İnterneti kesin olsun bitsin!

Erdoğan'ın, Gökdere Meydanı'nda, "Twitter, mivıtır hepsinin kökünü kazıyacağız. Uluslararası camia şöyle der, böyle der hiç umurumda değil. Türkiye'nin gücünü görecekler" dediğinde kendi kendime gülümsedim ve aklıma Fen Lisesi'nde okuyan yeğenimin söyledikleri geldi.

Erdoğan, kısa süre önce tesbih tanesi gibi karşısına dizilen ve sorularıyla kendini mutlu eden gazetecilere, Facebook ve Youtube için önlem alacaklarını, gerekirse kapatacaklarını söylediğinde yeğenim, "Dayı bugünün teknolojik dünyasında engelleme yapabilmesi için Türkiye'yi tamamen internete kapatması lazım" demişti.

3Y (Yolsuzluk Yasak Yoksuluk) ile mücadele sloganıyla iktidara gelen Erdoğan, yasakları dilinden düşürmez oldu. Ne diyor, 'Twitter'ın kökünü kurutur, facebook'u youtube'u kapatırız'. Başka ne diyor, YSK'nin seçim yasaklarına takılan AKP reklamına ilişkin yasak kararından sonra; 'yasakları yasaklarız'.

Başbakan, demokrasiyi, 'istediği yerde inilecek bir tramvay' olarak gördüğü için anlaşılan o noktaya geldi ki otoriter parti devleti adımlarını çekinmeden atıyor. Bu yasaklardan ne zaman söz ediyor, yolsuzluk, rüşvet iddiaları telefon konuşmalarıyla da ortalığa saçıldığı zaman. Başbakan, öylesine özgüvenle konuşuyor ki yargı, hukuk, demokrasi, özgürlükler bir çırpıda elinin tersiyle itebiliyor.

Teknolojinin baş döndüren hızla ilerlediği bu çağda teknolojiye meydan okumak, Don Kişot'un yeldeğirmenleri ile savaşına, karanlığa kurşun sıkmaya benziyor.

Twitter'ı, Youtube'u, Facebook'u sosyal ağları yasaklamak, erişime kapatmak matbaayı yasaklamaya benziyor.

Siz en iyi yeğenimin dediği gibi Türkiye'yi internete tamamen kapatın olsun bitsin!

Ama bunların hiçbiri siz kurtaramayacak. Bu yasaklarla ayağınıza kurşun sıkıyor, adeta intihar ediyorsunuz.

Türkiye sizin sığ muhafazakar ve yasakçı dünyanıza hapsolmayacak, seçimlerde gereğini yapacak.

twitter.com/zaferopsar