SON DAKİKA
Hava Durumu

Bahçeli'nin zaferi!

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2015 10:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2015 10:55

AKP'liler dahil kimsenin böyle bir sonucu beklemediği 1 Kasım seçimleri üzerine çok analizler yapılacak, çok konuşulacak ancak burada ilk olarak MHP lideri Devlet Bahçeli'yi kutlamak gerekiyor! Seçimin galibi AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ama bu zaferin arkasındaki en önemli isim Bahçeli'dir.

Devlet Bahçeli'nin 7 Haziran akşamı kendisinin içinde olmayacağı hükümet alternatiflerini sıraladıktan sonra söylediği "Gerekirse MHP yeni bir seçime de hazır" sözleri AKP ve Saray tarafından not edilmişti kuşkusuz. Zaten ertesi gün çıkan iktidar yanlısı gazetelerin manşetleri de yeni bir seçim için düğmeye basıldığının işaretiydi.

AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran'ın şokuyla bir süre sessiz kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan oyun planını Deniz Baykal ile başlattı. En yaşlı üye sıfatıyla Meclis'in geçici başkanlığını yapacak olan Baykal ile yaptığı görüşmeyi, MHP'nin Meclis Başkanlığı seçiminde gösterdiği tavır izledi.

Baykal'ın bu görüşmesinden rahatsızlık duyan MHP, kendisine destek vermedi ve AKP'nin adayı İsmet Yılmaz MHP'lilerin dolaylı desteği ile Meclis Başkanı seçildi. Bu sonuçla Erdoğan derin bir nefes aldı.

CHP'nin Suruç saldırısından sonra verdiği terör araştırma önergesi için olağanüstü toplantıya çağırdığı Meclis'te AKP ile kullandığı hayır oyu da MHP'nin tavrını gösterdi. Bu da zaten Erdoğan için yeterliydi. Ardından planın diğer aşamalarına geçildi.

Bahçeli'nin CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun önerdiği formüllere peşinen karşı çıkması, "yüzde 60 muhalefet bloku"na boş laf demesi ve HDP'yi yok sayması, yeni bir hükümetin kurulmasını imkansız hale getirdi.

MHP, Meclis'i çalıştıracak formüllerden uzak durunca AKP'nin CHP ile yürüttüğü "koalisyon kurmama" turlarına geçildi, görüşmeler de zaten oyun planının parçası olan Baykal'ın ifade ettiği gibi bir tiyatroydu.

İktidarı bir koalisyon ile paylaşmayacağı belli olan Erdoğan muhalefet cephesinin çözümsüzlüğünü fırsata dönüştürdü ve aradan geçen beş ayda yeniden tek başına iktidara gelmenin en ince siyasi mühendislik çalışmalarını yaptı ve 1 Kasım'da da sonucu aldı.

Bahçeli'nin muhalefet ile hükümet formüllerine uzak duruşuna bir de iktidarın çözüm süreci masasını devirmesi ile tekrar başlayan terör ve çatışmalar eklenince durum başka bir düzleme kaydı. Canlı bomba saldırıları ve PKK eylemleri seçmende korku yarattı.

2013 Nevruz'un da Abdullah Öcalan'ın "Artık silahlı mücadele dönemi bitmiştir, bundan sonra demokratik siyasi mücadele başlamıştır" sözleri yeniden başlayan çatışmalarla havada kaldı.

Kürt siyasi hareketi ilk defa Türkiye toplumunda geniş bir destek bulmuş ve Meclis'te 80 milletvekili ile temsil imkanı elde etmişken bu fırsat çatışmaların yeniden başlaması ile derin bir yara aldı.

Doğu ve Güneydoğu'da onlarca belediyeyi yöneten Demokratik Bölgeler Partisi'nin öz yönetim ilanları kabul görmedi ve önemli sayıda Kürt seçmen AKP'ye geri döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP'nin hedefe koyduğu HDP'nin PKK saldırılarında güçlü bir duruş sergileyememesi de oylarını düşürdü. AKP bu süreçte Doğu ve Güneydoğu'da önemli bir Kürt seçmeninin oyunu geri aldı.

Eğer 7 Haziran'dan sonra MHP ile CHP Meclis Başkanlığı seçiminde anlaşabilseydi, ki HDP Meclis Başkanının muhalefetten bir isim olmasına sıcak bakmıştı. Nitekim son turda HDP, Baykal'a MHP'nin destek vermesi halinde seçilmesi için gereken sayıda oy vermişti.

Ancak Bahçeli, Ekmeleddin İhsanoğlu'na bile destek verebileceğini ifade eden HDP'ye hiç sıcak bakmadı. MHP'liler HDP öfkesini o kadar ileri boyutlara taşıdı ki, "Boğazda viski içip HDP'ye oy veren şerefsizler" diye ağır ifadeler kullandılar.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun "başbakan siz olun" diyerek getirdiği hükümet kurma önerilerine, "bize başbakanlık rüşveti mi veriyorsunuz, yüzde 60'lık blok boş laf" dedi. MHP'liler her halktan 6 milyon oy almış bir parti için her fırsatta "HDP'nin olduğu yerde biz yokuz, onlarla aynı cümle içinde bile geçmeyiz" dediler.

Ee siz Erdoğan ve AKP'nin yerinde olsanız böyle bir tabloyu ustaca lehinize çevirmez misiniz. Nitekim öyle yaptılar ve Türkiye'yi AKP'yi yeniden tek başına iktidar yapan seçimlere götürdüler.

Muhalefet, 7 Haziran'da eline geçen fırsatı Bahçeli'nin HDP'yi yok sayan tavrı nedeniyle fena harcadı.

CHP ve MHP'nin kuracağı HDP'nin de dışarıdan destek vereceği ya da CHP ve HDP'nin kurup MHP'nin dışarıdan destek vereceği bir hükümet üç partinin seçim meydanlarında dile getirdiği ortak konularda bir yıllık icraatları ile ülkede başka bir hava estirip tarihe geçebilirdi.

Neydi bu icraatlar; Asgari ücretin yükseltilmesi, emeklilere iki maaş ikramiye, çiftçiye verilen mazotun fiyatının düşürülmesi, 17-25 Aralık dosyalarının açılması ve 4 bakanın yüce divana gönderilmesi, antidemokratik yasaların değiştirilmesi, önemli ekonomik kararlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasal sınırlar içinde kalmasının sağlanması.

Sadece bu icraatların yapılması, ardından da erken seçime gidilmesi bile Türkiye'de çok şeyi değiştirir, üç parti oylarını artırırdı.

Maalesef muhalefet Meclis'i çalıştırıp parlamenter sistemin fiili başkanlığa kayan eksenini yerine oturtma imkanını harcadı.

Bunun faturasını da seçimde alınan sonuçlarla gördüler.

@zaferopsar

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.