SON DAKİKA
Hava Durumu

Yalnız ve güzel ülkemin adaleti

Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2013 06:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2013 06:55

İlk defa bu yıl, ne bir heyecan duydu, ne de bir heves. Hatta bir ara oruç tutmamayı bile düşündü.

Tutuyor yine de ama bir burukluk, bir isteksizlik hâkim.

Aklı karışık, sorguluyor, "ben de mi sorun var, yoksa bir yerlerde, bir şeyler mi yanlış gidiyor?"

Gezi Parkı Direnişi ve sonrası ortaya çıkanlar, yaşananlar, hâkim olan adaletsizlik ve vicdan erozyonu mu, bunda etken?

Bilmiyorum...

Fakat ciddi bir güven bunalımı, yarınlara dair keskin bir umutsuzluk olduğu aşikâr!

Ramazan bitecek, sonra bayram gelecek...

Bayram gelse neyimize...

Tarafsız olmanın vebali boynumuzda, Şafak Sezer gibi erk karşısında el pençe divan duramıyor, el etek öpemiyoruz.

Saygı ile yalakalığı ayırt edemeyenlerin sayısı o kadar çok ki...

Levent Kırca, Şafak Sezer için "Taksim'de direnişe gitti diye, adamın önünü keserseniz, iş hayatına son verirseniz, reklamlarını durdurursanız, TV dizilerinin anlaşmalarını iptal ederseniz, çocuk sudan çıkmış balığa döner" demiş.

Aslında haksız da sayılmaz, belki de Şafak Sezer'in yaptığı doğrudur. Sonuçta bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var. Herkesin bizim gibi düşünmesini bekleyemeyiz.

İktidar kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımamakta kararlı...

***

Cenk Akyol Basketbol Milli Takımı'ndan aforoz edildi.

İnkâr etseler de belli ki iktidarın baskısı var.

Kendilerini eleştiren, karşı olan herkesi sindirmeye devam ediyorlar.

Peki, Basketbol Milli Takım'nın diğer oyuncuları Cenk'in yanında yer alamazlar mıydı?

"Cenk yoksa, biz de yokuz!" deselerdi ne olurdu dersiniz?

İktidar, topyekûn Basketbol Milli Takımı'nı dağıtır mıydı?

***

Bursa Osmangazi Belediyesi Tiyatro Topluluğu'nun başına benzer bir olay geldi mesela.

Tiyatro Topluluğu'nun Facebook sayfasında Gezi Parkı olaylarıyla ilgili haber ve fotoğraf paylaşılması üzerine AKP Genel Merkezi'ne şikâyet edilmiş. Genel Merkez'in baskısı sonucu da Osmangazi Belediyesi Tiyatro Topluluğu komple kapatılmış. Oyuncuların hepsi kovulmuş.

Tam da, pireye kızıp yorgan yakma durumu. Bununla da kalınılmamış. Topluluğun Genel Sanat Yönetmeni ile oyunculardan bir kaçı karakola çağırılıp ifadeleri alınmış!

Cenk Akyol'a tüm basketbolcular destek verseydi, aynı şey Milli Takımın başına da gelir miydi? Ne dersiniz?

***

Geçtiğimiz aylarda, Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, 2013 yılı ilk dönem destek alan filmleri açıkladı. Başvuru yapanlar arasında bizim de bir projemiz vardı. Her zamanki gibi Bakanlık bize yine destek vermedi.

Destek alanlar arasında Nuri Bilge Ceylan'ın yeni filmi ile Yüksel Aksu da vardı. İki isim de Türk Sineması'nın önemli yönetmenlerinden.

Bilge'nin projesine 750 bin, Aksu'nun projesine ise bakanlık 624 bin TL'lik görülmemiş bir destek verdi.

Şimdi soru şu: Bugün dünyanın neresine giderse gitsin projelerine kaynak bulabilecek (ki Euroimages'den de zaten destek almış) Nuri Bilge Ceylan neden Kültür Bakanlığı'na başvurur?

Hadi başvurdu diyelim, Bakanlık neden bu kadar çok parayı ona verir? Eğer Nuri Bilge Ceylan'a tüm desteğini verirse bizim gibi sinema yapmak için yüz takla atan sinemacılar ne yapsın?

Nuri Bilge Ceylan ister, hep ister, zira diğer sinemacıların nasıl film yapıp yapmadığı onun umurunda olmayabilir...

Ama Bakanlığın umurunda olması lazım!

***

Neyse, iyi ki de bize destek çıkmamış. Çıksaymış, muhtemelen Gezi Parkı olayları yüzünden o desteği iade ederdim.

Eder miydim?

Beni yakından tanıyanlar, bu sorunun yanıtını da iyi bilirler!

Peki, Nuri Bilge ile Yüksel Aksu, onca haksızlığa, adaletsizliğe rağmen iktidarı protesto etmek amacıyla, neden böyle bir şey yapmadılar, dersiniz?

Yalnız ve güzel ülkemize böyle olaylar yakışıyor mu?

Zeki Demirkubuz Gezi Direnişi ve sonrası yaşanan olayları protesto etmek amacıyla sinemayı bıraktığını açıklamıştı ama ne Ceylan, ne de Aksu aldıkları desteği bırakamadı...

Böyle bir ortamda sinema yapmak ne kadar anlamlı? Yakında, Bakanlık "bizim istediğimiz türde filmleri çekeceksiniz", dayatmasını yaparsa Ceylan ve Aksu razı olacaklar mı?

Yoksa İftarlık Gazoz, o türden bir film mi?

***

Size küçük bir sır vereyim mi?

Bursa'da AKP teşkilatının hatırı sayılır bir ismi, bize aynen böyle bir teklifle gelmişti:

"Bizim istediğimiz türde (dini) filmleri çekin, sizi ihya edelim!"

Peki ben ne mi dedim?

Beni yakından tanıyanlar verdiğim yanıtı da çok iyi bilirler! 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.