"YETERRRRRRRRRRRR" diye haykırmak yeter mi?

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık da köşesinde "YETERRRRRRRRRRRR TARAFINIZI SEÇİN! " başlıklı bir yazıyla, tüm Radikal yazarları olarak bildirgeye destek verdiklerini belirten bir yazı kaleme almış!

Çok güzel, gerçekten de barış ve kardeşlik adına anlamlı bir girişim...

Lakin bu girişim yeter mi?

Ya da daha etkili ve sonuç getirecek başka ne yapmak gerekir?

Eyüp Can, yazısında, Peru'da yaşanan futbol terörü için "El Bocon" adlı spor gazetesinin yaptığı ve çığır açan boykotu ile ilgili bir video paylaşmış. El Bocon, futboldaki fanatizm ve şiddete tepki göstermek adına sayfalarındaki futbol ile ilgili hiçbir haberi kullanmamış ve o sütunları boş (beyaz) bırakarak, tepkisini ortaya koymuş.

Ertesi gün yayınlanan gazeteyi alanlar futbolsuz ve beyaz boşluklar gördüğünde ne düşündü, Peru'da yapılan bu eylem etkili olmuş mudur bilemiyorum ama bizde durum daha vahim ve hiç de iç açıcı değil.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde teröristler 51 masum vatandaşımızı katlederken aynı günlerde, İstanbul'da Galatasaraylı ve Fenerbahçeli taraftarların saçma sapan bir kin ve nefret uğruna birbirlerini bıçaklaması durumun vehametini apaçık ortaya koyuyor.

Bir yanda kaosa sürüklenen bir ülke, öte yanda futbol için dökülen anlamsız kan ve geride kalan yakınlarının gözyaşları!

Bu ülkede futbol için akan ilk kan ve gözyaşı değil, böyle giderse son da olmayacak!

Radikal Gazetesi'nin ve Banu Yelkovan ile Bağış Ertan'ın bu girişimini destekliyorum.

Benim ya da birkaç kalemşörün bunu desteklemesi bir işe yarar mı?

Bence yaramaz!

Hatta beyhude bir çaba olduğunu bile söyleyebilirim.

Ben bu satırları yazdığım sıralarda Ankara'da Trabzonspor ile Fenerbahçe kupa finaline çıkmaya hazırlanırken, her iki takımın taraftarı için emniyet güçleri olağanüstü önlemler almış.

Sanırısın ki, iki düşman ülkenin askerleri savaşa hazırlanıyorlar.

Oysa her iki takımın taraftarı da bu ülkenin vatandaşı, aynı dili konuşuyorlar, hatta dindaş oldukları bile söylenebilir. Aynı dizileri izliyor, aynı şarkılarla hüzünlenip mutlu oluyor, aynı fıkralara gülüyorlar. En azından yüzde 50'si aynı partiye oy verdiği de su götürmez bir gerçek...

Peki "Yeterrrrrr" demek, gazetede, orada burada yayınlamak bir işe yaramış mı?

Hayır!

Peki ya neden?

Neden, çünkü bu işi asıl çözecek olan mercii Türkiye Futbol Federasyonu ve ona bağlı kulüpler.

"Ve acı gerçek"

Bu işte ne kulüpler, ne de TFF samimi görünmüyor!

TFF Başkanı Yıldırım Demirören BJK başkanıyken Bursaspor ile BJK taraftarı arasında kan davası başlamadı mı?

Peki Demirören isteseydi, girişimde bulunsaydı, kendi taraftarının öfkesini dindirebilir miydi?

Elbette...

Yıldırım Demirören böyle bir çaba göstermedi, gösteremedi. Belki de beceremedi.

Şimdi, aynı Demirören'in TFF başındayken tüm futbolumuzu kanser gibi sarmış olan bu şiddeti önlemek için başarılı olabilme ihtimali var mı?

Geçin TFF'yi...

Kulüplere bakalım:

Galatasaray, şampiyonluk kutlamalarında tüm kulüplerin formalarını giyen çocuklar arasında Fener formalı çocuk kullanmamasına ne diyecez?

Evet, aynı şeyi birkaç gün önce FB de yapmış olabilir. GS formalı çocuk seremonide yer almamıştır muhtemelen!

Peki, Radikal Gazetesi'nin anlamlı çabası sıcaklığını korurken, FB'nin, GS ve Eskişehirli yöneticilerin prensip anlaşmasına vardığı Alper Potuk için son anda devreye girip, "sırf GS transfer edemesin diye" fazladan para verip o oyuncunun kulübünü ayartıp transfer etmesi, iki taraftarın birbirine olan düşmanlığını körüklemez mi?

Bu girişim "etik mi değil mi?" diye sormuyorum bile...

Şimdi...

Bu ülkede şiddet bitmez!

Kadınlar da, çocuklar da, daha birçok masum yurttaşımız da kurban olur.

Neden?

Çünkü şiddet, evde var...

Sokakta var...

Okulda var...

Askerde var...

E Meclis'te alası var...

Şiddet ve kin iktidar partisi ile muhalefette zaten ezelden beri var.

Bakınız liderlerin birbirlerine söylediklerine!

Bu ülkede halk birbirinden bu kadar çok nefret ettikçe Reyhanlı'da da, İstanbul'da da, orada burada birileri bombaları patlatır, biz de "dış düşmanlar, bizi rahat bırakmıyor" diye kendimizi kandırmaya devam ederiz.

Birbirini sevmeyen, saygısı olmayan halklar sefaleti yaşamaya mahkûmdurlar!