Türkiye'nin kader anı "Toprağın Çocukları"nda...

62 kopya ile sinemalarda gösterimde.

Bu film, Türkiye'nin kader anlarından belki de en önemlisinin hikâyesi olan "Köy Enstitüleri"nin sadece bir kesitini anlatma iddiasında.

Öyle ki bugün ülkemizde yaşadığımız, gerek sosyal, gerekse kültürel ve ekonomik sorunlarımızın belki de kaynağı, müsebbibi işte bu kapanma, kapatılma olayıdır.

O nedenle 'Toprağın Çocukları' sadece bir film değil, aynı zamanda tragedya, bir efsane ve belki de acı bir destanın beyaz perdeye tezahür etmiş hali olarak önümüzde duruyor.

Ancak, filmin destansı kısmının yeterli kaldığını söylemek zor. Bursa'nın yetiştirdiği ünlü aktör, değerli sanatçı Erkan Can'ın yapımcı olarak elini taşın altına koyduğu bu filmin üstündeki yönetmen imzası da bir başka Bursalı genç yönetmen Ali Adnan Özgür'e ait...

Yönetmenlik, teknik ve görsellik anlamda film sorunsuz. Genç görüntü yönetmeni Yusuf Aslanyürek başarılı bir iş çıkarmış ki, 'Toprağın Çocukları' maalesef çok düşük bütçeli bir film. Ve ne yazık ki, projeye esas destek çıkması gerekenler, tıpkı kapatılması kararı verenlerin vicdansızlığını sergilemiş.

Bu bir kader midir bilinmez ama Köy Enstitüleri'nin kapatılması Demokrat Parti dönemine rast gelse de, kapatılmasından önce, 2. Dünya savaşının sonlarındaki Türkiye'yi anlatıyor . Ve bilindiği gibi bu enstitüler kapatılırken başta İsmet İnönü olmak üzere dönemin CHP'sinden kimse karşı durmamış ve resmen 3 maymunu oynamışlar!

Ve yıllar sonra, CHP benzer bir davranış sergiliyor.

Hoş, bu film sadece CHP'yi ya da bir başka sol iradeyi değil tüm Türkiye'yi ilgilendirmesi gereken bir mevzuu işlemesine rağmen, esas arkasında durması gerekenler, garip bir aymazlık içinde efsanenin filmine de kayıtsız kalmışlar!

Dedim ya, bu film Türkiye'nin kader anlarından belki de en önemlisinin öyküsü. O nedenle salt solcuların değil, sağcıların, liberallerin, Türk, Laz, Kürt, Boşnak ve Arnavutların ve hatta Çingenelerin de sinemaya gidip izlemesi gereken çarpıcı ayrıntılar içeriyor.

Ülkemizin kaderiyle nasıl oynanmış, gereksiz ve boş yere lanetlenen Köy Enstitüleri'nin önemini idrak edebilmek için bu filme en azından izleyici olarak destek vermek gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Filmin Bursa galası Kent Meydanı Avşar Sinemaları'nda yapıldı. Galada çok sayıda Köy Enstitüsü çıkışlı, o heyecanı ve atmosferi yaşamış, bugün ileri yaşlara gelmiş öğretmenlerimiz vardı. CHP Bursa teşkilatı olarak galaya son anda CHP Milletvekili Sena Kaleli önderliğinde teşrif etti. Ancak filmin yönetmeni Ali Adnan Özgür Ankara galasında CHP genel başkanının ilgisizliğinden yakındı. Doğrusu, birçok alanda olduğu gibi bugüne kadar kültür ve sanat olaylarında da sınıfta kalan CHP'nin bu tutumu beni pek de şaşırtmadı. Asıl şaşırtan AKP'nin de bu işe kayıtsız kalmasıydı. 17 Milyon dolarlık 'Fetih 1453' filmini taçlandıran iktidar, bugün Türkiye'yi yönetebilme onurunun vesilesi olan bir olayın filmini görmezden gelmez diye düşünüyordum.

Hadi CHP'nin bir ayıbıdır Köy Enstitüleri'nin kapatılmasına göz yummak da, AKP ve temsil ettiği güruh bugün iktidarsa bunu o Köy Enstitüleri'nin kapatılmasına borçludur(!)

Bu 'Toprağın Çocukları' filmi senaryosundaki eksiklerine rağmen amacına ulaşmış bir yapım olarak duruyor. Yer yer oyunculuklar abartıya kaçmış olsa da alkışı hak eden, sinema filminden çok daha ötesi olan bir işe imza ettikleri için başta yönetmeni Ali Adnan Ögür olmak üzere yapımcı ve aktör Erkan Can'ı ve filmde ücret almadan oynayan ve her filmiyle ismini sinemamıza kazıyan Ufuk Bayraktar, Kosmos filmde birlikte rol aldığımız yetenekli arkadaşım Türkü Turan ve tüm diğer emek vermiş aktör ve aktrisleri tebrik ediyorum.

Helek ki, parasızı film çekmenin ne demek olduğunu iyi bilen biri olarak, bu filmin mutlaka ama mutlaka sinemada izlenmesi gerektiğini bir kez daha anımsatıyorum.

Belki DP kapatmış, CHP buna göz yummuş olabilir. Fakat, bizler vatandaş olarak bu filmi sinemaya giderek onurlandırabilir, hak ettiği değeri gişede verebiliriz!