SON DAKİKA
Hava Durumu

Yakınlaştıkça uzaklaşan şehir, İstanbul

Yazının Giriş Tarihi: 13.06.2012 11:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.06.2012 11:20

Nereden bakarsanız bakın, muhteşem, büyüleyici bir kent...

Ve bir o kadar da keşmekeşliğin karşılığına denk gelen Türkiye'nin (neredeyse) fenomeni, kimileri için ülkenin her şeyi ve bazıları için sadece varlığından ibaret sanılan 15 milyonluk metropol.

Bu satırları okuyan ne düşünür bilmiyorum ama İstanbul beni çok yoruyor.

Zira, resmi olmayan rakamlara göre günlük insan sirkülasyonu yaz mevsimlerinde 40 milyon kişiyi buluyor(muş).

3 günlük bir İstanbul ziyareti yaptım. Yanımda ortanca oğlum Tarık ile birlikte, senaryosunu yeni yazdığım projemle ilgili nabız yoklama babında, birkaç görüşme gerçekleştirmekti niyetim.

Otobüsle geldiğimiz Esenler'den, Bayrampaşa, Şişli, Beyoğlu, Anadolu Yakası (Kurtköy), Eminönü, Taksim dolaylarında geçen üç günümüz sonunda resmen pestilimiz çıktı.

İstanbul maceramızın Bursa'ya dönüşünü deniz otobüsüyle gerçekleştirme gafletine düşmenin derin sancısını yaşadık.

Hala kendimi aptal gibi hissediyorum desem, inanın abartı olmaz!

Kredi kartı kullanmıyor olmanın cezasını 60 TL'ye Bursa'ya gelmekle çektik.

En son geçen yıl geldiğimizde belli bir tarifesi vardı deniz otobüsü ile yolculuk etmenin.

Meğerse o değişmiş. İDO kendini uçak firması zannetmeye başlamış da haberimiz yok.

Uçaklardaki erken rezervasyon sistemine geçtiği için erken ve internet üzerinden kredi kartıyla alınan biletler 5 TL'ye kadar bile düşebiliyormuş.

Hay bin kunduz!

Kredi kartın yoksa benim gibi ve bu uygulamadan habersizsen ya da almaya fırsat bulmadıysan, öpsün seni İDO amcan(!)

Resmen "kör tuttuğunu..." sözü vukuu buluyor ve İDO nasıl denk getirirse 20, 25, 30, 35 TL'ye varan (uçak bileti mübarek) fiyatlarla sona kalanı dona kaldırabiliyor.

İstersen ya da yersen!

Yemezsen, o zaman da ayvayı yersin...

Yenikapı'dan Bursa'ya (Mudanya'ya) gidemedin, "haydi öyleyse Yalova'dan geçelim" dersen de durum pek farklı değil...

Hele Yalova'ya konulan (sözde hızlı) arabalı feribot ile bir buçuk saatte Yalova'ya, bir saatte de (10'ar TL'den 2 kişi 20 TL'ye) otobüsle Bursa'ya ulaşmaktan başka bir çare kalmıyor!

Nitekim biz de bu şekilde İstanbulistan'dan vatan toprağımız(!) Bursa'ya ulaşabildik.

Ve bir kez daha anladım ki, İstanbul bize yakınlaştıkça uzaklaşır olmuş.

Oldu olacak, İstanbul'a giriş çıkışlarda pasaport kontrolü falan da yapsınlar da tam olsun. İşte o zaman İDO'nun bu saçma sapan (erken rezervasyon) uygulaması anlam kazanır.

İstanbul'a gidiliyor ey sivri zekalı İDO yöneticileri!

Eskisi gibi fix bir fiyat belirleseniz olmuyor mu?

İşi kolaylaştırmak varken... Ne istiyorsunuz bu halktan?

"Allah gözünüzü doyursun!" diyecem ama kabahat sizde değil, size o yetkileri verende...
***
Son sözüm de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'a...

İstiklal Caddesi ve ara sokaklardan kaldırttığınız masa ve sandalyeler nedeniyle o esnafın hali perişan olmuş... Beyoğlu'nın efsaneleşmiş o cıvıl cıvıl, fıkır fıkır, şıkır şıkır havasına yasaklarınızla limon sıkmışsınız!

Aklımdaki efsane İstanbul'un en özel yerini da siz yok etmişsiniz helal olsun(!)

Nasıl başardınız, mutlu musunuz bu manzaradan bilmiyorum ama İstiklal Caddesi'nin içine etmişiniz haberiniz ola. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.