SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Milli Eğitim'in yok saydığı proje!

Yazının Giriş Tarihi: 11.04.2015 06:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.04.2015 06:26

Kaçtığım çocuklarım mıydı? Asla! Aksine, şimdi de uğraş vermemin amacı yine gençler, yani çocuklarımdı.

Bilmediğiniz bir konuda tepkime anlam veremeyeceğiniz için size olayın ne olduğunu anlatayım:

Sanal ortamın yetişkinlerde bile amaca uygun kullanılmamasına bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar gençlerimiz adına beni daha fazla tedirgin ettiği için, uzmanlığını "sanal zorbalık" alanında yapmış olan Doç. Dr. Tolga Arıcak'tan bu konuda bir sunum istedim. Harvard Üniversitesi'nde de akademik çalışmalarını gerçekleştirmiş olan Hocamız, kuzenim olma hasebiyle, bila ücret, hatırıma binaen sunum yapmayı kabul etti. 

Hadi Hoca Kuzen; hatıra binaen parasız, üstelik de Istanbul'dan geleceği için yol parası cepten, gelecek... De salonu tutmak, afiş hazırlatmak vs hepsi paraya bakar. Bense, sadece "gönüllü"olmanın zenginliğine sahibim. Çalışma yıllarımdan biliyorum ki Kurumun cebinde akrep vardır. Öyle kılçıksız bir balık önlerine koymalıyım ki çocuklarıma bir yararım dokunsun. "Gönüllü zenginim"de olmadığına göre, "gönlü zengin"lerin kapısını çalmam gerekecek.

İşe salonu bulmaktan başlıyorum. Neredeyse ikinci adresim olan Ördekli geliyor aklıma; Müdürü Ferhat Bey'den, sosyal kimi etkinliklere Osmangazi Belediyesi'nin ücretsiz salon tahsis ettiğini duymuştum. Varolsun Ferhat Bey, aylar öncesinden 14 Nisan 2015 tarihi için rezervasyon sağladı, hem de büyük salonu. Okullardan çok sayıda gelecek (!) müdür ve PDR(Psikolojik Danışman ve Rehberlik)öğretmenlerimiz için büyük salon anca olur, şahane!

Afiş hazırlığı için manevi kızım Selime'nin eşi Rıdvan Kaplan onca işinin arasında seve seve yardımcı oldu. Afişin grafiği de tamam, baskı işini de, "Vallahi parasız asla olmaz" ısrarlarım üzerine, anca bir çay parası bedelinde sevgili kardeşim Sergen Algan halletti.

İşin en zorlularından biri de can yeğenim Türker Yenin'in bilgisayar yazılım şirketi tarafından halledildi: bir örneklem grup oluşturarak, Doç. Dr. Tolga Arıcak tarafından oluşturulan anket soruları, tipleri gruplandırılarak belirlenen okulların öğrencileri tarafından, evlerinden yanıtlayabilecekleri şekilde bir yazılım programı hazırlandı.

Tüm bu çalışmalar bir dosya ile haftalar öncesinde Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sunuldu. Yönlendirildiğim Şube Müdürüne, maddi ve manevi bunca emekle hazırlanmış çalışmadan bir beklenti şüphesine düşülmemesi, emekli de olsam gençlere yönelik çalışmalar için seve seve "gönüllü" olduğumu anlatmaya çalıştım. Yıllardır bu tarzda çalışmalarımdan ötürü "süzme enayi" görülmeye alışkınımdır, bunda sorun yok da "çıkar peşinde" olduğumun düşünülmesi ağır gelir. Hoş, emekli bir öğretmen olarak, neyin beklentisi içinde olabileceğim de ayrı bir konu ya, neyse!

Sonuç; ne zaman Milli Eğitim Müdürlüğü'nü arayıp, projenin akıbetini öğrenmek istediysem, yanıt, "AR-GE Bölümü değerlendiriyor" şeklinde oldu. Bu hafta içinde, son olarak dün (10 Nisan), üçüncü kez aradığımda 1 Nisan'da AR-GE'nin yaptığı incelemede projenin kabul görmediği ve bu kapsamda yanıtın adresime gönderildiği söylendi. Önceki iki aramamda bundan söz edilmediği gibi, İngiltere'den gönderilen mektup 10 günde elime ulaşabiliyorken, Bursa içi gönderim nasıl ulaşmaz pek anlaşılır değil.

Elbette sorun postanın elime ulaşıp ulaşmaması değil, aklımın almadığı şey, herşeyi ile hazırlanmış ve Bursa'da öğrencilerimizin hangi düzeyde "Sanal zorbalık " tehdidi altında olduğunu istatistiki olarak da ortaya koyacak ve bu tehditle nasıl baş edileceğine ilişkin yetkili ve sorumlularımızın bilgilendirileceği bu bilimsel çalışmanın Bursa MEM tarafından yok sayılması.

Aklımın almadığı demem de çok doğru sayılmaz aslında, hani yazının başında Kurumdan 2009'da kaçarcasına emekli olduğumu söylemiştim ya, şimdi anlatabildim mi ne demek istediğimi!

twitter.com/zuhalinkalemi

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.