temel insan hakkı olan eğitim hakkının tüm yurttaşlarca ayrımsız kullanılabilmesi ve nitelikli eğitim ortamına ulaşmaları için yeterli bir eğitim bütçesi ayrılmalıdır. Eğitime ayrılan bütçe eğitim için kullanılmalı, vakıf görünümündeki tarikat ve cemaatlere peşkeş çekilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.

-Çocuklarımızın sağlıklı beslenme hakları korunmalı, öğrencilere bir öğün yemek hakkı verilmeli, okul sütü uygulaması derhal geri getirilmelidir. 

-Şehir Hastaneleri üzerinden yandaş sermayeye aktarılan bütçe kamusal sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için harcanmalı, halkın sırtında büyük bir yük olan Şehir Hastaneleri acilen kamulaştırılmalıdır. Sağlık hakkı temel bir insan hakkı olarak görülmeli, tüm yurttaşlar için kesintisiz ve nitelikli bir sağlık hizmeti hakkı için bütçeden gerekli pay ayrılmalıdır."