SON DAKİKA
Hava Durumu

Kılıçdaroğlu mu saf, Erdoğan mı akıllı?

Yazının Giriş Tarihi: 05.05.2013 09:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.05.2013 09:40

Bu soruyu bana sorduran etken, Kanal D'de geçen hafta yayınlanan Abbas Güçlü'nün sunduğu Genç Bakış programını katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun düştüğü durum oldu!

Kılıçdaroğlu cesaretinin ve kendine olan aşırı güveninin bedelini pahalıya ödedi o programda.

Oysa, bilinçli olarak hazırlanmış ve Kılıçdaroğlu'nu zorda bırakmak için koşullu "tuzak" soruların üstesinden de başarıyla geldiği söylenebilirdi. Ta ki programın sonlarına doğru mikrofonu eline alan, Balyoz davasından 16 yıl hüküm giyen Kurmay Albay Erdoğan Koçoğlu'nun oğlu Yiğit Gökçekhan Koçoğlu'nun "Bir genel başkan olarak bu ülkeye canını veren askerlerinize destek olmanız gerekmiyor mu" şeklindeki sorusu gelene kadar.

Yiğit Gökçekhan'ın en sona bırakılması planlı mıydı, yoksa gerçekten mikrofon mu gelmedi bilinmez ama kaç gündür anlı şanlı yazarları takip ettim, konuya değinen bir yazar bile göremedim!

Hatta Abbas Güçlü, Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde bile Yiğit'in sorusuna değinmemiş.
Ancak şu bir gerçek ki Koçoğlu'ın sorusu Kemal Kılçdaroğlu'na ciddi bir itibar kaybettirdi.
Tüm rauntları kazanan boksör gibiydi, ancak son raundda gelen bu beklenmedik sağ kroşe Kılıçdaroğlu'nu abandone ederek, nakavt olmasına yetti!

Öncelikle soruyu yönelten Yiğit Gökçekhan'ın aşırı duygusal olması Kılıçdaroğlu'nu zorda bırakan en önemli unsur olduğunu düşünüyorum.

Peki ne diyebilirdi CHP Genel Başkanı?

Bir kere, yanlış kişiye çattığını söyleyebilirdi.

Burada bireysel çabadan çok örgütsel bir çabanın önemine değinebilirdi. Her ne kadar bunu ima etmeye çalıştıysa da, karşısındaki insan bunu idrak edebilecek ruh haline sahip değildi. Acılı, yaralı, onurları zedelenmiş bir ailenin ferdi, ayağına kadar gelmiş bir vekilden öfkesini çıkarmak istediği her halinden belliydi.

Kılıçdaroğlu bunun için mi yanıt veremedi, Yiğit'i incitmek mi istemedi bilemiyorum, ancak "Böyle bir soruyu bana yöneltiyorsun da o askerleri içeri alan biz değiliz. Ben bireysel olarak gitsem sonuç ne değişecek. Bunu siyasi malzeme ve reklam amaçlı kullanmak istemediğim için gitmedim, desem bu yanıt da seni tatmin etmez. Sn Başbakan ziyarete gitti diyorsun, e gitti de ne oldu? Biz işte bunu anlatmaya çalışıyoruz. İçerideki insanlara yapılan zulmün, adaletsizliğin giderilmesi için çabalıyoruz" diyebilirdi.

Diyemedi. Verdiği yanıtlar yaralı gencin daha da sinirlenmesine, Kılıçdaroğlu'nun prestij kaybetmesine neden oldu!

Ve akıllara da hemen şu soru takıldı:

Kemal Kılıçdaroğlu o öğrencilerin karşısına çıkarak medeni cesaretini gösterdi?

Peki ya Sn Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi, canlı yayında, belki Genç Bakış, belki başka bir tv kanalında, bağımsız bir öğrenci topluluğunun karşısına çıkar mı?

Çıkmaz...

Çıkamaz...

Kılıçdaroğlu kadar saf değil sayın Başbakan.

Hem çıksa bile, orada sorular ve soracak öğrenciler tek tek, bir bir, özenle seçilip oraya getirilir.

Vesselam akıllı adam Başbakan, yaş tahtaya basmaz. Zaten aksi olsaydı bugün başbakanlık koltuğunda o değil, bir başkası oturuyor olurdu.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.