Bekir Ağırdır: Kılıçdaroğlu da fark atabilir Erdoğan da

Araştırmacı Bekir Ağırdır ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimi için, “Seçimin bitmediğini düşünüyorum. Hâlâ her şey mümkündür. Erdoğan’ın fark atması da Kemal Bey’in fark atması da mümkün" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 21.05.2023 16:00
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2023 16:00
https://www.bursaport.com

Konda Araştırma Şirketi yöneticisi Bekir Ağırdır ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. Ağırdır, "CHP’nin oyunun yüzde 25’te kaldığını dikkate alırsak, yüzde 45’lik birlikteliği sağlamak bile Kemal Bey’in hanesine yazılabilecek bir başarı" ifadelerini kullandı.

Gazete Oksijen’den İlke Gürsoy’a konuşan Ağırdır'ın değerlendirmelerinden öne çıkanlar şöyle:

“Sayılara baktığımızda AK Parti gerilemiş, 2002 noktasına geri dönmüş. Ama kopan seçmen muhalefete gelememiş” diyen Ağırdır, “Bunca yorgun bir iktidar, açık ekonomik kriz, partizanlığın çoğalması…"

'DEVA'DA SIÇRAMA YOKSA YENİDEN REFAH'TA VARSA...'

"Bu tabloya rağmen 2018 seçimlerinden bu tarafa İYİ Parti’nin, CHP’nin, Deva’nın, Gelecek’in oylarında sıçrama yoksa ama Yeniden Refah Partisi’nde varsa herkesin düşünmesi lazım. Bunu düşünürken de hıza ihtiyaç var, ikinci tur geliyor. Ama herkes önce soğukkanlı şekilde hatırlamalı: Seçim bitmedi, sürüyor. Kimse bunun farkında değil gibi. Yani bilmiyorum kimse farkında mı ama… Hâlâ her şey mümkündür. Erdoğan’ın fark atması da Kemal Bey’in fark atması da mümkün.”

'KEMAL BEY'İN KİŞİSEL BAŞARISI'

"4-5 puan fark deniyor ama sonuç olarak konuştuğumuz oy üç milyon. Bir yandan, yüzde 45’le Ecevit ve İnönü dahil CHP tarihinin en yüksek genel başkanlık oyuna ulaşılmış. Bu aslında Kemal Bey’in kişisel başarısı."

Ağırdır, seçim sürecinde Millet İttifakı'nda gördüğü eksikleri şöyle sıraladı:

“Birincisi, CHP ve Millet İttifakı ortaklarının örgütsel enerjilerinin sahada sinerji ve heyecan üretmemiş olmaları. Bunun da birinci derece sorumlu aktörü CHP örgütü. Dolayısıyla örgütün kalan günlerde müthiş bir enerjiyle, umutla, inançla uğraşması ve bunu seçmene göstermesi gerek. İkinci temel eksik de Millet İttifakı aktörlerinin o büyük heyecanı üretememesiydi. Kendi örgütünü motive ederken diğer beş lideri de büyük heyecana ortak etmesi gerekiyor.

"Güveni oluşmamış insanların kaygısını anlamak gerek. Muhalefet kaos ve karmaşa olmadan bir değişimin mümkün olduğuna dair güveni inşa etmeliydi. Bu sağlanamamış ama mesafe alınmış."

Ağırdır, Sinan Oğan'ın destek ihtimalini de şöyle değerlendirdi:

"Kemal Bey’e destek vermesi muhalif seçmende duygu tetikleyici unsurlardan biri olur, umudu diriltir. Vermezse moral bozukluğu sürer. Oy bakımından ise Sinan Oğan’a oy veren 2 milyon 800 bin oyun tümü Kemal Bey’e ya da Tayyip Erdoğan’a gitmez çünkü o oylar tek başına milliyetçilik üzerinden açıklanamaz.

O bir kızgınlık, iki tarafa da yönelik. Bu insanların bir kısmı Erdoğan’a, bir kısmı muhalefete geçecektir. Sinan Bey’in “Ben şurayı desteklerim” demesinden ibaret değildir hikâye.”