SON DAKİKA
Hava Durumu

Zirvenin adı var tadı yok...

Yazının Giriş Tarihi: 25.03.2018 19:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.03.2018 19:26

Capital ve Ekonomist dergilerinin her yıl geleneksel olarak düzenlediği ve 'Beyaz Cennet Uludağ'ı "Davos" yapma iddiasıyla, bugüne kadar Ortadoğu, Afrika, Asya, Balkanlar ve Avrupa ve hatta Amerika'dan bile konukların katıldığı 7. Uludağ Ekonomi Zirvesi tamamlandı.

Yazımın başlığında dediğim gibi, zirvenin adı var ama tadı yok...

Bu sadece benim gözlemim değil, katılımcılarla ayaküstü yaptığımız söyleşilerde ortak değerlendirme bu yöndeydi.

Neye yorarsanız yorun, nasıl açıklarsanız açıklayın, ortadaki gerçek, ülke genelinde yaşanan ekonomik istikrarsızlığın zirveye de doğrudan etki ettiği ortada.

7 yıl boyunca birçok konukla, ekonomiye can ve yön verecek birçok farklı konunun tartışıldığı Ekonomi Zirvesi kuşkusuz çok önemli bir organizasyon.

Karsız ve heyecansız geçen güdük sezonunda Uludağ'a hareket getirmesi beklenen Ekonomi Zirvesi 2018'in Bursa'ya ne kattığını bilemiyorum ama Türk ekonomisine getirileri neler oluyor, ben asıl bunu merak ediyorum. Her zirve sonrası eminim ki bir sonuç bildirgesi ya da değerlendirme raporu hazırlanıyordur.

Böylesi bir organizasyon "yaptık oldu" mantığıyla geçiştirilecek bir iş değil!

Çünkü "Zirve"nin etkisinin sadece yerel ya da ulusal anlamda da değil, tıpkı ilk yola çıkıldığında (veya kamuoyuna yansıtıldığı dönem) hedeflendiği gibi "Davos" kıvamında olabilmesi, uluslararası alanda da ses getirebilmesi için neler yapılabileceğinin düşünülmesi gerek.

Ekonomi sadece sanayi, ticaret, holding ve şirketlerle dönmüyor. Ekonominin damarlarından biri de spor ve sanat... Müzik ve elbet sinema...

Önceki yıllarda spor (futbol) konusu da işlenmiş. Ama sanata ve sinemaya henüz bir parantez açılmamış gibi görünüyor ki, önümüzde ABD örneği dururken, sinema sanatının gücünü kullanarak yarattığı "Hollywood" markasıyla dünyanın en büyük sinema sektörü haline gelmesi bunun en somut örneğini teşkil ediyor.

Ekonomiyi sadece büyük fabrikalar, devasa ağır sanayi olarak da düşünmeme gerek. En küçük birimi bakkaldan, manava, terziden, camcıya, marangoza kadar, ekonominin en küçük dinamiklerini yani esnafları da bi dinlemek, bakış açılarını görmek lazım. Çünkü üretimin ilk basamağı esnaflıkla başlar.

Holding sahibi de olsanız, eğer esnaf gibi düşünemiyor, özetle "esnaf" olamıyorsanız, ulusal anlamda katkınız sadece dar bir çerçevede kalıyor.

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin çok önemli bir organizasyon olduğunu tekrar anımsatmama gerek yok. Amma ve lakin bunun lokal bir panayır havasından sıyrılıp uluslararası seviyeye taşınmasının gerektiğini dip not olarak anımsatmak isterim.

23-24 Mart tarihleri arasında yapılan Uludağ Ekonomi Zirvesi'ni 7 dakika 25 saniyeye sığdırdım. İzlemek için TIKLAYIN

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.