Yerel seçim ayarlı 'ittifak tiyatrosu'!

İçine çekilmek istendiğimiz tartışma bu işte. "Andımız" üzerinden kutuplaşıp, birbirimizi hırpalayacağız yerel seçime giderken.

Sosyal medyada bakıyorum, "Andımız" üzerinden yoğun bir tartışmaya daldık, birbirimize demediğimiz bırakmıyoruz. Kelli felli, adının önünde akademik kariyerleri olanlar dahil neler neler söylüyor. O ne dedi, bu ne dedi, Türklükten rahatsız mısın, doğru değil misin? Ya da "Andımız"ı savunanlara yönelik ırkçı, faşist suçlamaları eksik değil.

Danıştay'dan, beş yıl sonra gelen "Andımız" kararını nasıl yorumlamalıyız? Seçime beş kala ortaya çıkan bu durumu anlamak zor mu?

Üstelik kararın Mayıs ayında verildiği açıklanmasının ise bu zamana bırakıldığı iddiası da var.

Ülkede yönetim sistemi değişmiş, Kurucu Gazi Meclis tek adamın iradesi karşısında işlevsiz hale getirilmiş, ittifak bozulsa ne olur, bozulmasa ne olur.

Ama biz ne yapıyoruz, "Andımız" üzerinden hemen kutuplaşıyoruz, tam da birilerinin istediği ve çok sevdiği şekilde...

Hiç kuşkunuz olmasın, gerek AKP, gerek MHP yerel seçimde yapacakları ittifakın getirisi ve götürüsünü ölçüp, biçip hesabını yaptıktan sonra böyle bir noktaya gelmişlerdir.

"Andımız" ve "af" konusu bunun görünürdeki el güçlendirme hamleleridir.

Liderlerin grup toplantılarında yüksek perdeden belagatle ortaya koydukları sahici görünümlü restler kamuoyunda bir heyecan dalgası oluşturdu, ne oluyor diye hemen yorumlar başladı.

Ama ne dediler grup toplantılarından çıkışta. "Cumhur İttifakı sürüyor". Sürüyor, sürecek tabi ki ne sanmıştınız. Ortada "beka" diye sihirli bir söz de var nasılsa. Bu nasıl bir "beka" sorunu ise sadece AKP ve MHP düşünüyor diğer partiler düşünmüyor!

Daha bir ay kadar önce MHP Genel Başkanı Bahçeli yerel seçimde "kombin" diye tanımladığı ittifakı beka sorunu olarak anlatmamış mıydı? Ne oldu beka sorunu kalmadı mı ki yerel seçimde herkes kendi yoluna diyorlar.

Mesela ülke bekası falan değil tabi ki. Evet bir beka sorunu var ama o siyasi bir bekadır. Çünkü yerel seçimlerin parametreleri genel seçimden farklıdır ve AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisinden uzaklaşan Kürt seçmenin oylarına ihtiyacı var. Özellikle de muhafazakar Kürtlerin oylarına. AKP bunun hesabını çoktan yapmıştır. Hele de İstanbul özelinde. Çünkü AKP'nin İstanbul'u kaybetmesi birçok şeyi değiştirecek bir tablo ortaya koyar. AKP İstanbul'u kaybetmemek için ne var ne yok seferber olacaktır. İşte beka sorunu İstanbul'dur.

Durum böyle iken, yerel seçimlerde MHP'nin AKP'nin yanında olması, Kürt seçmene jestler yapacak olan AKP açısından hiç de tercih edilir bir durum değildi.

O yüzden "Andımız" kararı imdada yetişti ve Bahçeli, Erdoğan'ın yerel seçimde Kürt seçmenin oyuna yönelik hamleler yapabilmesi için kenara çekilerek elini rahatlattı. Nitekim dün "Andımız" üzerinden ilk jestler yapıldı Kürt seçmene.

Bahçeli'nin ittifakta yerel seçim molası alması ile HDP'nin hamlesi de gecikmedi ve Eş Genel Başkan Sezai Temelli maçta yedek kulübesinde bekleyen oyuncular gibi oyuna girmek için AKP'ye "masaya oturalım" çağrısı yaptı.

Bütün söylenenlerden, olan biten onca şeyden, kayyumlardan sonra ve 180 derecelik dönüşler belleklerde iken bu tartışmalar üzerinden tercihler değişecekse ne diyelim kolay gelsin hepinize!