
Tüm Emeklilerin Sendikası 2017 Bursa Şubesi tarafından düzenlenen panelde, emeklilerin giderek ağırlaşan ekonomik koşulları, örgütlenme süreci ve sosyal güvenlik sisteminin durumu ele alındı. Panelin kolaylaştırıcılığını ESM Bursa Şube Başkanı Uğur Üçöz yaptı.
“Bu Ülkede Mezarda Emeklilik Dayatılıyor”
Osmangazi Belediyesi Nikah ve Gösteri Salonu'nda saat 16.00'da gerçekleşen panelin açılış konuşmasını yapan Tüm Emeklilerin Sendikası 2017 Bursa Şube Başkanı Gülçin Ayyılmaz, neoliberal politikaların emekçiler ve emekliler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti.
"İktidarlar tarafından uygulanan neoliberal politikaların gereği olarak uluslararası sermaye ve yerli işbirlikçileri adeta bir ganimet gibi sunuldu. 'Babalar gibi satarız' dediler, uygun yasal düzenlemeleri yaptılar, stratejik kurumlar dahil ülkenin bütün kaynaklarını yok fiyatına sermaye gruplarına peşkeş çekildi. Ormanlar ve akarsu kaynakları gibi doğal varlıklar yakıldı, yağmalandı, kirletildi, yok edildi. Her geçen gün giderek daha da yaygınlaşan vahşi madencilik faaliyetleri ile doğal yaşam felç ediliyor. Son günlerde sıkça telaffuz edilen Nadir elementlerin işletilmesi için yapılan konuşmaları ibret ve kaygıyla izliyoruz.
Yeni düzenlemeler yaparak bilinen deyimle 'Çalınan minareye kılıf uyduruldu', uyduruluyor. Haksız rekabet ve başka birçok nedenle gelişemeyen ekonomik toplumu bunalımdan bunalıma sürüklerken ülke ağır bir borç batağına sokuldu. Yeni dünya düzeni 'globalizm' gibi kavramlar üretilerek çeşitli baskı yöntemleri uygulanarak emeği ile geçinenler egemen sınıf karşısında çaresizliğe terk edildi."
Ayyılmaz, “mezarda emeklilik” politikalarının bir dayatma olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Baskıcı uygulamalara karşı kent ve ülke muhalefetinin önemli köşe taşlarından biri olmaya devam edeceğiz.”
“Emekliler Yoksul, Ama Örgütlenme Koşulları Mevcut”
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, konuşmasına “Yoksuluz” diyerek başladı. Emekli maaşlarının yıllar içinde sistematik şekilde düşürüldüğünü belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye yoksullaşmış bir ülkedir çalışanlar ve Emekliler açısından. Örgütlenmenin koşulları mevcut. İktidarların emeklileri oy deposu olarak görmeleri. Emekliler üretime katkıda bulunmadiklari için iktidarlarin gözden çıkardığı bir kesimdi. Emekliler, umutlarla sürekli oyalanıyor.
Sandığa gidip oyunu kullananlardan en az fire veren emeklilerdir. Bunu ilk fark eden cemaatler ve siyasi İslamcılar. Bunlar Emeklilerin orgutlenmesi için uğraşıyorlar. Evlere gittiler. Dolayısıyla büyük bir oy deposu haline getirdikleri emeklileri böyle kontrol altına almaya çalıştılar. Her üç kişiden birinin oyunun yansıdığı, belirleyici olduğu seçimlerde emekliler ne yapmalı? 'Bütün yiginagimizi bu siyasal iktidarın gönderilmesine yönelik olmalıdır' dedik. Tüm Emekliler Sendikası bu konuda öncülük yapmıştır. 31 Mart seçimleri bunun kanıtıdır."
Ergen, emeklilerin artık toplumsal bir güç haline geldiğini vurgulayarak örgütlenmenin önemine dikkat çekti.
“Emeklilerin Sorunları Türkiye’nin Sorunlarıdır”
Konuşmacı Akademisyen Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal güvenlik sistemi ve emeklilerin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye’de ücretlilerden sonra en büyük toplumsal grup emeklilerdir. Ancak sorunları ülkenin en ağır sorunlarından biri olmasına rağmen etkili bir toplumsal güç haline dönüşememiştir.”
Çelik, emekli hareketinin parçalı yapısının mücadeleyi zayıflattığını belirtti:
“1961’den 2025’e 65 yıl geçti. Ama emeklilerin sorunları devam ediyor. Emekli meselesi, Türkiye’nin meselesidir.”
Sosyal hakların yük olarak görülmesinin büyük bir yanılgı olduğunu söyleyen Çelik, sosyal güvenlik sisteminin sosyal risklere karşı korunma amacı taşıdığını vurguladı.