Bingöl’de jeotermal projeye tepki: ‘Peri Vadisi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya’

Bingöl'ün Karlıova ilçesinde, Kurban Madencilik’in jeotermal sondaj projesine karşı bölge halkı çevre tahribatı ve doğal yaşam tehlikesi nedeniyle mücadele ediyor. 35 kuyu açılması planlanan proje için "ÇED gerekli değildir" raporu verilmiş, proje mahkeme tarafından durdurulmuştu.

Haber Giriş Tarihi: 18.10.2025 14:21
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2025 14:21
https://www.bursaport.com

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kaynarpınar Köyü’nde, Kurban Madencilik’in 2023 yılında başlattığı jeotermal kaynak arama ve sondaj çalışmaları bölge halkının tepkisini çekti. Şirket, “jeotermal kaynağın aranması ve çıkarılması, ısınma, güç ve diğer amaçlar için su buharı ve sıcak su üretimi” kapsamında çalışma ruhsatı ve “ÇED gerekli değildir” raporu aldı. Ancak proje, arıcılık açısından büyük öneme sahip Peri Vadisi’nde yürütülüyor ve bölgenin doğal yapısını yok etme tehlikesini barındırıyor.

Bölge halkı, doğal yapının tahrip olacağı gerekçesiyle yargı süreci başlattı. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi, Temmuz ayında projeye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi.

35 jeotermal kuyu açılması planlanıyor

Proje kapsamında 120,79 hektarlık ruhsat alanı içinde 68,79 hektarlık ÇED sahasında, 13 ayrı poligonda toplam 35 jeotermal kuyu açılması planlanıyor. Ayrıca 67 bin metrekarelik alanda iki ayrı jeotermal ısıtmalı sera projesi öngörülüyor. Şirket, kullanılabilir nitelikte jeotermal akışkan bulunması halinde sıcak suyun, sera faaliyetlerinin yanı sıra kendi termal otelinde kullanılacağını belirtti.

Çalışma sahası aktif deprem bölgesinde bulunuyor

Proje alanı, 1/100.000 ölçekli Malatya–Elazığ–Tunceli–Bingöl çevre düzeni planında “Kentsel Gelişme Alanı” olarak geçiyor. Ancak bölgede tarım ve orman arazileri ile Peri Suyu Çayı’na 50 metre mesafede bir konumda yer alıyor. Jeolojik olarak aktif deprem bölgesinde bulunan sahada bu riske yönelik herhangi bir projelendirme yapılmadığı ifade ediliyor.

Doğal Yaşam Tehlike Altında

Hazırlanan ÇED dosyasında saha araştırması yapılmadığı belirtilmesine rağmen bölgede önemli türlerin varlığı kaydedildi. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre, alanda Türk Semenderi (Salamandra infraimmaculata) “tehdide yakın (NT)” ve tosbağa (Testudo graeca) “duyarlı (VU)” kategorisinde yer alıyor. Uzmanlar, bölgede endemik flora ve fauna türlerinin bulunduğunu, ancak bunların yeterince incelenmediğini vurguluyor.

Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı

Peri Vadisi Çevre Koruma Platformu, 10 Ağustos 2025’te yaptığı basın açıklamasında, projeye karşı yürüttükleri hukuk ve dayanışma mücadelesini kararlılıkla sürdüreceklerini açıkladı. Platform, jeotermal sondaj faaliyetlerinin Peri Vadisi’nin doğal yapısını, su kaynaklarını ve arıcılıkla geçinen halkın geçimini tehdit ettiğini belirtti. Kurban Madencilik 2023’te “ÇED gerekli değildir” raporu alarak bölgede sondaj çalışmalarına başlamış, ancak çevre tahribatı iddiaları üzerine açılan davada Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Temmuz ayında yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

SES Bursa Şubesi önceki dönem Başkanı İrfan Açık

“Peri Vadisi’nin Doğası ve Arıcılığı Yok Olacak”

SES Bursa Şubesi önceki dönem Başkanı İrfan Açık, sürece ilişkin yaptığı açıklamada bölgenin sistematik şekilde maden ve enerji yatırımlarıyla tahrip edilmek istendiğini belirtti:

“Kurban Madencilik’e ait termal su üzerine otel yapıldı. Bu otel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz döneminde alınan ‘ÇED gerekli değildir’ raporuyla inşa edildi. Şimdi de aynı bölgede Amerikalı IGNIS Enerji firmasıyla yapılan anlaşma çerçevesinde jeotermal tesislerin kurulması planlanıyor. Mustafa Kurban’ın 11 Eylül’de yeni bir ÇED başvurusu daha var. Amaç, Peri Vadisi’ni tamamen jeotermal sahasına dönüştürmek.”

Açık, bölgenin Türkiye’nin en nitelikli ballarından birine ev sahipliği yaptığını hatırlatarak şu uyarıda bulundu:

“Peri Vadisi’nde binlerce arıcı geçimini bu vadiden sağlıyor. Jeotermal çalışmaları bölgenin florasını, arıcılığı ve doğal yaşamı yok eder. Aydın Germencik örneğinde olduğu gibi doğayı geri dönüşsüz biçimde tahrip eder. Biz geleceğimizi savunuyoruz; bu projenin karşısında duracağız.”

Peri Vadisi Çevre Koruma Platformu Başkanı Ekrem Alan

“Jeotermal santraller Peri Vadisi’nin ekolojik dengesini tehdit ediyor”

Peri Vadisi Çevre Koruma Platformu Başkanı Ekrem Alan ise, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’nde Bingöl Valiliği ve Özel İdare hakkında ‘ÇED gerekli değildir’ raporuna dava açtıklarını, şirketin köylüden gelecek tepkiyi dikkate almadığını belirtti. Alan, “Jeotermal enerji ile elektrik üretilmesi, Peri Vadisi’nin ekolojik yapısını, demografik yapısını, canlı yaşamını, vadideki yabani yaşamı doğrudan etkiliyor. Aynı zamanda çıkan buharların vadide yaratacağı sıcaklık, iklim değişikliğine bile neden olabilir. İnşa edilecek santrallerin her biri onar dönümlük bir arazi kaplayacak ve her birinde ikişer baca bulunacak. Üretecekleri buhar ve sıcaklığın vadide kar yağışını önleyeceği, suyun azalmasına neden olacağı, yeraltı sularının tükeneceği, biyoçeşitliliğe zarar vereceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Alan, vadide gürültü kirliliğinin olacağını ve ağır metal kimyasalların sularla beraber yüzeye taşınacağının bilimsel raporlarla tespit edildiğini söyledi. Alan, kanser araştırma raporlarına göre, Aydın’da jeotermal öncesinde kanser hastalığının Türkiye ortalamasının altındayken bugün Türkiye ortalamasının Aydın’da 2 katı, Germencik’te 4 katına çıktığını belirtti. Endemik bitki çeşitliliğinde Ayder’den sonra en zengin vadi olduğunu belirten Alan, “Yaşam alanının bozulacağını düşündüğümüz için karşıyız” dedi.

DSİ Uyarısı: “Peri Çayı’na Müdahale Edilmemeli”

Devlet Su İşleri (DSİ) 94. Şube Müdürlüğü ise Peri Çayı’nın geçtiği alanda yapılan ıslah çalışmalarının gelecekte proje sahasıyla kesişebileceğini belirterek, ruhsat sahibinin çay yatağına müdahale etmemesi, malzeme alımı sırasında şev diplerine inmemesi ve su akış yönünü değiştirmemesi gerektiği uyarısında bulundu.