Eğitim-İş’ten MEB’e sert tepki: “Norm fazlası re’sen atamalar derhal durdurulmalıdır!”

Eğitim-İş, Bursa'da Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'norm fazlası' atamalarını ve alan dışı görevlendirmeleri protesto etti. Aile birliğine zarar veren, öğretmenleri uzmanlık dışı görevlere atayan uygulamalar için hukuki mücadele vurgulandı.

Haber Giriş Tarihi: 05.09.2025 15:57
Haber Güncellenme Tarihi: 05.09.2025 15:57
https://www.bursaport.com

Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı’nda son dönemde yaşanan norm fazlası re’sen atamalar ve alan dışı görevlendirmelere karşı Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Birleşik Kamu-İş Bursa Şube Başkanı Engin Yurdakul okudu. Saat 14.30’da gerçekleştirilen açıklamada, öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekilerek MEB’in uygulamaları sert bir dille eleştirildi. Öğretmenler, "Norm fazlası Bakan istifa", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

“Öğretmen sürgünü politikası”

Eğitim-İş, Yusuf Tekin döneminde Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmeni koruyan değil cezalandıran bir yapıya dönüştüğünü vurguladı. “Norm fazlası” bahanesiyle yapılan re’sen atamaların bir sürgün politikası olduğu ifade edildi.

Norm güncellemelerinin yapılmadığına, Talim Terbiye Kurulu’nun daralttığı alanlar ile okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılan seçmeli derslerin ders saatlerini düşürdüğüne dikkat çekildi. Bu durumun bilişimden görsel sanatlara, müzikten felsefeye kadar birçok branşta yüzlerce öğretmeni norm fazlası durumuna düşürdüğü belirtildi.

Aile birliği yok sayıldı

Basın açıklamasında, aile birliği mazeretiyle Nilüfer’e taşınan bir öğretmenin İznik’in Muradiye köyüne, yani 91 km uzaklıktaki bir okula atandığı örneği verildi. Özel araçla 1,5 saat, toplu taşımayla 5 vasıta değiştirerek 2 saat 15 dakikada ulaşılabilen bu yolculuğun öğretmenlere büyük bir yük getirdiği vurgulandı.

Başka bir öğretmenin ise Doğanköy’de ikamet ederken Keles’in Kıranışıklar köyüne gönderildiği aktarıldı. İlçeden köye düzenli toplu taşıma bulunmadığı, öğretmenin yalnızca taksiyle 350 TL vererek ulaşabileceği, bunun da günlük 1150 TL, aylık 25 bin TL yol masrafına denk geldiği ifade edildi.

“Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılıyor”

Eğitim-İş, yapılan atamaların yalnızca mesafe sorununa değil, branş dışı görevlendirmelere de yol açtığını belirtti. Lise İngilizce öğretmeninin özel eğitim anaokuluna, lise tarih öğretmeninin ilkokul özel eğitim sınıfına, lise edebiyat öğretmeninin ise ilkokul destek eğitimine görevlendirilmesi örnekleri paylaşıldı.

Bu durumun öğretmenlik mesleğinin uzmanlık alanlarını yok saydığı, mesleki itibarı zedelediği ve eğitimin niteliğini düşürdüğü vurgulandı.

Hukuka aykırılık iddiası

Açıklamada, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 6. maddesine göre il içinde tercih hakkı tanınmadan re’sen atama yapılamayacağına dikkat çekildi. Ayrıca, ÖMK’nın 7. maddesinde düzenlenen yönetmelik henüz yayımlanmamışken sözleşmeli öğretmenlerin esas alınarak kadrolu öğretmenlere re’sen atama yapılmasının hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

Eğitim-İş, daha önce Danıştay’ın benzer hukuksuzluklarda yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatarak, Kasım 2024’te kazanılan davaları örnek gösterdi. Nisan 2025 sonrası yapılan düzenlemelere karşı da dava açıldığı, mağdur öğretmenlerin bireysel davalarının sürdüğü bilgisi paylaşıldı.

“Aile yılı büyük bir yalandır”

Açıklamada, AKP’nin 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesine rağmen uygulamalarıyla aile bütünlüğünü parçaladığı dile getirildi: “Bir yandan aileyi kutsal ilan eden AKP, diğer yandan öğretmeni yüzlerce kilometre uzağa göndererek aile bütünlüğünü yok etmektedir.”

Eğitim-İş: “Hukuksuzluk durdurulana kadar mücadele sürecek”

Eğitim-İş, kılavuzlara dava açtığını, bireysel davaların başlatıldığını ve hukuki süreç sonuçlanana kadar mücadeleye devam edeceklerini duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“MEB’in plansızlığının ve beceriksizliğinin bedelini öğretmenler ödeyemez.”

“Hukuka aykırı olan bu süreç derhal sonlandırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir.”

“Dün olduğu gibi bugün de öğretmenlerimizin yanında olacağız, hukuksuzlukları ifşa edecek ve mutlaka durduracağız.”