
MİT'in, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderdiği rapordan, Özel Kuvvetler Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'na ait, AK Parti hükümetini devirmek için yapılacak harekât planı çıktı.
Plana göre, 2007 yılında AK Parti'ye karşı kapatma davası açılması sağlanacak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kapatma davasının açılmasından sonra ev ve iş yerine yerleştirilecek dinleme cihazıyla Yargıtay savcısı hakkında konuşmaları ya da kapatma davasına ilişkin yorumları kaydedilecek, kaydedilen bu bilgiler internet ortamında paylaşılacak, paylaşıldıktan kısa süre sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı öldürülecekti. Raporda, ülkede kaos ortamının yaratılması için Atatürkçü kimliği ile ön plana çıkan Türkan Saylan, Tuncay Özkan gibi isimlere yönelik suikast planları da yer alıyor. "Bir sağdan bir soldan" anlayışıyla hazırlanan harekât planında Bülent Arınç'ın ve ismi tutanağa geçmeyen CHP'li bir vekilin öldürülmesi hedefleniyor. Bunların yanı sıra, Şırnak Güçlükonak'ta 11 köylünün öldürülmesi olayının Özel Harp tarafından yapıldığı, Hrant Dink cinayeti, Malatya'da Zirve Yayınevi baskını ve Trabzon'da Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santaro'nun öldürülmesinin de harekât planı çerçevesinde yapıldığı bilgileri belirtildi. MİT'in, Özel Harp raporunda, 2007 yılı öncesinde, Özel Harp Dairesi Muhabere Arama Kurtarma (MAK) yapılanması ve bu kapsamda yapılan planlar anlatıldı. Bu planlar arasındaki AK Parti hükümetini devirmek ve darbeye zemin hazırlamak için hazırlanan harekât planında şunlar yer alıyor: 2007 yılında AK Parti'ye yönelik kapatma davasının Özel Harp bünyesinde öncesinden planlandığı belirtilen raporda, davanın açılmasının akabinde, görevlendirilecek kişiler tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dinlenmesi çalışmalarına işaret ediliyor. Plana göre, Erdoğan'ın ev ve ofisine yerleştirilecek dinleme cihazları veya görüntülü kayıt sistemiyle partisinin kapatılmasına yönelik eleştirel ve sert sözleri, Yargıtay Savcısı hakkındaki düşünceleri kaydedilecek, bu kayıt daha sonra internet sitelerine servis edilecek ve kamuoyunun bu bilgileri duyması sağlanacaktı. Kayıtların düşmesinden bir müddet sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın öldürülmesi olayı gerçekleştirilecekti. Planlara göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın öldürülmesinden sonra, tıpkı eski darbelerde olduğu gibi hedefler hem sağdan hem de soldan seçilecek, böylelikle ülkede kaos ortamı yaratılmış olacaktı. Bu kapsamda Atatürkçü kimliği ile ön plana çıkan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Türkan Saylan ve Tuncay Özkan'a karşı imam hatip mezunu öğrenciler kışkırtılacak, bu öğrencilerin Saylan ve Özkan'ı kınayan yürüyüş ve eylemler yapması sağlanacak ve akabinde her ikisine de suikast düzenlenecekti. Öte yandan, sağ kesimden Bülent Arınç ve ismi tutanaklara geçmeyen bir CHP'li vekilin harekât planı çerçevesinde öldürülmesine yönelik planlar raporda yer aldı. Kaos ortamının ve gerginliğin artması için bazı STK ve İnsan Hakları Derneği (İHD) başkanları ve üyelerine yönelik suikast planları da MİT raporuna yansıdı.(taraf.com.tr)