Şike var, adalet nerede?

Rapor TFF'ye sunuldu.

Ancak, garip bir sessizlik var ortada. Herkes üç maymun oluverdi bir anda. Özellikle Fenerbahçe cephesinde tuhaf bir umursamazlık, konuyu gündem dışında tutma çabası düşündürücü boyutlara ulaştı!

Medyada (sosyal paylaşım siteleri hariç) konu üstün körü işleniyor. Muhtemelen, medyada çalışan Fenerbahçe taraftarı gazeteciler, ellerinden geldiğince durumu örtbas etme çabasındalar.

Kolay değil elbet. Bildikleri, ama bir türlü içlerine sindirip kabullenemedikleri durum suratlarına çarpmış durumda. "Şikeci Fenerbahçe" yaftası tarihlerinde kara bir leke olarak kaydedildi. Ne kadar çabalasalar da o leke çıkmayacak.

Ama en büyük darbe de kuşkusuz Trabzonspor'a olacak. Etik Kurul raporunda onların da teşvik primi verdiği saptanmış durumda. En az şike kadar suç ve işledikleri günahın bedelini ödemeleri gerekiyor!

Adaletin her alanda işlediği ülkelerde bu günahlar affedilemez. Her kim, her ne amaçla yaparsa yapsın cezasız kalmamalı!

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım bu nedenle cezaevinde.

Ve serbest bırakılacağı konuşuluyor!

Eğer o da çıkarsa, işlendiği kesin olan bir suçun cezasını kim çekecek?

Eğer TFF ve Türk adaleti cezalandıracak kimseyi bulamazsa, UEFA ve FİFA Türk futbolunu topyekun (Ulusal Takım da dâhil) cezalandırırsa Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonsporlular daha mı mutlu olacak?

Ve, eğer önümüzdeki yıl itibariyle Milli Takım'la birlikte 5 yıl süreyle tüm Avrupa ve Dünya kupalarından men cezası alır da, bunun üstüne Bursaspor ve Galatasaray ligden çekilirse Fenerbahçe, Bursaspor ve Galatasaray'ın olmadığı bir ligde şampiyon olunca daha mı çok sevinecek?

Aziz Yıldırım adalet önünde hesap verir mi, ceza alır mı bilemem. Ancak, TFF en kısa sürede bir karar vermek zorunda.

Fenerbahçe ve Trabzon'a verilecek haklı cezaların ardından, 2010-2011 sezonunun gerçek şampiyonuna hak ettiği unvanını vermek zorunda.

Sanırım o unvanı da hak eden tek takım var; o takımın adı da BURSASPOR'dur.