Goygoy Bursasporluluğu!

Sezon başlıyor, Bursaspor'un ne oynayacağını, nasıl oynayacağını, oyun felsefesinin ne olacağını yazan yok...

Varsa yoksa tahta!

"Transfer yapılmadı düşeceğiz" ile "borçlar ödenemiyor düşeceğiz" arası ikilemde gidip geliyoruz... 

Bir kez daha tarihi fırsatı kaçırıyoruz...

Yapılamayan transferler üzerine (sanki inanılmaz oyuncular alınacakmış gibi) gençlerin dizlerini titretiyoruz, umutsuzluğu tüm şehre yayıyoruz...

Bir deli de çıkıp; "Düşersek düşelim, dibe vuralım ama bu keşmekeşliğin içerisinde devam etmeyelim. Vakıfköy'e yüklenelim, altyapıdaki değerlerimizle yola devam edelim, 5 yıl transfer yapmayalım, oyuncularımızı parlatalım ve satıp para kazanıp borçlarımızı kapatalım, daha güçlü bir şekilde adım adım Süper Lig'e çıkalım" diyemiyor...

Goygoy Bursasporluluğu şehirde son dönemin en önemli olgusu haline geldi...

Size dev bir hizmet (!) yaparak, retweet, favori garantili söz öbekleri atıyorum, kullanın bunları takipçiniz de artsın! 

Yani: Taraftar tahtanın açılmasını istiyor dur bir tahta üzerinden yazı patlatayım da "like"lar, "retweetler", "beğeniler", "kalpler" havada uçuşsun.

Bkz. alttaki cümleler...

"Biz Bursasporuz kardeşim, o tahta açılacak hashtag #YenidenZirveye"

"SMS'e destek vermeyen bizden değildir, bu nasıl Bursasporluluk, kötü günde takımın yanında olacaksın" 

"Forma almayan bizden hiç değildir, forma iyi kötü bakmayacaksın, alacaksın, takımına sahip çıkacaksın" 

"Kombine almayanı Allah bildiği gibi yapsın, nasıl takımına destek olmazsın kardeşim"

"Tamam, Bursaspor'a sahip çıkmak için göreve geldin ama daha tahtayı açamıyorsun Mesut Mestan, o zaman neden göreve geldin"

"Transfer istiyoruz, transfer, açın şu tahtayı artık!!!" (3 ünlem koyunca küfrün bir tık altında tepki olduğunu unutmamak gerekir, 4'te artık sinkafa geçiş başlıyor, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde böyle bir şey yok ama ülkemiz sosyal medya kullanımında kelimelerin kısıtlı kullanımı sebebiyle insanlar ünlem çokluğuna başvuruyor"

Örnek cümleler artırılabilir...

Net düşüncem, goygoy Bursasporluluğudur bu...

Yani; asıl sorunu görmezden gelip, halen belirli kalıplar içerisinde doğruları görmezden gelmedir bu...

Şimdi teker teker eleştirilerimizin karşılığını yazalım ki; "Sadece eleştiriyon karşim, başgan ol o zaman yieeaa"cılar bir kez daha okusun!

*Mesut Mestan'ın bu işi beceremeyeceği ilk günü geçtim, yıllar öncesinden belliydi, Hayri Yazıcı'nın önünü tıkaması da bundandır, karşısına çıkabilecek her aday, camiaya Mestan'dan daha fazla umut verir. Transferde ismi geçen oyuncuları gördükçe de futbolu mantık çerçevesi içerisinde takip eden kişiler; "Lütfen tahta açılmasın" düşüncesine evriliyor. Çünkü sonuç belli: Tahta açılacak, transferler yapılacak, belirli menajerler kamyon yükü para kazanacak, başarı gelmeyecek, gelecek sene oyuncuları göndermek için uğraş vereceğiz, borca borç katıp daha da dibe vuracağız.

*Bir kişi SMS atmıyorsa, forma-kombine almıyorsa, o kişinin Bursasporluluğundan şüphe edemezsin! Sırasıyla Erkan Körüstan, Recep Bölükbaşı, Ali Ay, Mesut Mestan... Hangisi size güven verdi? Güvenin yok olduğu bir ortamda insanlar neden evlerinin bütçesinden boşluğa para atsın?

Peki çözüm ne?

Sabretmek, sistem kurmak, bu sistemi Bursaspor'un kanunuymuş gibi uygulamak...

Örnek vermek gerekirse, Ali Ay döneminde büyüüüük bir proje yapıldı, 250 bin TL getirecekti...

Vakıfköy'de hiçbir geleceği olmayan 5 oyuncuyu satsan aynı rakamı elde edersin, bu oyuncuları evrensel futbol normlarında yetiştirdiğini düşün, daha fazlasını kazanırsın...

Yok anı duvarı, SMS'miş, kombineymiş, sanayici neden para vermiyormuş da bilmem ne!

Her düşünce net olarak çöp!

Bursaspor'un tek çıkışı altyapıdır...

Bunun için de ilk önce futbolcuyu her alanda yetiştirebilecek sistem gerekli...

Oyuncuyu psikolojik olarak, mental olarak hazırlayacaksın, modern sistemler üzerine eğitim vereceksin, saha içerisinde bir felsefen olacak ve bunu en alt kategoriye bile uygulayacaksın, altyapıdan A Takıma geçişte sorun yaşanmaması için gençlerin dilinden anlayan bir antrenör olacak, oyuncuların sözleşmelerini kilitleyici yapacaksın, kulübe para kazandırmadan gidemeyeceklerini bilecekler, menajerin değil, kulübün sözü geçecek...

Sonrasında SMS de atılır, tahta da açılır, forma da alınır, kombine de...

Gidene kimse dur da demez!

Bir yerden başlamak gerekiyor artık...

Altyapı oyuncularına mecbur durumdayken halen tahtayı konuşmak, mahalle yanarken saç taramaktan öteye geçmez!

Altyapıya artık sıkı sıkı sarılın, devrim yapın, oyuncu gelmesini beklemeyin, çıkarmak için uğraş verin!

Lütfen artık goygoy Bursasporluluğunu bırakın ve gerçeklere dönün!

Son virajdayız, böyle düşersek çıkamayız, ancak sistemli düşersek daha iyi çıkarız!