SON DAKİKA
Hava Durumu

Katiller aramızda...

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2012 19:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2012 19:45

Orijinal adı: Die Mörder sind unter uns

2012 versiyonu film değil artık gerçek.

Tescilli katiller serbest bırakıldı, bazı AKP'li bakan ve milletvekilleri, katillerin yargı paketiyle bırakılmalarını vicdanlarıyla sorgulamaya başladı.

Tabi vicdan sahibi birkaç vekilin dışında kalan öteki AKP'li vekillerden çıt çıkmadı.

Ben en çok da hükümetin üst kanadından konuyla ilgili bir tepki bekledim ama ne sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ne müzmin yardımcısı Bursalı hemşerimiz Bülent Arınç, ne Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ne de reisicumhurmuz sayın Abdullah Gül'den bir tepki geldi!

12 Eylül öncesinde çok sayıda cinayete karışan, 3. yargı paketiyle serbest bırakılan Muhsin Kehya ise memleketinde katıldığı yerel bir televizyonun programında "pişman olmadığını" vurgularken, AKP'ye de teşekkür etmekten geri kalmadı.

Kendisi gibi tescilli katil olan "Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı" da hükümete minnettar!

Cinayetleri itiraf eden, yıllarca kaçtıktan sonra yakalanıp cezaevine konulan bu katiller kahraman gibi karşılandılar ve özgürce aramızda dolaşacaklar. 

Tek kurşun sıkmadıkları, karıncayı bile incitmedikleri bilinen gazeteciler ve fikir insanları yargısız, sualsiz hâlâ cezaevinde.

Geçen hafta içinde sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, tutuklu milletvekilleri ile ilgili yaptığı açıklamayla aslında bu konuda hangi tarafta durduğunu ayan beyan afişe etti!

Başbakanımızın bu açıklamalarını en açık şekilde deşifre eden ve gerçekleri yüzüne vurun ise Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan oldu.

"Zillet Numan'a yakışmaz" başlıklı yazısına Numan Kurtulmuş ile başlayan ve birçok konuya değinen Hakan, "Gelin bir oyun oynayalım" ara başlığında Başbakan Erdoğan'ın, "Sizin dışarıda adamınız mı yoktu da cezaevinden milletvekili seçtiniz. Cezaevlerine mi kaldınız? Bunların siyaset anlayışı bu" açıklamasından yola çıkarak, okurlarına zaman yolculuğuna çıkardı ve şunları yazdı:  

10 yıl geriye gidelim.

Başbakan Erdoğan'ın "yasaklı" olduğu günlere... 
Erdoğan'ın "yasaklı" olduğu halde, bunu bile bile "başbakan" olmak istediği günlere... 
Ve Erdoğan'ın bugünkü cümlelerini, o günlere uyarlayalım:
"Sizin yasaklı olmayan adamınız mı yoktu da yasaklı birini seçtiniz. Yasaklılara mı kaldınız? Bunların siyaset anlayışı bu"

Ahmet Hakan, açık yüreklilikle sayın başbakanımıza aslında şunu anımsattı:

"Nasıl unutursunuz yasaklı olduğunuz günlerde size meclisin ve başbakanlığın yolunu açan CHP'nin yaptığı iyiliği?"

O CHP olmasaydı, acaba başbakan olabilir miydi, Recep Tayyip Erdoğan?

Şimdi aynı Erdoğan, tek suçu düşündüklerini yazmaktan ibaret olan ya da suçlu olduklarına dair somut delil bile olmayan, milletvekili seçildikleri halde içeride tutulan CHP'liler için bunları söylerken, suçları sabit katiller serbest bırakılırken tek kelime etmek aklına gelmiyor!

Vicdanı sızlayan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve birkaç AKP'linin dışında diğerleri üç maymun!

Duymadılar, görmediler, söylemiyorlar!

Önlerine ne konduysa seve seve imzalamışlar ve 3. yargı paketi tasarısıyla katiller aramızda!

Neden şaşırıyoruz anlamıyorum.

Aynı AKP daha önce, insanları diri diri toprağa gömerek öldüren Hizbullahçı katilleri de serbest bırakmamış mıydı?

İnsan en çok da, her iki lafının arasına Allah kelimesini ekleyenlerin vicdan ve adalet duygularını yitirmelerine şaşırıyor.

Onlar belki adalet duygularını yitirebilir ama ilahi adalet, er ya da geç tecelli edeceğine dair umudumuzu yitirmek istemiyoruz!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.